Suriye’deki iç savaş, Suudi Arabistan’da yaşanan Amerikancı saray darbesi, Türkiye-Rusya yakınlaşması derken bir anda yaşanan olaylar ile birlikte Dünya’nın ve tabii Türkiye’nin gözü İran’a döndü…
- Peki İran’da yaşanan bu sokak olayları birden bire mi meydana geldi? Olaylar öncesinde hangi ülkeler hangi anlaşmayı imzaladı? Atılan sloganlarda ne dikkati çekti? Ve tabii yaşanan olayların asıl perde gerisinde ne var? Evet dostlar işte başlıyoruz…

- Öncelikle şunu belirtelim ki, İran’da bugün yaşananların temelinde Trump’ın ABD Başkanı seçilmesi yatmakta…
- Bir önceki başkan Obama döneminde ABD ile İran arasında başlayan ve Hillary Clinton’un başkan seçilmesi halimde Demokratların sürdüreceği müzakere politikası, Trump ile birlikte iktidara gelen şahin Neo-conlar tarafından kesildi…
- Trump’a kalsa belki de İran konusuna çok daha önce el atacaktı ancak Ortadoğu’da karışan dengeler, Rusya’nın oyuna dahil olması ve İran-Rusya-Suriye bloğunun savunma hattını Şam’a kurarak buradan ABD’yi püskürtmesi planları alt üst etti…
- Yaşanan gelişmeler sonucunda bugün İran belki de son 20 yılda Ortadoğu coğrafyasındaki en etkili dönemini yaşıyor durumda…
- İran’ın bölgede bu denli nüfuz kazanmış olması ise adeta İsrail için “kabus” yarattı… Ve zaten daha başkanlığı hakkında spekülasyonlar olan ve iç politikada ciddi sıkıntılar yaşayan Trump’a İran konusunda harekete geçilmesi noktasında Yahudi lobisi baskıya başladı…
- Trump böyle bir müdahalenin iç politikada da elini kuvvetlereceği düşüncesi ile bu baskıyı “kısmi olarak” kabul etti… Zira gerek Ortadoğu’da yıpranmışlığı, gerek İran’ın Rusya-Çin desteği gerekse, İran’ın savaşçı devlet geleneği nedeni ile askeri müdahale yapamayacak durumda…
- O nedenle muhalif bazı grupları kullanarak, Ortadoğu politikaları konusunda mesaj vermek istedi… Böylece İsrail’in istediği de yerine gelmiş olacaktı… Ama Amerika ve İsrail’in asıl derdinin başka olduğunu, ortada asli sıkıntı olan bir başka konu olduğunu da buraya not edelim.
- Kısa süre önce ABD ile İsrail,”İran’a karşı ortak mücadele planı” üzerinde anlaştılar. Bunu hem Beyaz Saray kaynakları, hem de İsrail Başbakanlık Ofisi resmen doğruladı…
- Bu anlaşma taslağının ana gövdesini İran’ın nükleer programı oluştursa da satır aralarına iliştirilen bir paragraf ilginçti…
- ABD ve İsrail “Hizbullah ile mücadele” için ayrı bir çalışma grubu kurmayı kararlaştırıyordu…
Hizbullah nerede kurulmuştur? Lübnan’da… Kimler üzerinde etkilidir? Şii dünya üzerinde Kimden destek alır? İran’dan Kimle savaşır? İsrail ile… Bu soruların cevaplarını bir kenara not edin ve İran’a uzanalım dostlar…
- İran’da sokağa çıkan grupların sokağa çıkış tarihi de ilginç… Gösteriler 2009 yılında. İranlı muhaliflerin Mir Hüseyin Musevi’yi desteklemek için sokaklara dökülmesinin tam 8.yılında başladı…
- Bir “gönderme” olduğu da, yaşanan sokak olaylarının spontane biçimde gelişmediğini de gösteriyor bu durum bize… Bazı gruplar önce hazırlanmış sonra “mesajı” iletmek için “anlamlı” bir günde sokağa sürülmüştür…
- Göstericiler sokağa “ekonomik sıkıntılar için inmiş” gözükmektedir… Ancak en çok duyulan slogan dış politika ile ilgilidir… Slogan”Gazze için değil, Lübnan için değil, İran için canımız feda”şeklindedir…
