Geleceğin Türkiyesi

Flood'un Yayınlandığı Tarih:2 Ocak 2020 @ 08:04

2020 yılını, islamcılar devrinin sonunu işaretleyen yıl olacak yıl diye tanımlamak girişimi, kuşkusuz oldukça dar, sadece Türkiye ile sınırlanmış bir bakış olacaktır. İstanbul ve Anadolu, son 70 yıldır alışılageldiğinden çok daha büyük ve daha önemlisi: Dünyanın bir parçası… >>

  • 2008-2024 Değişim/Dönüşüm döneminin, daha sonrasını kurmak için işleyecek sürecine giriliyor. Bundan sonra yaşanacak 2020-2024 döneminin, bundan sonrasının kırk yıla yakın “Çağ”ını belirleyebilecek özelliklere sahip olabileceğini söylemek gerek…
  • Durum, 1947’ye benziyor. Amerikan Çağı’nın, istihbaratının ve derken Nato’nun kurulduğu dönemler. Ardından, Amerika’nın belirlediği bir çağ geldi. Şimdi o çağ sona eriyor ve Türkiye’de onunla doğmuş veya palazlanmış siyasi “hareketler” cidden krizde ve bu çok normal…
  • Sadece belli siyasi kesimlerin/fikirlerin, mesela (eskiden beri Amerikancı) İslamcıların ve Menderes devamı Sağ partilerin krizi değil sözkonusu olan. Yani siyaset aynı tür ve tarzda bu kez Çin veya bilmemkim üzerinden sürmekten ibaret olmayacak, o “tür” ve “tarz” da değişecek…
  • Artık aşılmış düşünceler, yapılar ve kurumların KESİNLİKLE aşılacağı bir zaman kalitesinin söz konusu olduğunu söyleyebiliriz, yani yeni Zaman kalitesiyle uyumlu olmayan yapıların, 2020 ve sonrasındaki dönemde hayatta kalması pek mümkün görünmüyor… Yeni zaman kalitesi nedir? >
  • Yeni zaman kalitesini ifade eden durumun, “Ufkun ötesine bakmak” ile ilgili olduğunu söyleyebiliriz, yani sadece bildik alışıldık derskitabı klişelerinin (ve tabii dinin/dinciliğin) ötesine bakabilen bir yaklaşım. Sorgulanacak bir çok şey arasında sadece iktidarlar bulunmuyor…
  • Toplumun yarım yamalak dandik ve de fırsatçı kesimlerini “oy çokluğu” üzerinden yukarılara taşıyan, düzenli kalite düşüşü demek olan -gösteriş odaklı- “büyüklük” anlayışının ofsaytta kalıp oyunu terkedeceği veya terketmek zorunda kalacağı yeni bir durum sözkonusu…
  • Geçtiğimiz dönemde mütemadiyen süren kalite düşüklüğü devrinin son on yılını temsil eden sosyal medya döneminin kendini teşhir etmek ve görünür olmak üzerinden işleyen kalitesinin değişerek başka bir şeye evrilme ihtimali de yüksek… >
  • 2012’de “Zamanın hızlanması” sözüyle ifade ettiğim sürecin tersine: “Zamanın yavaşlamaya başladığı” ve çabuk çabuk “bişeyler üretip kendini göstermek” tipi akademik/çenebaz vasatizmi yerine, gerçek çaba, yetkinlik ve disiplinle uzun vadeli hedefler için çalışmak sahiciliği…
  • Dün gece 2020 için dileklerim arasında “İlâhi Adalet” de vardı. Bunun gerçekleşmesi için gerekli atmosfer doğuyor, zira sahici kalitenin -hem de mecburen- yükseltileceği bir dönem geliyor ve sırf imajla algıya hitab ederek bol oy ve bol tıkla “yükselme” devri sona eriyor… >
  • Tabii bu durumun hemen yarın yaşanacağını söylemiyoruz, zira 1947’de, ısırılmış Elma sembollü bir hipi devri firmasının, ordu/polisten başka kimselerin kullanmaya mezun olmadığı telsizi insanların cebine sokacak kadar büyük bir “ihanet”e teşebbüs edebileceğine kimse inanmazdı…
  • Ama Değişim/Dönüşüm döneminin son evresi ile birlikte 2024’de sona erebileceğini düşündüğüm dönemin ardından -değil İslamcı, klişelere bağlı her türden politikacı esnafının da bakkalına dükkanına çekileceği bir dönem yaşanacağa benziyor…
  • Şu anda ‘Gelecek’ adına söylenebilecek tek kesin şey, bugünkü siyasi ayrımlara/gayrımlara laf alet ve edevatına uymayan yepyeni bir dönemin başlamakta olduğu. Mesela kullanışlı “Liberal” entellerin “demokrasi” lafı ile her istediğine bez yetiştiremeyeceği bir dönem bu…
  • İleride anlaşılacağını umduğum üzere, bu günlerde yaşanan ve her gün okunup “Ne iş yaw” diyerek geçildiği bir çok konunun geleceğin belirlenmesinde çok önemli rol oynadığı gerçeği. Mesela bir daha islamcının meleğine bile güvenilmeyeceği, inşaat işlerinin çok sıkı kontrolü vs…
  • Dünya ile birlikte Türkiye’nin de girdiği 2020 yılından itibaren evrenselliğe dikkat. Türkiye sanki Madagaskar dolaylarında dünyayla alakasız, 1930’lar dünyasının hedeflerine odaklanmış alaturka bir adaymış gibi davranmaya alışmış zevatın da ofsayt pozisyonu belirginleşebilir…
  • Türkiye’nin bir zaman kalitesinin bariz kurbanı olarak vasatizmin mantar ve diken açtığı bir yer olmakla birlikte, sağlam zeminde kurulduğunu unutmamak gerekiyor. Ülke, geleceğin dünyasının odaklarından biri. Bunu şimdiden bilmek, kendine gelmek konusunda sağaltıcı olabilir… <<

Yazar; Selçuk Salih Caydı

Abone ol
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm Yorumları Göster
mutlakaoku.com | Pdf Kitap İndir | Telecharger Livre GratuitDescargar Libros Gratis | Free pdf download | Kostenlose eBooks |
0
Bu konuda sen ne düşünüyorsun? Yaz Mutlaka Okunsun...x