Flood'un Yayınlandığı Tarih:9 Ocak 2020 @ 00:53
Dilini unutan kavimlеrin tarihtеn adları bilе silinir gidеr. Anadolu, böylе yok olmuş kavimlеrin binlеrcе yıl sonra kazılarda bulunan çanak çömlеk kırıntıları ile doludur.. Oktay Sinanoğlu… Okuduğum kitaptaki bu son cümleyi bir daha tekrarladım..
- Sonra bir daha..Dil ve geçmiş..Hatta Dil ve GEÇMİŞİMİZ!!! Bunları birleştirmeye çalışırken İngilitere ve İrlanda’nın bilindik meşhur tarihine denk geldim. Özetle İngilitere yüzyıllarca bir türlü sömürgesi altına alamadığı İrlandaya bir teklif götürüyor.”
- Pes ettik ateşkes yapalım” sonra yavaş yavaş yaralarınızı saralım teklifi geliyor. Okullara İngiliz hocalar gönderilip önce dilimizi öğrenin diyorlar.Sonra yavaş yavaş market,dükkan,bakkal,cadde isimleri değişiyor.
- Bunlarla birlikte gelen akımda kıyafetler, kullanılan eşyalar, giyim kuşam derken bir rüya başlıyor İrlanda da.. Ve iç politikilarından anayasalarına,gelenek göreneklerinden kültürlerine,her şey lokomotifi DİL olan bir tren gibi değişim rüzgarına tutuluyor.
- Ve İrlanda geçmişe dönüp bakamıyor artık. Yerel köylü ve halkın dışında dillerini konuşan, geçmişini anlayan nesil yok ortada.. ingilitere ise bunca yıl neden savaş verdiğini, bu yolu uygulamanın daha kolaylığını konuşurken irlandayı sömürmenin tadına varıyor. Kuzey İrlanda
- Kurban artık teslim olmuş uyuşturulmanın etkisiyle geçmişinden koparılmış bir halk, düşünmeyen sorgulamayan bir nesil, önüne attıkları ile sevinç duyan bir kitle.. Herşeyi bir DİL’e borçlular..
- Sizi bilmem ama bana çok tanıdık geldi.. yaklaşık 10 gündür fırsat buldukça dil-kültür-tarih alanında araştırmalar yapmaya çalıştım. Küçük parçalar,kalıplar ,örüntüler. Derin bir hüzün ..Belki okudukça hak vereceksiniz
- Kimsenin hiçbir şeyi sorgulamadığı bir devirde yaşıyoruz.Kimse dediysek elbette sorgulayan,araştıran,mantıklı davranan birileri halen var.Burada kastettiğim şey sorgulamayan ve sadece tüketen büyük bir kitlenin varlığıdır.
- İçinde Milyarlarca Canlının yaşamakta olduğu,geçmişte Milyarlarca insanın yaşadığı ve şu anda çok azı dışında öncekilerinin kemiklerinin dahi kalmadığı İnsan neslinin ayakları üstünde durabilen yegane örnekleriyiz.
- Ve tarih boyunca şu yaşadığımız dönemdeki kadar cahil bırakılmış,cehalet içinde yüzen fakat sokaktaki çöpçüsünden,Devlet Başkanlarına kadar herkesin (Haşa) İlah Rolüne soyunduğu bir zaman dilimine rastlanılmadı.
- Medya çok büyük bir güç diye boşuna söylemiyoruz.Olaylara çemberin dışından bakmaya çalışalım.pencerenin ardından bahçedeki çocukları,bankta ayaküstü konuşan insanları,koşuşturan bireyleri,uçan kuşları ve hatta dalından düşen yaprakları izler gibi..
- ..kapatın gözlerinizi,düşünün bakın ama görün! Karşıda duran medya! Sağcısı yada solcusu farketmez izlediğiniz her haber farklı kanallarda farklı yorumlarla .haberler deseniz kaçırılıan çocuklar,intihar eylemleri,katilin sayfa sayfa itirafları,tecavüzünden tutunda hırsızlığa.
- savaşlardan tutun katliamlara kadar boy boy .Diğer taraftan kimin eli kimin cebinde belli olmayan magazin haberleri o onunla evlendi bu bundan ayrıldı ahlaksızlığın kol gezdiği hayanın yokluğunda kaybolmuş nesiller..
