Azerbaycan Ermenistan Savaşı | Ateşkes Anlaşması ve Bölge Ülkeleri

Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki savaşı ve savaş sonu yapılan anlaşmanın bölge ülkeleri için ne anlama geldiğini analiz etmeye çalışacağım. 

  • SSCB’nin dağılmasıyla kurulan bu iki devletin o günkü şartlarda sınırları aşağıdaki haritadaki gibiydi.

  • Haritaya biraz yakından bakarsak sadece Dağlık Karabağ değil, 4 ayrı bölgede de özel durumlar olduğunu görürüz. Azerbaycan sınırları içinde Artsvaşen kasabası Ermenistan’a bağlıyken, Ermenistan sınırları içerisindeki Eskipara, Sofulu ve Kerki köyleri de Azerbaycan’a bağlıdır.

  • Bu kadar küçük toprak parçalarının kara bağlantısı olmadan başka ülkeye verilmesi ya bir Rus ayısının ya da uzun bacaklı bir İngiliz’in işin içinde olduğunu gösteriyor. Pekala mübadeleyle bu mesele aşılabilirdi. Ama çatışma potansiyeli olan bölge bırakmak istemişler.
  • Dağlık Karabağ’ın durumu farklı. Diğer bölgeler gibi nüfus mübadelesiyle çözülebilecek bir yer değil. Çünkü 200 binden fazla insan yaşıyordu. Bölgenin %70 nüfusu Ermeni. %25’i Azeri ve %5’i Ruslar, Kürtler gibi azınlıklardan oluşuyor. 92 Ermeni işgalinden önce durum böyleydi.

  • Haliyle Dağlık Karabağ bölgesi Azerbaycan toprakları içerisinde özerk bölge olarak kabul edilmişti. Bölgenin Ermenistan’la sınırı olmadığından Karabağ Ermenilerinin Ermenistan’la kara bağlantısını sağlamak için özel anlaşmayla Laçin Koridoru denen yol tahsis edilmişti.

  • SSCB’nin dağılmasıyla oluşan kaosta Türkiye de dahil pek çok ülke kendine alan açmaya çalışıyordu. En yakın ülke olan Azerbaycan’la da yakından ilgilenmiş, iç siyasette aktif olmuş ve bu arada Türk milliyetçisi Ebulfeyz Elçibey devlet başkan olmuştu.

OKU; Azerbaycan Yakın Tarihi; Elçibey ve Haydar Aliyev

  • Ancak Rusya’nın toparlanması fazla uzun sürmedi ve Elçibey devrilerek yerine Haydar Aliyev getirildi. Azerbaycan’ın yaşadığı tüm bu zafiyetleri fırsat bilen Ermenistan Dağlık Karabağ ve bir kısım Azerbaycan toprağını işgal etti, çok sayıda insanı katletti.
  • Rusya’nın desteğini de alan Ermenistan bölgeyi süpürünce bölgedeki tüm Azeriler canını kurtarmak için Azerbaycan’a kaçtı. Bu durumda Azerbaycan Artsvaşen’i, Ermenistan da Sofular, Eskipara ve Kerki’yi işgal ettiler. Son döneme kadar harita aşağıdaki gibiydi.

  • Aradan geçen 28 yılın ardından köprünün altından çok sular aktı. Kafkasya’da aktif çalışan İsrail istihbaratı çok iyi ilişkiler kurmayı başarmıştı. İran’ı kuzeyden kuşatmak için Azerbaycan çok iyi bir seçimdi. İran’da yaşayan 25 milyon Azeri’ye bu yolla ulaşabilirdi mesela.
  • İsrail, sırf bu işin hatırına Nato üyesi Türkiye’ye vermediği sihaları, Rusya’nın partneri Azerbaycan’a vermekten çekinmeyecekti. Türkiye de son dönemde askeri alanda özellikle siha teknolojisinde aşama kaydetmiş ve bunu sahada test etmiş kendine güveni gelmişti.
  • Türkiye ve İsrail’in askeri ve siyasi desteğini alan Azerbaycan sürekli Azeri toprağını taciz eden Ermenistan’a karşı harekata başladı. Ermenistan neden bu kadar zayıfken bu tür tacizlerde bulunuyordu sizce? Çünkü kendilerini hala güçlü sanıyorlardı.
  • Ermenistan muhtemel bir Azerbaycan taarruzuna karşı çok iyi tahkimat yapmıştı. Mevzi hatlarının aylarca dayanacağını hesaplamıştı. Azerbaycan savunma hatlarını hızlıca kırıp ilerlemeye başlayınca Paşinyan pek çok ülkeden yardım istemiş ama aradığını bulamamıştı.