Az önce ne demiştik, ABD ve İsrail “Hizbullah ile mücadele için ayrı bir grup kurma” konusunda anlaşmıştı değil mi? Hizbullah nerede kurulmuştu: Lübnan, kime karşı nerede savaşıyordu: İsrail’e karşı Gazze’de… Kimden destek alıyordu ve olaylar neredeydi:İran…

- İşte İran olaylarının şah damarı atılan “Gazze için değil, Lübnan için değil, İran için canımız feda” sloganında gizli… Zira İsrail, ABD, Hizbullah, Gazze, Lübnan ve tabii İran hepsi bu sloganın içerisinde mevcut…
- Göstericiler sokaklara böyle rejim aleyhtarı gösteriler için küçük sayılabilecek gruplar halinde “çıkarılıyor” Zira amaç rejimi devirmek falan değil Ortadoğu politikaları ile ilgili mesaj vermek, politikaların değişmemesi halinde olayları büyütecekleri mesajı vermek…
- Şimdi bu İran’da sokağa dönüşümlerin yöntemlerine bakalım… Sosyal medya kullanıyorlar örgütlenme için… Peki hafızanızı zorlayın bakalım biz bunu nerede görmüştük Evet, doğru hatırladınız: Arap Baharı…
- Kullanılan yöntem de İran’a bir “mesaj”… “Arap Baharı’nı yaşamak istemiyorsan Ortadoğu politikanı değiştir…”
- Ama asıl dert, tasa bu mu? Hayır… Güçlü bir İran özellikle de ekonomik olarak güçlü bir İran gerek ABD gerek İsrail’in milli çıkarlarına aykırı…
- Peki İran’ın asli nüfuz alanı neresi? Şii Arap dünyası. Yani aslında ekonomik olarak doğal olarak en önemli pazarının da bu bölge olması beklenebilir… İşte Obama yönetimi sonrası Trump değil Clinton’un yönetime gelmesi halinde İran’a ekonomik ambargoların kalkma umudu vardı.
- Ancak Trump yönetimi politikaları ile bu umutlar suya düştü… İran politik olarak Şii Arap dünyasının “dominant gücü” olsa da bu bölge kaynaklı ekonomik çıkar sağlayamamakta…
- Ancak bu kez İran 2. Önemli ekonomik ilişkiler hinterlandını aktif hale getirdi: Orta Asya ülkeleri… Genel olarak Avrasya. Bu bölgeye İran’ın “Arka cephesi” demek mümkündür.
- İran bu cephede küresel güney-kuzey ticaretinde stratejik bir öneme sahiptir…
- İran bir yandan Rusya ile ekonomik ilişkilerini güçlendirirken bir yandan da Avrasya Ekonomik Birliği ile ilişki kurmuş, serbest ticaret bölgesi avantajlarından yararlanmaya başlamıştır.
- İşte tam da burada devreye Çin’in “Modern İpek Yolu Projesi” devreye girmektedir. İran bu projeyi kapsayan bölge ülkeleri ile ilişkilerini Ekonomik İşbirliği Örgütü eli ile yürütmektedir.
- İran, bu örgüt üzerinden kuzeybatısında Türkiye ve Azerbaycan’la, kuzeydoğusunda Orta Asya’yla, doğu ve güney doğusunda Afganistan ve Pakistan’la işbirliğini geliştirmektedir. Böylece ABD’nin “İran’ı ekonomik tecrit” stratejisi iflas etmektedir.
Ya İpek Yolu projesi içerisinde İran’ın rolü ve kazancı ne olacaktır?
- İran İpek Yolu projesine dahil olduğu an Orta Asya enerji kaynaklarını İran uluslar arası piyasaya taşıyacaktır…
- Kazakistan için petrolü İran üzerinden uluslararası piyasaya ulaştırmak en karlı yoldur.
- Yine enerji kaynaklarına sahip bir diğer ülke Türkmenistan için de uluslararası piyasalara ulaşmanın en kârlı güzergahı İran’dır…
- Yani İpek Yolu Projesi içerisinde aktif olarak yer alan İran için ABD’nin yıllardır uyguladığı ekonomik ambargo hiç bir önem arz etmeyecek, İran dış politikada “ön cephesi” olan Şii Arap dünyadan siyasi, “arka cephesi” olan Orta.Asya ve Avrasya’dan “Ekonomik” güç elde edecektir.