- bir biri ardına sıralanmış diziler zengin oğlan fakir kızın hayatları, evli adam yada kadının masum bir şekilde karşı cinse aşkı,liselerde başlayan cinsellik tutkuları, çalışmayan ama çık zengin lüks hayatlar..bir kaç güya bilgi içeren yarışmalar evliliği programlarda
- arayanlar, çocuğun kendisinden olmadığını tv programında öğrenenler..ve reklamlar.faizi sevimli kılıp,aile bireylerini aşağılayarak gülen çocuklar,bir bakışta aşkla başlayan bireyler .Her izlediğimde bir umutsuzlukla kapatıyorum.
- Medya bir tek Kafası olan ama çok yüzlü ve karanlığın tek tanımı sanki. Farkında olan bir azınlık mevcut olsa da kahir ekseriyet bu Cümleyi de diğer cümleler gibi sıradan bir cümle olarak algılıyor ve farkına bile varmıyor.
- Günlük hayatta konuştuğunuz, tartıştığınız, güldüğünüz, ağladığınız, eleştirdiğiniz çoğu şeyi size Medya sunuyor.Yani hep söylediğim gibi birilerinin sizi yönlendirdiği bariz bir biçimde ortadayken bu Kibir ne diye ?
- Cep telefonu ekranına hapsedilmiş bir gençlik,Televizyon ekranına hapsedilmiş ebeveynler ve Ego’ların ilahlaştırılması… Bunlar ise bu yapının küçük taşları. Büyük resme bakınca gördüğüm YENİ DÜNYA TEK DEVLET düzeni.
- Bu tarz konulara meraklı biri değilseniz Tek İlah ve Tek din fikri sizi heyecanlandırabilir. Hatta abartıp bu heriflerin İslam için çalıştığını bile zannedebilirsiniz fakat kazın ayağı öyle değil.
- Dilerseniz bu Yeni dünya Düzeni’nin temel hedeflerine kısaca değinelim. Hangi cümle aslında neyi hedefliyor ?
- Yeni Dünya Düzeni,monarşileri yıkmayı ve dini inançları yok etmeyi,ulus devletleri ve vatanseverliği sonlandırarak totaliter bir tek dünya devleti kurmayı planladığı öne sürülen, faaliyeti ya da varlığı tartışılır fakat elde edilen bilgiler tam değerlilk kazanmamş olan teori…
- Aynı teorinin bir uzantısı olarak Rockfeller ailesi özdeşleşen illuminati zihin kontrolü ve bilinmeyen ya da gizli olan sistemleri uygulayarak, hükümetleri ve kuruluşları ele geçirerek yeni dünya düzeni kurmayı planladığı iddia edilen örgüt olup yine bir görüşe göre de illuminatinin bilinenin aksine, karanlık ve bilinmeyen organizasyonların yöneticisi olduğu düşünülmektedir.
- Tek bir Devlet : Sınırları Süveyş kanalından Basra’ya oradan Anadolu toprakları Kapadokya’ya kadar olan bölgede merkezi Kudüs’te bulunan Siyon Tepeleri üzerine kurulmuş bir kaleden dünyayı yönetmektir.Matrix Filmini dikkatli izleyenler ne demek istediğimizi daha net olarak anlayacaklardır.
- Burada bahsettiğimiz matematiksel anlamda Deccal’in tahtına oturacağı zamanı ve mekanı doğrudan izah etmektedir. Sadece o Bölgede kurulacak bir Devletten bahsetmiyoruz. Tüm dünya toplumlarının o bölgeden yönetileceğini ,merkezin o bölge olacağını anlatıyoruz dikkat edilsin.
- Tek bir Ekonomi : Bu sistemin artık iyiden iyiye kendini hissettirdiğini ve sona yaklaştığını rahatlıkla analiz edebilmek için günümüzde ve geçmişte yaşanan Ekonomik gelişmeleri yüzeysel olarak incelemeniz bile yeterlidir.