  • Avrupa, özellikle büyük bir Ermeni diasporası barındıran Fransa biraz çabaladı ama lojistik olarak eli çok zayıftı. Ama asıl umut Rusya’dan çok ses çıkmıyordu. Bunun çok sayıda sebebi var. Bir kere Paşinyan Rusya’nın sevmediği bir liderdi ve Avrupa’yı daha çok önemsiyordu.
  • Paşinyan’ı terbiye etmek istediğinden doğrudan askeri müdahaleye yanaşmadı. Savaş Ermenistan aleyhine hızla kötüleşince -ki Rusya da bunu beklemiyordu- Rusya destek göndermeye teşebbüs etti. Gürcistan izin vermeyince tek yol İran kalmıştı. İran üzerinden yollamak zorunda kaldı.

  • İran hem dini, dahası mezhepsel, hem de etnik olarak Azerbaycan’a bu kadar yakın olduğu halde Rus silahlarının Ermenistan’a ulaşması için sınırlarını açtı. Dışarıdan garip gelen bu duruşun İran için çok rasyonel gerekçeleri var.
  • Azerbaycan’ın savaşı kazanması bir bakıma İsrail’in kazanmasıydı, bu İran için büyük sıkıntı demekti. Azerbaycan’ın kazanması Türkiye’nin kazanması demekti, bu da İran’ın işine gelmezdi. Ermenistan İran için bir pazardı, sırtını dönemezdi.
  • Hasılı Azerbaycan bütün bunlara rağmen hızla ilerledi ve Rusya tam zamanında savaşa müdahale etti ve anlaşma imzalandı. Çünkü Şuşa en zor cepheydi ve sonrasında zaten Azerbaycan sahayı kolaylıkla süpürecekti.

Şimdi bu anlaşmaya bakalım ve sonuçlarını bir inceleyelim.

  • İran, şüphesiz bu anlaşmanın en büyük kaybedeni oldu.
    -Azerbaycan’da kredisi azaldı.
    -Nahçıvan-Azerbaycan lojistik kozu elinden alındı.
    -İsrail uzun vadede İran’da çok güçlü istihbarat faaliyetleri yapacaktır.

  • Türkiye’nin Azerbaycan’a lojistik hattı da açıldı. Bu İran’ın sadece Azerbaycan’da değil, diğer Türki cumhuriyetlerde elini zayıflatacak. İran’ın bu dönemden sonra kuzeyde işi bir hayli zor. Sadece Ermenilerle araları iyi, o kadar.

  • Ermenistan da savaşın kaybedeni. Fakat İran’ın kaybettiği şeyler uzun vadede çok daha fazla. Ermenistan zaten haksız bir şekilde çöktüğü topraklardan çıkmış oldu. Çok sayıda asker ve silah kaybetti. Ama Karabağ’dan Ermeni siviller çıkmadı.
  • Ermenistan’ın en büyük kaybı tamamen Rusya’nın kontrolüne girmiş olması. Gürcistan’ın AB ile kaynaştığı gibi Ermenistan da aynı yola girmişti. Ama artık bu bir hayal.
  • Gürcistan, savaştan en az etkilenen ülke oldu. Güneyde Nahçıvan Azerbaycan arasında açılan koridor kuzey yolunun önemini biraz azaltabilir. Ama çok ciddi bir kayıp olmaz. Çünkü koridorun alternatifi İran’dı, Gürcistan değil.
  • Ermenistan bu işten bir yönüyle de karlı çıktı. Lojistik olarak Türkiye’yi kullanmak isteyen Ermenistan’a, Türkiye Karabağ işgaline son vermeden olmaz diyordu.
  • Şayet anlaşma bozulmazsa kısa bir süre sonra Trabzon limanına Ermenistan için çok sayıda gemi yanaşabilir. Bu Türkiye açısından da karlı bir iş, sadece İran’a zararı var.
  • İsrail, savaşın en çok kazananı desek yalan olmaz. Kafkasya’ya yerleşti resmen.

