Yandaş Medya | Sanal Gerçeklik

İçimizdeki Kuzey Korelileri yazalım… Bu konu epeydir aklımdaydı ancak Akşener hapisle, Kılıçdaroğlu da dokunulmazlıkla tehdit edilince sizinle de paylaşmak istedim. Flood başlıyor.

• Bazılarınız bilir, teknolojinin ve bilgi iletiminin bu kadar yoğun olmadığı 90larda bazı kaynaklar, Kuzey Kore halkının, Kuzey Kore’nin süper güç olduğunu zannettiği, Dünya lideri olduklarını, Tüm dünyayı Kore liderinin yönettiğini,
• Her spor dalında Milli takımlarının şampiyon olduğunu, diğer devletlerin ise açlık, sefalet içerisinde, köle gibi yaşayan, ezik, dağılmış toplumlardan oluştuğunu zannettiklerini yazarlardı.
• Şimdi özellikle güneye yakın bölgelerde kaçak göçek bilgi alabilen Koreliler, diğerleri ile de bu bilgileri paylaşıyor olmalı ki, bu konularda eskisi kadar bilgisiz değillermiş. Ben iki konuda da diyenlerin yalancısıyım.
• Zaten konumuz Kuzey Kore değil, yukarıda yazdığım konuların Türkiye’de yaşanıyor oluşunu anlatıyorum.
• İçimizde adeta bir Kuzey Kore toplumu yaratıldı, Ülke içinde Ülke, Halk içinde Halk var.
• Eğer dış dünya ile bağlantınız sadece TVler ve gazeteler üzerindense, ahlaksız bir medyanız ve çürümüş bir yönetiminiz varsa, dünyanın her yeri Kuzey Kore, herkes Koreli…
• Bu ülkede dış dünya ile tek bağlantısı ‘konvansiyonel’ medya kaynakları olan milyonlar yaşıyor. O medya ise dünyanın en ahlaksız insanları tarafından yönetiliyor.
• Ülke ise, seçim kazanmaktan başka amacı olmayan, kurduğu yeni statükoyu korumak için seçim kazanmaktan başka çaresi olmayan ve vazgeçilmez hiçbir kutsalı kalmayan, çürümüşlükte her an yeni çığırlar açmaya yemin etmiş bir iktidar tarafından yönetiliyor.
• Yani, toplumun bir kesimini Koreli, ülkenin bir kısmını Kuzey Kore yapmaya yetecek her türlü insan kaynağı elde mevcut. Zaten Hz. Damat bakanımız da öyle buyurmuştu ya “Aya dört gidiş, dört geliş yol yaptık desek inanacak seçmenimiz var.”.
• Aslında bu sözün birkaç tercümesi var. “Ay’a dört şeritli yol yaptık yalanını halka inandıracak bir medyamız var.” Tercümelerden biri mesela.
• Ya da Ay’a yol yalanını yayınlayacaksınız dediğimizde “Oha artık!” diyemeyecek medya mensupları var, şeklinde de tercüme edilebilir. Tabii başka bir tercümesi daha var. “Ay’a dört şeritli yol yaptık diyecek kadar ahlaksızlığa ihtiyacımız olursa, deriz ve inandırırız.”
• Bu medya düzeni öyle ahlaksız, öyle kişiliksiz insanların üzerinde duruyor ki ülkeyi yönetenler siyasi ahlaktan, rekabet onurundan, rakibe saygıdan çok uzaktalar.
• İstedikleri her şeyi, dünyadan kopuk, kendi küçük dünyalarında yaşayan, fakir, dindar(diyanetin anlattığı kadarıyla) hamaset dilini milliyetçilik zanneden sıradan insanlardan müteşekkil kitlelerine gerçek diye sunabiliyorlar.
• Yarattıkları bu sanal gerçeklikle insanları, Avrupa’nın yerlerde süründüğüne, ABD’nin dağılmak üzere olduğuna, liderlerinin dünya lideri olduğuna, boş efelenmelerden sonra tek bir tweet gelince özel uçakla yolcu ettikleri papazı yeryüzünün halifesi olduğuna inandırabilyorlar.
• Bu sanal gerçeklikle sadece bugünü değil geçmişi de değiştirebiliyorlar, 50 yaşındaki kadın İsmet Paşa döneminde tüp kuyruğuna girdiğine, 30 yaşındaki adam Ak Parti’den önce elektrik olmadığına inandırılıyor.
• Biraz zorlasalar, Miraca çıkanın Erdoğan olduğuna, tekerleği ona Tanrının hediye ettiğine, İstanbul’a denizi Erdoğan’ın getirdiğine, Malazgirt Savaşında Erdoğan’ın payının büyük olduğuna, Osman Gazi’ye oğul nasihatlerini Cübbeli Ahmet’in verdiğine,
• Atatürk’ün terörist, İsmet Paşa’nın PKKlı, Ahmet Necdet Sezer’in IŞIDli olduğuna, çocuklara tecavüz edilen vakfı Kılıçdaroğlu’nun kurduğuna, Selahattin Demirtaş’ın Yunan kralının kayıp çocuğu olduğuna halkı inandırabilirler.
• Şimdi gündem seçim, herkes “Bu şehri Ak Partiden kurtarmak lazım.” falan diyor ya bu seçimin hiçbir önemi yok kardeşim. Türkiye’nin acilen organize yalan fabrikalarından kurtulması gerekiyor.
• Yoksa Cumhuriyetin tüm kazanımları elimizden gidecek, stratejik kurumlarımız yabancıların elinde oyuncak olacak.