- Tapınakçılar vasıtasıyla Günümüz Modern Bankacılığının inşa edilmesi ( ki bunu ayrı bir yazımda dile getirmiştim) , Kredi Kartı, Çek,Senet,Bono,Hisse Senedi vb. ,
- Yakın bir gelecekte ise günümüzde alt yapısı oluşturulan Akıllı Para,Cepte Para vb. uygulamalarla artık maddi anlamda paranın dolaşımdan yavaş yavaş kaldırılması ve sadece insanların adına kayıtlı hesaplar kanalıyla harcama,borçlanma vb. işlemleri yapabilmesi.
- Bu aslında şu demek : Günümüz Bankacılığının neredeyse tamamını elinde bulunduran Siyonist Bankerlerin ve ekonomi Patronlarının Maddi gücü tam anlamıyla kontrol altına almaları.
- Yıllardır Küresel anlamda bir ekonomik Kriz gündemi meşgul ediyor.Krizle yatıyor,Krizle kalkıyoruz.Ekonomik Kriz kimimizin Karısı oldu,kimimizin Kocası..Böyle bir Kriz gerçek midir ? Yalan mıdır ?
- Ekonomist değilim lakin ortada bu krizin kolayca aşılabileceğini ama korkak adımlar atıldığını iddia eden yığınla ekonomist var.Acaba bu ekonomik Kriz tıpkı şu an Yunanistan ve İtalya sonrasında İspanya,Fransa vb.
- Avrupa’nın önemli ekonomilerinin çöküşü sonrasında bizi bekleyen Tek bir Ekonomi modeline hazırlık aşaması olmasın ? Tabi her söylediğimize Komplo Teorisi diye burun kıvıranlar bu söylediklerimizi de muhtemelen bir Paranoya olarak değerlendirmekte gecikmeyecekler.
- Neyse ki bugün Siyonist Para Babalarının istediği kıvama gelmeyen Devletleri parayla tekme tokat dövdüğünü anlayan ,idrak eden de önemli bir kesim mevcut.Birileri her şeyin tesadüf olduğuna inanıp akşam kuşağı dizileriyle gevşeye dursun biz olayların analizini yapmaya devam edelim.
- – ağır ol Kardeşim daha Arap Birliği Ülkeleri var,nereye böyle ! diyen de çıkabilir. Onlar hem maddi hem manevi anlamda çökeli epey oluyor.Genelleme yapmayı sevmiyorum ama (buradaki ama kelimesi kıvırtmak üzere olduğumun işaretidir)
- Dünya genelinde Davasına adam gibi sarılıp,sahip çıkan Filistinli Mücahidlerden başka ender toplulukların olduğu katıksız bir gerçektir.Günümüz İslam ülkeleri maalesef kaderini Düşmanının eline teslim etmiş halde iç çatışmalarla tükenmektedir..
- Netice itibariyle Tek Dünya Ekonomisi için belki de atılmış son adım Küresel Ekonomik Kriz adıyla Devletlerin Krizden kurtarılması ayağından teslim alınmasıdır
- Tek Dünya Din’i : Aslında bu konu çok çetrefilli.Çoğu kişi Yeni dünya Düzeninde hedeflenen Tek din anlayışının tüm dünyayı Hıristiyanlaştırma Projesi olduğunu sanıyor veya kimilerine göre ise arka planda tüm dünyanın Yahudileştirilmesi maksadı var.
- Fakat işin aslı Dünyayı dinsizleştirme Projesidir.Zira Dünyayı yöneten Küresel Örgütlerin tamamında inançsız bir dünya görüşü esastır.Onlar için din Şeytan’ın kendilerine verdiği vesvesedir.Şeytan’ın fısıldamalarını nefislerine ilah edinirler.Onların Din’i Dinsizliktir.
- Türkiye açısından bakıldığında yüzyıllardır islam dinine bağlı oluşu onu bu bağlardan koparmanın zorluğu düşünüldüğünde bunu birden yapamazlardı. Yavaş yavaş yapalım önce onlardan gibi görünen ama bizde olan din alimlerini devreye sokarak başlayalım.
- Bunlar aralarında ayrımcılık başlar halkın kafası karışır. Sonra bir gömlek üstü: yani deistlik kavramı.uyuşturucuyu yavaş yavaş zerk edelim keza uyutmaya .alışırken olayı farkına varıp dirilen bir nesille karşılaşabiliriz.
