Penşir vadisi Taliban karşıtı yeni bir gerilla hareketine dönüşüyor!

Taliban’ın henüz giremediği tek şehir; Kızılbaş Türkmenlerin, Tacik, Hazara, ve Özbeklerin yaşadığı ülkenin kuzeyindeki Penşir’dir! Penşir’de Taliban’a bayrak açan Kızılbaş Kadınlar, ve Kuzey İttifakı örgütleri: “Köleliği reddeden herkesi bize katılmaya çağırıyoruz.”

Eski Afganistan Devlet Başkan Yardımcısı Amrullah Salih, Panjshir Vadisi’ndeki bir kaleye çekilirken Taliban’la savaşmaya devam etme sözü verdi.

Afganistan’ın cüretkar başkan yardımcısı , hükümetinin çöküşünün ardından Taliban başkentin kontrolünü ele geçirdiğinde bir şeyi netleştirdi – teslim olmayacak.

Görünen o ki Amrullah Saleh , ülkenin kalan son kalesine çekildi: Kabil’in kuzeydoğusundaki Panjshir Vadisi.

Yeraltına gitmeden önce Pazar günü İngilizce olarak Twitter’da “Beni dinleyen milyonları hayal kırıklığına uğratmayacağım. Taliban’la asla aynı tavanın altında olmayacağım. ASLA” diye yazdı.

Bir gün sonra, eski başkan yardımcısının eski akıl hocası ve ünlü Taliban karşıtı savaşçı Ahmed Şah Mesud’un oğlu ile Panjshir’deki – Hindu Kush’a sıkışmış dağlık bir tabya – fotoğrafları sosyal medyada görünmeye başladı.

Bir milis kuvvetine komuta eden Saleh ve Mesud’un oğlu, savaşçılar Panjshir’de yeniden toplanırken, muzaffer Taliban’ı ele geçirmek için bir gerilla hareketinin ilk parçalarını bir araya getiriyor gibi görünüyor.

Doğal savunmalarıyla ünlü olan vadi, 1990’lardaki iç savaş sırasında hiçbir zaman Taliban’ın eline geçmedi ve on yıl önce de Sovyetler tarafından fethedilmedi.

İsminin açıklanmaması koşuluyla AFP’ye konuşan bir bölge sakini, “Taliban’ın Panjshir’e girmesine izin vermeyeceğiz ve tüm gücümüzle direneceğiz ve onlarla savaşacağız” dedi .

Böyle bir savaş, Salih’in bir zamanlar asi bir casus şefi ve daha sonra başbakan yardımcısı olduğu Taliban’a karşı uzun mücadelesinin sonuncusu olacaktır.

Küçük yaşta yetim kalan Salih, ilk olarak 1990’larda gerilla komutanı Mesud’un yanında savaştı.

1996’da Taliban tarafından ele geçirildiğinde Kabil’den kovulmadan önce hükümetinde hizmet etmeye devam etti.

Saleh, sert yanlıların daha sonra onu yakalamak için kız kardeşine işkence yaptığını söyledi.

Saleh geçen yıl bir Time dergisinin başyazısında “1996’da olanlar yüzünden Taliban’a bakışım sonsuza dek değişti” dedi.

11 Eylül 2001 saldırılarından sonra, o zamanlar Taliban karşıtı direnişin bir parçası olan Salih, CIA için önemli bir varlık haline geldi.

İlişki, 2004 yılında yeni kurulan Afganistan istihbarat teşkilatı Ulusal Güvenlik Müdürlüğü’ne (NDS) liderlik etmesinin yolunu açtı.

NDS şefi Salih’in, Peştuca konuşan ajanların Taliban liderlerini takip ettiği Pakistan sınırında ve isyan içinde geniş bir muhbir ve casus ağı oluşturduğuna inanılıyor.

Salih’in topladığı istihbarat, Pakistan ordusunun Taliban’ı desteklemeye devam ettiğinin kanıtı olduğunu iddia ettiği şeyi sağladı.

Ancak Saleh’in yükselişi dramatik tökezlemelerden payını aldı.

2010 yılında Kabil barış konferansına düzenlenen küçük düşürücü saldırının ardından Afganistan’ın casus şefi olarak görevden alındı.

Siyasi çöle sürgün edilen Salih, uzun zamandır düşmanlarını hedef alan günlük tweet’leri attığı Twitter’da Taliban ve İslamabad’a karşı savaşını sürdürdü.

2018’de, şimdi bilinmeyen bir yere kaçan cumhurbaşkanı Eşref Ghani ile ittifak kurduktan sonra kısa bir süre içişleri bakanlığını denetlediğinde, lehine bir dönüş geldi.

Saleh, eski liderin başbakan yardımcısı olmaya devam etti.

En son siyasi canlanması, ABD’nin Afganistan’dan çıkmaya hazırlanırken ve Taliban tarafından Salih’e yönelik bir dizi suikast girişimiyle aynı zamana denk geldi.

Son yakın çağrısı, geçen Eylül’de, konvoyunu hedef alan büyük bir bombanın Kabil’de en az 10 kişiyi öldürmesiyle geldi.

Saldırıdan saatler sonra, Salih sol eli sargılı bir videoda göründü ve savaşmaya söz verdi.

Mücadelemize devam edeceğiz dedi.