Başarıya Giden Yol

Flood'un Yayınlandığı Tarih:22 Ocak 2020 @ 19:54

Hayat yolunda gerçekleştirmek istediği ideallere doğru yürüyen her birey, muhtemel hayal kırıklıkları ve beklenmedik anlarda yaşanan ters yüz olmalar sebebiyle savrulma, çöküntü, karamsarlık gibi geriye düşmeler yaşayabilir. Bu hayatın hem doğası hem de canlandırıcı yasasıdır…

  • Olacağına inanılarak yürünen her hedefin yıkım ve bozuma uğraması karşısında enerji, moral ve gücünü yitirdiğini hisseden insan için gerçeği kabul, kendini reddetmek gibi algılanacağından bencil zihin kaçış yolları arar. En kolay kaçış da diğerleri ve sebepleri suçlamaktır.
  • Karşıyı suçlamak bir nebze insanı rahatlatsa da içerideki yangın alevlenmeye, yara kanamaya devam edecektir.İşte tam bu noktada iki seçeneği insanın:1- Bütünüyle içe çekilerek Kurban Rolüne bürünmek.
    2- Kırılmaların güç toplama ve yeniden inşa fırsatı olduğunu fark etmek.
  • Kurban Rolü; en bilindik ve en kolay korunma yolu ve savunma mekanizmasıdır. Hayat acımasız, insanlar merhametsiz, sistem adaletsizdir. Kimler kurban olmamıştır ki? O halde bir geri çekilme ve kaçış olarak benimsenen kurban rolü iyice cilalanmalı, süslenmelidir. Ama nasıl?
  • Önce kutsal bir zımpara küflenmiş acıya:
    “Allah belayı sevdiğine verir” mesela.Sonra pasta cila;
    “Tecrübe yenilen kazıkların bileşkesidir”
    ve “İyilerin kaderi hep böyledir”.Sonra arabesk bir nağme yetişir imdada:
    “Hayat sen ne çabuk harcadın beni”

https://www.youtube.com/watch?v=LBT5spopX3w

  • Ego başarıdan çok yenilgiden;
    şifadan çok acıdan;
    kazançtan çok kayıptan;
    sevinçten çok acıdan beslendiği için
    kurban rolü çabucak benimsenir.Artık yenik, perişan, küskün, sitemkar
    ve hatta öfkeli insan tipidir doğan.Aklı da kurban ettiğinin hiç farkına varmayan…
  • Akıl kurban edilmişse sahneyi hiç kuşkusuz Duygu alır. Assolist gecikmişse uvertür boşluk doldurur. Aklın, mantığın ve genel geçer sistem kurallarının aksine bir bilinç gün be gün perçinler kendini. Romantik, nostaljik, muhalif, pişman karakter numunesi.

  • Boş bir teneke kutudur artık zihin.
    Kurban, din adına, milliyet adına, adalet adına,
    sosyal adalet adına seçilmiş modeldir artık.Tek yapılacak biraz gaz vermektir.
    Din seviyorsa kutsal, milliyet eksenliye töreler, siyaset düşkünü ise ideal devrim ülküsünden besleme yapılır.
  • Acı, kırıklık ve ters yüz olmayı daha başka
    değerlendiren insan tipi de vardır.Kimseyi suçlamadan kendini bir tür bakıma alır.
    Sebepleri dışarıda değil içeride arar.
    Suçlama ve Aklamanın ötesinde esas nedeni bulma derdindedir. Kafa patlatırcasına düşünür inziva mağarasında.
  • Yakın çevresi acısını besleyecek söylemler geliştirse de, etrafı ondaki suçluluk hissini çoğaltacak kınamalar ve duygusal argümanlar üretse de o mağarasında, kovanında alt üst olan hayatını değil yeniden inşa edeceği hayatı planlamaktadır.

  • Millet “Küllerinden Yeniden Doğan Zümrüd-ü Anka” yı masalların efsane kuşu olarak düşünürken o masalın kendisi olduğunu fark etmiştir. Yanan kanatları değil, altından süren tüyleri büyütme derdindedir artık. Gün be gün güç kudret toplar, yeniden ayağa kalkmak, dirilmek için…
  • Dışarıyı ve ötekileri; hayatı ve kaderi suçlamamanın
    perişan kişiye getirileri olmuş mudur?Hem de nasıl? Hem de ne getiri?
    Kınayanın kınaması, acıyanın acıması, yargılayanın yargısına yeterince muhatap olmuştur.Herkes gönüllü almıştır günahını.
    Sadece günahını mı?!..
  • Günahıyla birlikte elbette acısını, eziklik ve perişanlığını da. Günahıyla birlikte ona yük olan karmaşık zihni ve şeytani egosunu da.Bir anlamda yüklerinden kurtarmış,
    örtülerinden soymuşlardır.Bir anlamda yeniden uçuşa
    ve sefere hazırlamışlardır el birliğiyle.
  • Acı, eziklik, perişanlık üstünden dökülünce; egoyu bir gömlek gibi çıkarmış altında saklı yorumsuz- çekincesiz- riyasız kudretle tanışmıştır bizimki.Ayağa kalkma ve yürüme vaktidir artık.
    Kalkar, silkinir ve atını mahmuzlayan bir şövalye misali yeniden hayata yürür aşk ile…
  • Ne içinde devinen zihnin evhamları,
    ne yangın körükleyen egonun tamtamları,
    ne de çevrenin iki de bir imalı sataşmaları
    umuru değildir artık.Hedef belli, teçhizat güçlü,
    yöneliş yoğunluğu zirvede bir seyrin başrolündedir artık.

  • İster küllerinden doğan anka,
    ister Miracını yaşadı,
    ister her şeye meydan okudu deyin.
    Yol da varlık da onundur artık.Romantizm, nostalji ve kurban rolünün
    sahte avuntularından kurtulana açılan açılmıştır.Size niye açılmasın?
    İsteyene vermediği görülmüş mü Allah’ın?
    ❣️

Yazar; Mehmet Doğramacı

Abone ol
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm Yorumları Göster
mutlakaoku.com |
0
Bu konuda sen ne düşünüyorsun? Yaz Mutlaka Okunsun...x