- Tek İlah : Hedefleri Kapitalist bir Dünyadır.İçinde İnsani vasıfların olmadığı ,her şeyin maddiyata dayalı olduğu,başarılı olabildiğin kadar yaşamayı hak ettiğin tamamen çıkarlar üzerine kurulu bir dünya.
- Maddi anlamda görünen yüzü ile Para’nın İlah edinildiği temelde ise Şeytanın İlahlaştırıldığı Kapitalist bir Sömürü düzenidir arzu edilen.
- Tek dil kavramına girmeden önce ESP kartlarından bahsetmek istiyorum. Parapsikolojide Telepati Deney Yöntemleri – Telepati, Parapsikoloji alanında kısa adı ESP (Extra Sensory Perception) olan ve prekognisyon adı verilen, meydana gelecek olayların önceden paranormal olarak algılanması fenomeni ile ilgili bir iletişim enstrümanı..
- Buna Zener kartları da deniyor. Bulan J.B. Rhine. Yıl 1934 Rhine Kuzey Karolina’daki Duke Üniversitesinde görev yapan bir akademisyen. İşin bu boyutu biraz esoterik.
- Uzaysezgi ve telepatik durugörü gibi farklı algılama ve mesaj verme teknikleri ile birlikte düşünülmesi gereken bir konu. Ama sonuçta farklı renklerde O+Kare, yıldız ve su sembolünden oluşuyordu. Belki sorulması gereken soru şu: Bütün bunlar bir düşünceyi ifade etmeye yeter mi, o mesajı almaya ve iletmeye yeter mi?
- Zorlamaya gerek yok. Mors alfabesini hatırlayın, bir çizgi ve nokta. Evet yeter. Bugün de bilgisayarlar sıfır ve bir rakamı ile her şeyi ifade etmiyor mu.
- Saniyedeki 300 km’lik okuma hızı ile artık her şey mümkün. İnsan ya da herhangi bir insan ve hayvana bir obje gösterdiğiniz de bu bir yiyecek ya da annesi ya da korktuğu bir şey olabilir. Beyin ona bir elektromanyetik, bir de dolaylı olarak biyokimyasal bir tepki veriyor.
- Biyokimyasal tepki de sonuçta beyinden gelen elektromanyetik bir mesajla mümkün oluyor. Bu mesajla biyolojik tepki ve refleksler oluşuyor. Evet, artık bunlar algılanabiliyor ve kaydedilebiliyor.
- Bir de şöyle düşünün, yoğun bir konsantrasyonla elmayı düşündüğümüzde bunu bilgisayarda analiz ettiğimizde, ekrana gönderdiğimiz mesajda siz ekranda o elmayı görebiliyorsunuz.
- Bu işin bir adım ötesi beyinle ortak çalışan bilgisayar. Şimdi konuşuyorsunuz, onu yazıya çeviriyor, başka bir dile çeviriyor, sonra okuyor ve başka bir adrese gönderebiliyor.
- Artık düşünerek de bunu yapabileceksiniz. Düşünceyle bilgisayar kullanımı mümkün olacak. Bunun bilimdeki asıl karşılığı ise Yani yakın gelecekte hayalleriniz ve rüyalarınızı bile bilgisayara kaydedebilme olgusu. İşin ilginç yanı, fizikte elektromanyetik dalgalar tersinir… ana forma sahiptir.
- Şöyle ki: elektromanyetik dalga ile gönderdiğiniz iletinin aynı formlarını( frekans,dalga boyu vs)elde ederek geri dönüş sağlayabilirsiniz.Yani konuya dönecek olursak bu elektromanyetik dalgaları dışarıda oluşturup, beyne gönderdiğinizde onu düşüneceksiniz…
- Ki bir çok kurum bu alanda ivedilikle çalışma yapmaktadır. Tesla da bu işin içinde, Almanlar, Çinliler de. Biz de bir şekilde bu yarışın içindeyiz Bu alandaki çalışmaların beta versiyonları test edilmeye başladı.
- Sadece cebinizdeki, cüzdanınızdaki kredi kartındaki para ve kontörler değil, düşünceleriniz de çalınabilir ve hatta değiştirilebilir..
