Osmanlının İyi Yönleri

Flood'un Yayınlandığı Tarih:30 Aralık 2019 @ 20:53

İskitli, senden çok şey öğrendim ama hep Osmanlımın kötü yönlerini yazıyorsun hiç mi iyi yönü yoktu yani diyene diyorum ki; evet Osmanlı’nın iyi yönleri var olmalı ki 600 sene hüküm sürmüştür. İşte ben sana o bir kaç iyi yönünü yazayım, iyiliğine yada kötülüğüne sen karar ver…

  • Günümüzün, Adalet, Milli Eğitim Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın görev ve yetkilerini  kendisinde toplayan Şeyhülislâm makamının, Osmanlı Devlet teşkilatı içindeki mevkii ve durumu, Fatih kanunnâmesinde açıkça belirtilmişti…

  • -Buna dayanarak, C. Brockelmann: ” Fatih Sultan Mehmed ve Kanuni Sultan Süleyman, Şeyhülislamın bütün memurlar sınıfının en  üstünde bulunan müstesna mevkiini teyid ettiler” diyerek bu ehemmiyeti belirtmiştir.
  • Fatih Kanunnâmesinde mevkii belirtilmiş olmakla beraber, esas ehemmiyet, Zenbilli Ali Cemalî Efendi (1503-1525) ile başlamış, İbn-i Kemâl ve Ebu’s Suûd Efendi gibi zevatın yetişmesi ile kemâl mertebesine ulaşmıştır. (Burada Ebu’s Suûd’un Türkmenler aleyhine verdiği kıyım fetvalarını yazmayalım moralin  bozulmasın)
  • Osmanlı’nın ilk Şeyhülislamı varsayılan Molla Fenârî, daha Bursa kadılığı zamanında, Yıldırım Bayezid (1389-1403) ‘in cemaatla namaza devam etmemesinden dolayı mahkemede şahidliğini kabul etmez ve ibadetlerinde kusur eden kimsenin, insan hukukunun gözetilmesi gereken yerlerde de dikkatsiz olabileceğini düşünerek mahkeme salonunda bizzat Yıldırım Bayezid’e şehadetini kabul etmeyeceğini söylemek sûretiyle büyük bir cesarete sahip olduğunu göstermiştir.
  • “hadi şimdi bunu makam mevki sahibi birisi Başkan’a karşı desin bakalım ne oluyor? ama ilk zamanlarda Osmanlı’da demek böyle adamlar varmış”
  • Ve yine; Yavuz Sultan Selim, Hazine-i Âmire muhafızlarından 150 kişinin katline karar verir. Bu iradeyi doğru bulmayan Şeyhülislâm Zenbilli Ali Cemalî Efendi, çağrılmadığı halde ve hiç kimseye bildirmeden Büyük Divân’a (şimdiki MGK) girerek, böyle bir cezânın şeriat ve adâlete aykırı olduğunu söylemek sûretiyle büyük bir cesaret örneği verir.
  • Bunun üzerine padişah, 150 kişinin katli kararından rücu’ eder. (Taşköprüzâde s.175)  Bugün aynı şeyi  yapabilecek babayiğit var mı?
  • Birgün Divân’da sadrazam Derviş Paşa’nın kabahatsiz bir adamın katline hüküm vermesi üzerine, onu muhafaza eden ve bu yüzden  Divan’ı terkeden Şeyhülislam Yahya Efendi (1553-1644) ‘nin bu davranışı, devrin padişahı l. Ahmet (1603-1617) ‘in dikkatini çeker.
  • Padişah, davranışının sebebini sorduğunda o da ” kaza emanettir. Padişah, kadıaskerleri (şimdiki Adalet Bakanı) istimai deâvi ihkak-ı hâk, mazlumları sıyânet için nasbeyler. İcab-ı şer’i yoğiken bugün bir adam katlolundu.
  • Artık benim için icrây-i kazaya imkan kalmadığından, ..terk-i mansıba mecbur oldum” der. 1. Ahmed, Yahya Efendi’nin bu cevabı üzerine sadrazamı cellada teslim etmekle işi bitirir. (Murat Uraz, Şeyhülislam Yahya, S.5-7) Osmanlı da işler böyle yürüyordu. Bir bakmışsın Bakansın bir bakmışsın cellada verilmişsin kellen gitmiş. 🙂
  • İlk Şeyhülislâm Molla Fenârî’nin tayin tarihi olan 1424-25 senesinden Medenî Mehmet Nuri Efendi (1920-1922) ‘nin istifa tarihi olan 26 Eylül 1922 yılına kadar meşihat-ı İslamiyye müessesesi, fasılasız 498 sene devam etmiştir.
  • Beş asra yaklaşan ve özellikle kayd-ı hayat şartı ile bu makama gelen dirayetli zevatın yeri, daha sonra gelenlerle aynı şekilde doldurulamamıştır. Sonraki dönem liyakatli, dirayetli Şeyhülislamlar yetiştirilemedi, yetişenler de o makamlara gelip dik duramadı bozuldu sistem.
  • Padişahtan sonra gelen, Padişahların dahi çekindiği ve hemen her işten önce görüş istediği, yine Sadrazamın da bir tık üstünde olan bu makamdan, istisna da olsa, üç kişi idam edilmiştir.
  • Sadrazamları atama ve görevden alma yetkisi de olan Şeyhülislamlar’ın ilk azli ise Kanuni Sultan Süleyman tarafından, (1541/42) devrin Şeyhülislâm’ı Çivizâde Muhyiddin Şeyh Muhammed Efendi (1539-1542) ‘nin azli ile gerçekleşmiştir.
  • Bu şeyhülislam belli ki Türkçüydü 😉 ve Mevlana Celaleddin-i Rûmi ve Muhyiddin-i Arabî gibi mutasavvıflar hakkında vazife ve selayetini aşan bir dil kullanması, vazifesinden azledilmesine sebep olmuştu… Yani ciddi hakaret etmiş Mevlana ve Arabiye.
  • Bu ilk azildi. Sonraki dönemde ilginç gerekçelerle aynı şekilde aziller olmuştu ve yine yukarıda dediğimiz gibi üç Şeyhülislam da idam edilmişti. En güçlü din adamının, bakanın, başbakanın hatta yeri gelir padişahında kellesinin alındığı, Ve yine;
  • bir şehirden ötekine göç etmek, hangi ticareti yapacağın bile İhtisab ağasının, Muhtesibin (ahlak zabıtası) izni ve onayına tabi olduğu bu Osmanlı’da mı yaşamak isterdin yoksa Atatürk’ün kurduğu bu özgür Cumhuriyette mi? Hangisini övelim? Hadi bakalım kararını sev şimdi. 🙂

Pir-i Türkistanlı Ahmet Yesevi der ki: “Din bir seçimdir, ama Türklük kaderdir!” İşte bu yüzden ‘’Arap sevici mezhepçi” değil “Cumhuriyetçiyiz!”. diye biten bu sevdiğim en güzel Osmanlı analiziyle bağlayalım konuyu, kararı sen ver kardeşim. https://t.co/a56gOpHeSG

Yazar; Sakalar İskitler (Gizlenen Eski Anadolu Halkı)

Abone ol
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm Yorumları Göster
mutlakaoku.com | Pdf Kitap İndir | Telecharger Livre GratuitDescargar Libros Gratis | Free pdf download | Kostenlose eBooks |
0
Bu konuda sen ne düşünüyorsun? Yaz Mutlaka Okunsun...x