Korku Hikayesi; Büyü Yaptırılan Gelin! (‘Tamam yapacağım!’)

Saat gece yarısını vurdu! Korku floodu başlıyor. Bu gece Anadolu’dan, büyüyle cinlerle uğraşan bir adamla evlenen talihsiz bir kadının hikayesini anlatacağım. Toplaşın efendim!

  • Takriben ve tahminen 1930’larda, 40’larda, İç Anadolu’da bir şehre, ya Karadeniz taraflarından ya doğudan bir aile sürgün gelir. Aile birazcık netamelidir. Netameli dediğim kavgası gürültüsü, vurdusu kırdısı eksik değildir.
  • Anneleriyle birlikte gelen iki kardeş. İkisi de yetişkin biri 30’larının başında diğeri 20’lerinde. Geldikleri yerde silahlı külahlı mevzulara girmişler, içki alemlerine girip çıkmışlar.
  • Geldikleri yerde anneleri nasihat ediyor, burada da rahat durmazsak buradan da gönderirler diye. Onun zoruyla bir iş güç bulup kendi hayatlarını kurma yoluna gidiyorlar. Büyük olan bir memureyi kandırıp onunla evlenip başka şehre yerleşiyor.
  • Küçük olana da annesi: “Abin gibi ol bak kendini kurtardı” diyor. Yağlı kapı bulup oraya kapulanma derdinde. Bir yandan da annesinin ve dedesinin uğraşı alanı olan cinli perili mevzulara da merak salıyor.
  • Ailede hüddamlık varmış. Adam içkiyi bırakıp “karanlık” mevzuların üstündeki esrar perdesini aralama derdine düşmüş. Hesapta çıkarına kullanacak. Uğraşısı başına azıcık dert olmuş sonradan. Nasıl mı?
  • Bu kendi kendine konuşmaya başlamış olur olmaz yerde. Birine veya bir şeye kızdığından oturduğu odanın kapıları kendiliğinden örtülür kilitlenirmiş. Gelip gidenleri artmış ama “öteki türlü”. Komşuları rahatsız olmaya başlamışlar.
  • Bu nedenle sık sık ev değiştiriyorlarmış. Öyle ki kimse huylanmasın diye daha çok harabe sayılabilecek ahşap, üç katlı, düşük kiralı evleri tutmaya başlamışlar. Eski bir misyoner yurdundan bozma ahşap bir eve temelli yerleşmiş.
  • Buraya neden temelli yerleşmiş? Ev bahçe ortasında. Bahçe de hayli geniş, hani evde kapılar gıcırdasa, adam kendi kendine konuşsa konu komşu zor duyar. Çoğu oda boş, tahtaları gıcırdıyor. Göze görünmezlerden mi ahşabın eskiliğinden mi meçhul.
  • Adam bir yandan da hayatını kurtarmak için iş aramaya, olursa zengin yere güvey olurum diye varlıklı aile arayışında. Bir aile gözüne çarpıyor. Yörede o dönem arabaları falan olan, hayli varlıklı bir aile.
  • Zengin, sarraf-tefeci neviden bir adam, üç kızı, bir oğlu var, hepsi de evlenmelik çağdalar. Bu büyüyle, cinle uğraşan da en küçüklerini gözüne kestiriyor, o ara 17-18 falan sanırım kadın. Aileyi kendince gözlemliyor.
  • Annesine konuyu açıyor gidip istemeye gidelim diye. Annesi de o en son taşındığı evde onunla yaşıyor işte. Önden dünürcü gönderiyor annesini bir-iki tanıdığıyla. Sarrafın gözünü tutmuyor aile ama “Bir de damat namzedini görelim, o nasıl” diyor.
  • Hem kızı istemeye gelen taraf hem de komşuları evlerine geliyor o gün sarrafın. Kahveler içiliyor, meyve geliyor. Adamın istediği kız bir yan oda da kadınlarla oturuyor. Adamı bir kere görüyor, beğenmiyor.
  • Kızın dikkatini bir şey çekiyor. Adam tam öbür odanın girişinde oturuyor, kenardan bu kızın oturduğu yeri görebiliyor. Kız da kenarda ayakta duruyor. Adam elinde oynadığı bir elmayı elinden düşürüyor, ama sanki yuvarlar gibi.
  • Sonra hızla elmaya doğru seğirtip: “Kusura bakmayın” diyerek yerden alıyor. Adam yine elmayı kızın önüne doğru yuvarlayınca kızın aklına kalabalıkta sanki birilerine kendini işaret ettiği düşüncesi geliyor. Fark ettirmeden “İşte bu” dercesine.