- Bunun için bir damla kan örneği, bir saç teli ve zihninizin elektromanyetik frekansının ölçümlenerek tesbit edilmesi yeter. Bunu dişçi koltuğunda ya da berber koltuğunda bile sağlayabilirler.
- Belkide geleceğin kabusu yapay zeka olan robotlar değil de robotlaştırılmış ve uzaktan kontrol edilebilen insanlar. Bunlara oturup gülenlerde yok değil hani.ama elektromanyetik alanda yapmış olduğum araştırmalar neticesinde zor da değil!!!!
- Bu eğitim, sağlık, istihbarat ve güvenlik alanlarında önemli fırsatlar ve riskler sunuyor. Biz mayınlı tarlada top oynayan çocuklar gibiyiz. Fareli köyün kavalcıları, kitleleri peşine takıp götürüyorlar. Her şey sanki oyun ve eğlence gibi.
- Aynı evde siz çocuklarınızla bilişemezken, o dünyanın başka yerlerindeki insanlarla ya da gerçek insan sandığı yapay zekalı Avatar’larla konuşuyor.
- Tek sorun Bitcoin değil. Biz daha ne Deep Web’i, ne Black Web’, ne de Blockchange’yi tam olarak anlayamadık. Raspbery Pi’yi, Banana Pi’yi anlayamadığımız gibi. Mevcut media çöküyor, ne Poi Media’yı konuşabiliyoruz, ne Nish Media’yı, ne New Media’yı ne Immersive Media’yı.
- Uzun zamandır National Data Base / Milli Bilgi Merkezi, Süper Bilgisayar ve Security System /Siber güvenlik sisteminden, bunların mirörlerinden, Milli intranetten, arama motorundan söz ediyoruz,
- Test Lab’dan, HW ve SW referans kütüphanesinden ve bu alanda dünyadaki gelişmeleri ve trendleri izleyerek raporlayacak, ulusal ve bölgesel çalışmaların entegrasyonu, optimizasyonu ve senkranizasyonunu sağlayacak bir ajanstan, ama devlete bağlı bir ajanstan Web tabanlı işletim sistemlerinden, Server, masaüstü ve laptop, Notepad ve GSM uyumlu entegre, yazılımlardan söz ediyoruz ama olmuyor.
- Olmuyor işte. Birçok güzel şeyler oluyor, ama bir el temel bazı yatırımlar konusunda engelliyor ve işi mecrasından saptırıyor. Ama o da olacak elbet, bir gün mutlaka, kafamızı taşlara vura vura ve çok ağır bedeller ödeyerek de olsa…
Yarın tek dil kavramı ile devam edelim..
Maalesef yazdıklarınız komplo teorisi değil. Yavaş yavaş, sinsi sinsi zehirliyorlar. Bunun için özel psikologlar, bilim adamları, aktivistler, casuslar, öğretmenler, sosyologlar, arkeologlar, dil bilimciler vs. arı gibi çalışıyorlar. Daha pek çok sayılabilir. Bunlar en yakınında bile olabilir, anlayamazsın bile. Dil derken en önemlisi sadece Türkçe’de geçen, başka dillerde kelime karşılığı olmayan ”gönül” kelimesi. İşte bunu yok etmeye çalışıyorlar. Anadolu insanı paylaşmayı sever. Allah için verir, sever, çalışır. İşte anahtar kelime bu. Bunu unuttururlarsa işleri kolay. Bu bahsettiğiniz televizyonlardaki diziler, programlar mide bulandırıcı. Zaten kimin parmağı olduğu belli. Umarım özümüzü tamamen kaybetmeden yeniden kodlarımıza döneriz. Tek din, tek devlet falan bunlar Türklerin kanında durmaz. Türkler boyunduruk altında yaşayamaz. Bunu savunanlar zaten yeterince kan döktüler, sömürdüler. Allah onların şerrinden korusun. Onlar din min tanımaz. Onların tek amacı var. Ahsen-i takvim olan insanı esfel-i safiline indirmek, cehennemde yaşatmak. Ya da yavaş yavaş öldürmek. En çok şehevi duygularla yaklaşıyorlar. Oysa ”Nefsini bilen Rabbini bilir” demiyor mu Peygamberimiz. Allah hepimizin yardımcısı olsun. Uyanık olalım..