Peki Rusya, ne kazandı, ne kaybetti?

  • *Öncelikle Avrupa’ya sırnaşan Ermenistan’ı tekrar kontrol altına aldı. *Karabağ’a yerleşerek büyük bir koz elde etti. İsrail ve Türkiye’ye yanaşan Azerbaycan’a karşı elinde güçlü bir kart oluştu.
  • Peki neler kaybetti Rusya? Türk sihalarının üçüncü kez ve eze eze Rus savunma sistemlerini darmadağın etmesi, Rusya’yı silah sanayinde rezil etti ve pazar kaybetmesine sebep oldu. *Türki cumhuriyetler üzerinde nüfuzu azaldı, azalmaya devam edecek.

Azerbaycan, bu savaşta pek çok şey kazandı. Bir kere milli prestij ve özgüven. Ayrıca Ermeni ordusunu ülkesinden kovdu. Ama Azerbaycan için en önemli iki kazanım Şuşa ve Nahçıvan-Azerbaycan koridoru oldular. Bu ikisi de gayet önemli. Ayrı ayrı ele alalım.

  • Piyasada pek çok harita dolaşıyor. Net sınırlar belli değil. Ama makul bulduğum bir haritayı kullanarak Şuşa’yı anlatayım. Şuşa 1992’den önce de Dağlık Karabağ sınırları içerisindeydi. Azeri toprağı ama kontrol otonom yönetimdeydi. Bu anlaşmayla tamamen Azeri toprağı oldu.

  • Yani Azerbaycan bu savaş sonrasında sadece kendi topraklarını almadı. Karabağ Özerk bölgesinden de başta Şuşa olmak üzere pek çok yeri toprağına kattı. Bu anlaşmayı Rusya ve Ermenistan da imzaladığı için çok kıymetli. Yarın olur da Karabağ bağımsız olursa Şuşa’sız olacaktır.
  • Olmaz demeyin. Uzun vadede Karabağ’ın bağımsız bir devlet olma ihtimali var, bunu zorlayacaklardır. Şuşa Azerbaycan için namus meselesiydi. Psikolojik etkisi çok yüksek olacaktır. Şuşa’dan Azeri kültür ve tarihine derin izler bırakmış çok sayıda sanatçı ve münevver çıkmıştır.

  • Nahçıvan ve Azerbaycan arasında tesis edilen koridor sadece Azeriler için değil Türkiye ve tüm Türki cumhuriyetler için hayati bir koridor olacak. Gerek Şuşa gerek güney koridoru için masada çok fazla taviz verildiğinden eminim. Bir de bugüne değil geleceğe bakmak lazım.
  • İstanbul’dan Almaata’ya kadar hiçbir dışarıdan millete (Gürcistan veya İran) muhtaç olmaksızın kesintisiz lojistik kanal oluşturacak olan Nahçıvan- Zengilan koridoru, aynı zamanda İstanbul’la Doğu Türkistan’ın kavuşması demek. Bunlar uzun dönem için çok büyük kazanımlar.

  • Açıkçası Nahçıvan-Azerbaycan kara bağlantısı için bütün Dağlık Karabağ’dan vazgeçilebilir, o kadar önemli bir koridor. Ama bu koridorun devamlılığı Karabağ- Ermenistan arasındaki Laçin koridoruna bağlı. Yani Laçin koridoru Nahçıvan koridorunun sigortası.
  • Son olarak Türkiye’nin neler kazandıya gelelim. Bütün bu anlattıklarımdan Türkiye’nin neler kazandığını, kaybettiğini de siz düşünün bulun. Sonuçta Türkiye için çok sayıda kazanımın olduğu bir süreç olmuştur. Emeği geçenlerden Allah razı olsun.

Yazar; Ziya Bilici

Abone ol
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm Yorumları Göster
mutlakaoku.com | Pdf Kitap İndir | Telecharger Livre GratuitDescargar Libros Gratis | Free pdf download | Kostenlose eBooks |
0
Bu konuda sen ne düşünüyorsun? Yaz Mutlaka Okunsun...x