  • Adam yine hamle yapıyor. Elmayı alırken kızın sol ayak ucuna işaret parmağıyla dokunuyor, yerine öyle oturuyor. Kız bunu görüyor ama söyleyemiyor, bir durgunluk geliyor boş veriyor. O gece rüyasında sürekli adamı görüyor ve beğendiğini ailesine söylüyor.
  • Adam artık kızın ailesini de nasıl bağlamışsa tesirinde kalıyorlar. Adama iş falan buluyor adam daha evlenmeden: Çok iyi birine benziyor, hak ediyor diye.
  • Düğünden sonra adamın evine geliyor kız. “Babam bir yer bulur bu eski evde kalmayalım” diyor. Adam tabi kıza söylemek istemiyor sırrını, orasını sevdiğini falan anlatıyor. Kız adamdan memnun ama evi sevmiyor.
  • Evdeyken kaynanasının yanından pek ayrılmıyor zira ev gündüz gözüyle bile ürkütücü. Kapılar kendiliğinden örtülüyor, tahtalar gıcırdıyor.
  • Adam bir gün annesiyle tartışıyor sebebi meçhul. Annesi evden çıkıp gidiyor. Dediklerine göre öbür oğlunun yanına gidiyor ve o şehre bir daha geri dönmüyor. Adam karanlık mevzulara bulaşmıyor, yavaş yavaş eski içki yaşantısına dönüyor.
  • Kız için kabus vakitleri başlıyor. Evde hep yalnız. İşleri kendi görüyor. Adam geceleri kızın yanından ayrılıp tek başına başka bir odada kalmaya başlıyor. Gece yanına gitmeye de korkuyor kız, zira adamı kendi kendine konuşurken buluyor hep.
  • Kapı gıcırtıları yerini tahtaların çarpma sesine, ayak seslerine bırakıyor. Sanki evde yaşamaya başlayan birileri var ama kızcağız göremiyor. Komşularına falan açıyor durumu ama kimse bir şey duyup görmediğinden inanmıyorlar.
  • Hatta üstüne: “Seninki yine iyi içiyor ama dövmüyor” falan diyorlar. Kız adama korkusundan bahsediyor belki teskin eder diye ama daha beter oluyor. Kıza: “Bana fazla sokulmazsan sana dokunmaz” diyor. “Kim dokunmaz?” diye soruyor. Cevap alamıyor.
  • Bir gün gece adamın konuşma seslerini dinlemeye karar veriyor. Adam söyleşiyor biriyle ama sohbet eder gibi değil sanki iltifat ediyor: “Saçlarını taramaya devam edeyim mi?” falan diyor.
  • Kadın ertesi sabah adamın odasını süpürürken upuzun, simsiyah bir saç teli buluyor. Kendi saçı o renk değil, o kadar uzun da değil. Saça bakarken saç sanki hareket edip kaybolup gidiyor.
  • Bir gün sinirinden kocasıyla tartışıyor: “Şu dolaşanları, odana geleni bir de ben görsem” deyiveriyor. Kocası: “Bir gün görünürlerse karışmam” diye kızıyor. Ertesi gün akşam vakti adam evde, kadın yemeklerini hazırlıyor mutfakta. Mutfak en alt katta.
  • Mutfağın ışığı dışında tam giriş kısmını aydınlatan loş bir oda lambası var tuvalet duvarının orada. Kadının dikkatini karanlıkta dikilen biri çekiyor. Örtülü falan normal giysili bir kadın silueti. Komşulardan biri falan sanıyor, şaşırıyor.
  • Tam: “Hayırdır komşum bu vakitte, duymadım geldiğini” diyecekken kadın hızlı hızlı yürüyor. Gözleri fıldır fıldır dönen, eli yüzü eğri biri. Kız çığlığı basıyor. Siluet yanından geçip gidiyor, kayboluyor. Kız rüzgarını hissediyor sanki biri yanından geçmiş gibi.
  • Kocası koşarak iniyor, gülüp geçiyor: “Sana oyun etmişlerdir, bir şey yapmazlar” diyor. Kızcağızın korkusu artıyor, sinirleri bozuluyor. Sabah kocası işe gittiği sırada bu da çantasını bohçasını kapıp baba evine dönüyor. Ağlayarak anlatıyor başına gelenleri.
  • Aile şaşırıyor: “Bu böyle adam değildi”, “bize böyle görünmemişti” diye hayret ediyor. Adam: “Karımı bırakın!” diye kapıya dayandığında gece gece gözleri açılıyor. sabaha dek bağırıyor yumrukluyor kapıyı. En son: “Artık olacaklar benden çıktı” diyor gidiyor.
  • Ertesi gün kız gayet sakin, ailesiyle oturuyorken birden rahatsızlanıyor. Olduğu yerde yılan misali kıvranmaya, bağırmaya başlıyor. Zapt edemiyorlar. Yatağına taşıyorlar. Kız olduğu yerde kıvranırken çok tuhaf bir şey oluyor.