- Tüm bunlar güçlü bir ordu, Çin-Rusya gibi konvansiyonel güçlü bir ittifak ve güçlü devlet yapısı ile birleştiğinde İran artık ABD ve İsrail için “müdahale edilemez” bir ülke konumunu alacaktır.
- Suriye bataklığında ABD karşısında Rusya ve İran ile yaptığı ittifakla galip çıkan İran’ın İpek Yolu Projesine odaklanmasını ABD ve İsrail’in engellemesi yahut en azından ertelemesi gerekmektedir…
- İşte bu yaratılmaya çalışılan iç karışıklıklar İran’ı içe döndürme, dış politika yerine iç sorunları ile boğuşur halde bırakma stratejisinin parçasıdır.
- Yaşanan hareketlerin kitleselleşebilmek şansının olduğunu düşünmüyoruz. Tahran yönetiminin başta piyasaya para. sürmek ve bir takım iyileştirici ekonomik tedbiri hayata geçirmek sureti ile bu gösterileri geniş halk kitlelerinin desteğinden yoksun bırakacağını tahmin ediyoruz…
- Kitleselleşemeyen hareketler ise taban desteği bulamadan “ölü doğmuş” olacaklardır…
- Ancak bu sokak hareketleri öncü dalgadır. ABD ve İsrail yukarda saydığım sebepler nedeni ile İran’ın İpek Yolu Projesi’ne dahil olmasının önünü kesmek isteyecektir. O nedenle önümüzdeki dönemlerde İran daha büyük ve daha organize muhalif eylemlere gebe…
Anlaşılan “Hizbullah ile mücadele ile oluşturulması kararlaştırılan ayrı grup” bir diplomasi grubu değil bir istihbarat grubu ve İran’da şu an yaşananlar bu “grubun” “nabız ölçme ve keşif” amaçlı ilk saha çalışması… Bakalım. bekleyip göreceğiz…
- Ne diyoruz her flood sonundaki gibi “Taktirleriniz beğenilere, beğenileriniz RT’lere yolculuk etsin”



Pelikan Grubu | Pelikancılar Kimdir?
Menzil Tarikatı; Gavs Kimdir? Nasıl Çalışırlar? Mal Varlıkları Nedir?
Serkan Kurtuluş Kimdir?
Kesinleşmiş Cezanın ne kadarı Cezaevinde yatılır! (‘Cezamın yatarı ne Avgat Bey?’)
Corona Virüsü
Yeşil kod adlı; Mahmut Yıldırım Yaşıyor mu?
Türkiye’deki Cezaevi Tür ve Tipleri hakkında pratik bilgiler!
Kur’an-ı Kerim’de Bilim ile İlgili Ayetler? (‘Kur’an bilime yönlendirir!’)
Erkekler neden mesaj yazmaz? Kızlar neden mesaj atmaz?
Akp’nin Yasadışı silahlı eğitim kampları! (‘İç Savaş Hazırlığı, Görüntüler – İddialar’)
Osmanlıca Küfür
Twin Flame
Atatürk’ün dedesi kimdir? | Soy Ağacı
Dr. Mehmet Öz; Corona Virüsü
Türkiye Yunanistan Askeri Gücü Karşılaştırması
David Rockefeller, Servetinin sınırlarına yolculuk! Ve Türkiye’deki Temsilcileri!
Adolf Hitler’in Propaganda Bakanı Joseph Goebbels’in Sözleri
Şehidimiz Var; Albay Okan Altınay
Rabıta Nedir? Nasıl Yapılır?
Ölün İstiyorum Artık | Nejat İşler
[…] HAPİSTEKİ “HANEDAN” Evet sevgili dostlar malumunuz geçtiğimiz günlerde İran bir kez daha karıştı (Bu 7.halk ayaklanması) ve İran’da halk sokaklara döküldü. Posta Kutusuna ‘Mesaj’ Bırakılan Ülke; İRAN […]
[…] HAPİSTEKİ “HANEDAN” Evet sevgili dostlar malumunuz geçtiğimiz günlerde İran bir kez daha karıştı (Bu 7.halk ayaklanması) ve İran’da halk sokaklara döküldü. Posta Kutusuna ‘Mesaj’ Bırakılan Ülke; İRAN […]