Flood'un Yayınlandığı Tarih:22 Ocak 2020 @ 20:36
Sık sık konusu açılıyor. Bir seri yapalım dedim. Biraz uzun olacak kusura bakmayın. Britanya Hindistan’a Neler Kattı serisi:
- İngilizler Hindistan’a ayak bastıklarında doğan kız çocuklarının öldürülmesi çok yaygın bir gelenekti.
- İngilizler doğan kız çocuklarının öldürülmesini kesin olarak yasaklayıp, bu uygulamaya ağır cezalar koydular. (Britanya Hindistan’dan çekildikten sonra bu yasak kalktı ve kız çocukların öldürülmesi yada zorunlu kürtajı hızla pik yaptı.
- Günümüzde Hindistan’da her gün yaklaşık 2.000 kız çocuğu doğumdan önce veya hemen sonra öldürülmektedir. Öldürülmeyenler ise sokağa genellikle sokağa veya çöpe atılmaktadır.
- İngilizler Hindistan’a ulaştıklarında gördükleri korkunç manzaralardan biride bebek denecek yaşta kız çocuklarıyla evlenme geleneğiydi. Bunu önlemek için Sharda yasası çıkarttılar. Bu yasa ile çocuk evlilikleri yasaklandı.
- Tüm Hindistan genelinde kölelik kaldırıldı. Köle ticareti yasaklandı. Kast sistemini kırmak ve ortadan kaldırmak için pek çok çalışma yaptılar ve bu konuda başarılı olamasalarda ilk adımların tümünü İngilizler attılar.
- Birleşik Krallık himayesi altında iken Hindistan’da teknolojik olarak çok gelişmiş yatırımlar da yapılmıştır. Hindistan İngiliz himayesinde geçirdiği döneme ait 300’den fazla büyük baraja sahipti. Bu barajların tamamı İngilizler tarafından inşa edildi.
- Bu sayede hem yerleşim yerlerine sağlıklı içme suyu temin edildi hem de çok büyük tarım arazileri sulanabilir duruma getirildi. 1929 yılına gelindiğinde, Hindistan üzerinde yaklaşık 66.000 kilometre uzunluğunda demiryolu bulunmaktaydı.
- Bu geniş demiryolu ağı her yıl 620 milyon yolcu ve 90 milyon ton yük taşıyordu. Bu demir yollarının tümünü İngilizler inşa ettiler ve halen kullanılmaktadır.
- Yine İngiliz egemenliği altında iken ilk hidroelektrik santrali (1870) ile ilk elektrikli tren (1925) Hindistan’da çalışır ve kullanılabilir halde mevcuttu. Ayrıca yaklaşık 120 bin kilometrelik su kanalı ağı Hindistan’da Birleşik Krallık tarafından inşa edilmiştir.
- Bu kanallar büyük nehirlerden su alarak çorak toprakların Asya kıtasının en verimli tarım alanlarından bazılarına çevrilmesinde büyük rol oynamıştır. Buna ek olarak Hindistan’da kömür madenciliğinin temeli imparatorluk egemenliği altında atılmıştır.
- Hindistan ise günümüzde kömür kaynakları açısından en zengin beşinci ülke konumundadır. Hindistan’da modern anlamda yasalar ilk olarak İngiliz himayesinde uygulanmaya başlamıştır. Hizmet sektöründe de birçok yenilik yine aynı dönemde yapılmıştır.
- Hindistan’da ilk posta servisi ve ormanları koruma amaçlı bir kurum İngiliz himayesindeyken kurulmuştur. Parlamento binası, ulusal kütüphane ve Yeni Delhi de İngiliz egemenliğinde inşa edilmiştir.
- Ayrıca ilk ordu, hava kuvvetleri, donanma, polis servisi, merkez bankası, Hindistan Ulusal Arşivi (1891), Hindistan Meteoroloji Departmanı (1875), Hindistan Tarımsal Araştırma Konseyi (1929), Hindistan Tıbbi Konseyi (1934) Birleşik Krallık döneminde kurulmuştur.