  • “Beni ona bırakmayın, gitmeyeceğim!” deyince karyolası zangırdıyor, havaya kalkıyor. Gideceğim tamam diye bağırmaya başladığı zaman duruyor. Kızın akrabaları perişan, ne yapacaklarını bilmiyorlar.
  • Adamın hizmetçkârları falan toplanıyorlar. “Biz bu adamı dövüp boşanmalarına ikna edelim belki düzelir” diyorlar. Gidip adamın kaldığı o evi basıyorlar. Olayı aktaranların dediğine göre adamı merdivenlerden, odasının kapısı açıkken görmüşler.
  • Adam sakince oturup bunlara doğru bakıyormuş. Bunlar o kata ayak bastıkları sıra kapı güm diye suratlarına kapanmış. Oda kapısını zorlamışlar açılmamış. Süklüm püklüm dönmüşler geri.
  • Kızın rahatsızlığı sürünce, babası bizzat gidip konuşmuş damadıyla. Boşanmaları için ikna etmeye çalışmış. Adam da inadına boşanmak istememiş. Sarraf giderken ardından: “Bana yar olmadıysa kimseye yar olmasın” diye bağırmış arkasından.
  • İki gün falan kızı müsekkin (sakinleştirici) iğneyle falan uyutmuşlar. Odasında hep birileri kalıyor, yalnız bırakmıyormuş. Odasında kalan bir akrabası su içmek için dışarı çıktığında kendiliğinden kapanıp kilitlenmiş kapı. Açamamışlar. Deliği falan açık kapının.
  • Adam kızıyla konuşuyor, sesini duyuyor ve odayı da delikten görüyor. Kız yatağı odanın ortasına çekmiş, elbisesinden yırttığı parçaları urgan gibi birbirine doluyor. Aile bağırıyor, kapıyı kıramıyorlar. Kırmaya eşya falan bulamıyorlar.
  • Kız kumaş parçalarından urgan yapıyor, boynuna geçiriyor. Gözlerinin akı görünmüyor. Bir yandan hızlı hızlı hareket ediyor, sanki etrafında konuşanlar var korkuyla onlara kafa sallıyor: “Tamam yapacağım” diyor.
  • Tepeden sarkan zincir ucu varmış, avize asmalık sanırım aktaran düz zincir demişti, birkaç halka. Zinciri yakalayıp kumaştan urganı bağlamış ucuna sıkıca. Zincire asılarak sağlıyormuş dengesini karyolanın ucunda. Aile perişan.
  • Kız bir an kapıya doğru bakmış. Gözleri normalmiş, mahzunca bakmış: “Baba affet, kendimi asmazsam öldüreceklerini söylüyorlar. Bağışlayın beni” demiş bırakmış kendini. Kız çırpınırken kapıya onlarca insan yüklendiği, sandalyeyle falan vurdukları halde açılmamış.
  • Kız çırpınmayı bıraktığında kapı kendiliğinden ardına kadar açılmış. Kızı indirmişler ama ölüp gitmiş oracıkta. Ahali orada duramamış. Adamı öldürmek için gecenin o saati çıkmışlar evden.
  • Bahçeyi falan hızla geçip girmişler eve. Bekçiler düdük falan çalmış arkalarından ama tutamamışlar. Yukarıya çıkıyorlar odalara baka baka. Adamın odasının olduğu kata gidiyorlar. Kapı ardına dek açık ve yüzlerine kapanmıyor bu sefer.
  • Odaya girdiklerinde adamın tavandan sarkan ipin ucundaki cesediyle karşılaşıyorlar. Adam da kendini asmış. Aktaranın dediğine göre ailenin malı mülkü falan kalmamış vakadan sonra, her biri dağılmış bir başka köye kasabaya.

Kısmen folklor derlemesi, kısmen kurgu. Başka korkulu, tarihli floodlarda görüşmek üzere. Her ne kadar sürç-i lisan ettikse affola. İyi geceler efendim… Yarın akşama doğru avantür vurdulu kırdılı flood gelecek. Duyurusunu yapacağım.

Bu Konu, Mehmet Berk Yaltırık @SonGulyabani Kullanıcı adıyla paylaşımlar yapan, bir Twitter hesabının, paylaşımlarından derlenerek oluşturulmuştur…

Abone ol
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm Yorumları Göster
mutlakaoku.com | Pdf Kitap İndir | Telecharger Livre GratuitDescargar Libros Gratis | Free pdf download | Kostenlose eBooks |
0
Bu konuda sen ne düşünüyorsun? Yaz Mutlaka Okunsun...x