Flood'un Yayınlandığı Tarih:18 Ağustos 2017 @ 05:51
Dün gece mevzu Romanya’dan ve Balkanlardaki batıl inançlardan açılmıştı. Flood yapacağımı söylemiştim, geldim nitekim. Toplaşın!
- Filmlerden falan aşinasınızdır tabi konuya da meşhur vampir filmi klişesidir: “Filmdekileri unut!” Ben azıcık daha derine ineceğim…
- Efendim Dracula’yı yazan Stoker’ın kaynaklarından Emily Gerard Romanya’yı Avrupa’daki batıl inançların toplanma noktasına belirtir, haklıdır
- Romanya’nın batıl inanç literatürü hayli zengindir. Adamlarda vampire dönüşen sebzelerle tarım aletleriyle ilgili batıl inanışlar bile var.
- Yani böyle sabah kalkıyorlar tırmıkta kan var, yok gece balkabağından ses geldi falan diye rivayetler dönüyor. Bunlar tabi masum olanlar.
- Zira kanlı ve korkunç batıl inançlar da var. Üstelik Çavuşesku döneminden itibaren köy kültürü zarar görse de devam ettirebilmişler. Yani hala inanıyorlar ve adli vakalara geçen hadiseler oluyor.
- Şimdi diyeceksiniz 2000’li yıllarda hala böyle şeyler var mı, adam kazıklama falan. Adli vakalar hep, batıl inanç, toplumsal histeri vb.
- Misal Aralık 2003’te vefat eden Petre Toma’nın mevzusu. Marotinu de Sus köyünden Romanya’dan. Ki bir husus daha belirteyim:
- Romenlerde bazı bölgelerde dikenle cenazeyi iğneleme, ekmekle gömme, aynaları siyah örtüyle örtme gibi adetler var. Biraz hassaslar.
- Neyse Petre Toma ölüyor ama akrabalarından bir kadın bir zaman sonra hastalanıyor. Laf çıkıyor falan ruhu huzura kavuşmadıya getiriyorlar
- Dedikodular büyüyor kesin mezarından çıkıyor diye. Diğer akrabalarını da korku sarıyor akabinde bize de gelir diye. niye?
- Vampir kısmı ilk önce tanıdıklarına akrabalarına musallat oluyor. Tanıdığa musallar hususu Ebussuud Efendi’nin hortlak fetvasında da var.
- Neyse akrabalarından birkaç kişi toplaşıyor. Mezarlığa gidip mezarı açarak tırmıkla cesedin göğsünü yarıp açıyorlar, kalbini çıkarıyorlar.
- Cesedin üstüne sarımsak parçaları serpip mezarı kapatıyorlar. Kalbini yakıp bir suya karıştırıp hasta kadına içiriyorlar.
- Sonra yine dedikodu Kadın iyileşti, iyi bir şey yaptılar diye adamların icraatı köyde dolanıyor. Petre Toma’nın kızı olayı öğrenip akrabalarına dava açıyor.
- Mahkemede mezarı açanlar altı yıl yiyorlar normalde. Ama işte avukat bunlar batıl inanç vs etkisinde kaldılar deyince serbest kalıyorlar.
Bu arada bu kazıklama olayına ve inanışın genişliğine şurada değindim: Tarihte Yaşanan, Kafa kesme ve vücuttan farklı yere gömme ritüeli! (Korku) Romanya’da mevzu biter mi? Bitmez!
- Medyaya yansımayan bir olay var tesadüfen bir blog sitesinde denk geldiğim, etiketleri yazılmadığından 20. sayfalarda kaybolmuş bir hadise.
- 2008 yılında Romanya Mecidiye’de oluyor, Gülten Memedali diye bir kadının mezarı benzer gerekçeyle açılmış. Mecidiye’de Kırım Tatar çok,
- Olay fake mi diye bir arkadaşıma sordum o da Romanya’dan tanıdıklarına soruyor, Mecidiye’den. Hakikaten olmuş bir olay.
- Seneler sonra Mecidiye’den bir Kırım Tatar arkadaşla görüşme imkanım oldu bu mevzuları sormuştum,Hristiyanlarda görülür biz yapmayız demişti direkt.
- Bu arada Kırım Tatar demişken bizim Kırım obur, cazı hikayeleri de meşhurdur bir ara bir flood’da oranın hikayelerinden gelir. Konuya devam.
- Şimdi bu günümüzde batıl inanç mevzuları sadece Romanya’ya özgü değil Sırbistan’da da var. Hatta iki ilginç vaka var buradan.
- Zaten Sırbistan 1700’lere doğru vampir vakaları tartışmalarının yaşanmasına neden olan yer. Petar Blagojevich ve Arnaut Pavle olayları vb.
- Günümüze gelelim. Sırplarda halk efsanelerinden 1890’larda Drakula’dan hemen önce edebiyata geçmiş meşhur bir vampir var: Sava Savanovic!
- Sırp edebiyatına aşina olanlar bilir, Milovan Glisic’in bir öyküsü 1880’lerde yayınlanmış. Orada işlenir Savanovic.
- Edebiyata da girince hayli ünleniyor. Değirmeni var.Orada gezdiğine inanılıyor aynı zamanda folklorda da yaşıyor yani.
- Sene 2012 gibi bir gün evin bulunduğu yerdeki bölgenin konseyi (resmi kurum) bir duyuru yapıyor. “Sava Savanovic’in evi hasar görmüştür.
- Musallat olacağı yeni bir ev arayabilir. Zarozje ahalisi dikkat etsin evlerine sarımsak assınlar”. resmi kurumdan yapılıyor, 2012’de.
- Bir açıklama da Belediye başkanından geliyor. Evlerinize haç asın diyor. Evi turizme açmayı deniyorlar millet tırstığından iptal ediyorlar.
- Ama en fantastiği meşhur Sırp diktatör Miloseviç’in mezarının açılıp kazıklanması olayı. Bunu da anlatayım bitiriyorum.
- Sırp diktatörü Slobodan Miloseviç’in yeniden dirileceğine inanan Miroslav Miloseviç diye bir eleman. Arkadaşını da ikna ediyor bu.
- Yıl 2007 Pozarevac’a gidiyorlar mezar orda, gece vakti. Taş kapağı açıyorlar. Tabut üstünden kalbin olduğu yere kazık çakıyor eleman.
- Mezarın içinde toprakta, çıkmadan polisi arıyor. Bölge polisine bağlanıyor diyor böyle böyle ben bunları yaptım.
- Polisin ilk uyarısı şu: “Lütfen mezarda durmayın Miloseviç’in eli sizi mezara çekebilir”. Balkan batıl inançlarının mevzusu da bu kadar, sürç-i lisan ettikse affola.
Dün söylemeyi unuttum. Murat Başekim’in “Demir Dövme Öyküleri” adlı kitabında bu mevzularla alakalı sağlam bir hikaye vardır meraklısına not!