- 1945 yılında Hindistan ordusu halihazırda 2 milyon kişiden büyükken, hava kuvvetleri dokuz filodan oluşmaktaydı. Donanmanın ise 33 gemisi ve 538 çalışanı vardı. Ordunun kurulması Askerlerin yetiştirilmesi ve askeri donanımın sağlanması.
- Askeri üretim için atölyeler açılması İngilizler eliyle olmuştur. Ayrıca Hindistan’da ticaret amaçlı çay üretiminin başlatılması ve ilk nüfus sayımı (1872) da İngilizler tarafından yapılmıştır.
- Bunlara ek olarak İngiliz egemenliği milyonlarca Hintlinin batı standartlarında eğitim almasını da sağlamıştır. Böylece Hindistan’da modernleşmenin ve bilimsel gelişmelerin önü de açılmıştır.
- Hindistan’ın son yıllardaki büyük gelişmesi hep bu İngiliz altyapısı ve kültürel yatırımları üzerinden olmuştur. Hindistan hala ve gönüllü olarak İngiliz Milletler Topluluğu üyesi olarak kalmaya devam etmekte.
- Bunun avantajlarını kullanmaktadır. Ayrıca bağımsızlık sonrası Hindistan Hindistan Cumhuriyeti, İngiliz parlamenter sistemini benimsemiş ve demokratikleşme çabalarını desteklemiştir.
Bir Hindistan Anısı
En büyük sömürgeleri olup, senelerce zulmettikleri Hindistân’ın Amritsar şehrinde.1919’da bir gün âyin sebebi ile toplanan Hindûlar, bisikleti ile gezen bir İngiliz kadın misyonerine hürmet etmezler. Misyoner, İngiliz general Dyere şikâyetde bulunur. General derhâl askerlerine emir vererek, ma’bedde âyinle meşgul halkın üzerine ateş açtırır ve on dakikada yedi yüz kişi ölür. Binden ziyâde kişi de yaralanarak yerlere serilir. General bununla da iktifâ etmiyerek, ahâliyi üç gün elleri ve ayakları üzerinde hayvan gibi yürütür. Mesele Londra’ya şikâyet edilir. Hükûmet tahkîkât yapılmasını emreder. Tahkîkât için Hindistân’a gelen müfettiş, generale halka ateş açtırmasının sebebini sorunca, general, (Buranın kumandanı benim. Buradaki askerî bir icrâata ben karar veririm. Öyle lüzûm gördüm ve emrettim.) cevabını verince, müfettiş, (Pekâlâ, ahâlinin yüz üstü sürünmesini emretmenizin sebebi nedir?) diye sorar. General, (Hintlilerden bir kısmı tanrıları karşısında yüz üstü sürünüyorlar. Bunlara, bir İngiliz kadının bir Hindû tanrısı kadar mukaddes olduğunu ve onun karşısında da hakâret değil, sürünmeleri îcâp ettiğini anlatmak istedim) der. Generalin bu sözleri İngiliz basınında neşredilince, general kahraman ilân edilir. [Dyer, Reginald Edward Harry 1864’te doğdu,1927’de İngiltere’de öldü. Dünya tarihine (13 Nisan 1919’da Amritsar şehrinde İngiliz zulmüne karşı meydâna gelen olayları, şehri kan gölüne çevirerek bastıran meşhûr İngiliz general) diye geçti. Hindistân’ın her yerinde İngilizler aleyhine büyük gösteriler yapılması üzerine vazîfeden alınarak, emekliye sevk edildi. Fakat, İngiliz Lordlar meclisi Dyerin yaptıklarını övgü ile karşılayarak, ona yardım yapılmasını kararlaştırdı. İngiliz lordlarının diğer milletlere nasıl bir gözle baktıkları burada da açıkca görülmektedir.