Fatih Sultan Mehmet’in Ölümü ve Sonrasında Yaşananlar!

Fatih Sultan Mehmet, kendisini “Kayser-i Rum” yani “Rum Kayzeri” olarak niteleyen bir sultandı. Hayali, Roma’yı fethetmekti.

  • Papa Pius’a gönderdiği iddia edilen mektubunda, “Hektor’un öcünü aldığını” ifade ettiği söylenir. Troya mitolojisine oldukça hakimdir.
  • Fatih, hayaline ulaşmak amacıyla çok güvendiği Gedik Ahmet Paşa’ya Güney İtalya’daki Otranto’ya çıkarma yapmak görevi verir.
  • Gedik Ahmet Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu 28 Temmuz 1480’de karaya adım atar ve Otranto Kalesi 11 Ağustos 1480’de ele geçirilir.
  • Gedik Ahmet Paşa komutasındaki Osmanlı Ordusu kışı Otranto’da geçirir. Fatih hazırlıklara başlar, 3 Mayıs 1481’de ordunun başına geçer.
  • Fatih’in ordusuyla nereye gideceği meçhuldür. “Sırrımı sakalımın tek teli bilse, keser atarım” diyen adamın ne yapacağı belli mi olur?
  • Vatikan-Venedik hattı, seferin Roma’ya yapılabileceğinden şüphelenir. Haklıdırlar… Ahmet Paşa güneyden, Fatih Kuzey’den saldıracaktır.
  • Hile, Türk’ün en eski savaş kuralı.. Fatih, yönünü doğuya çevirir. Amacı, casusları yanıltıp seferin doğuya yapılacağı imajı oluşturmak.
  • Ordu, Gebze civarlarında konaklar. Ve koca sultan aniden fenalaşır. Doktorları müdahale etse de nafile… Ciğerleri paramparça olmuştur.
  • Zehir işinde mahir Vatikan ve İstanbul’da casusu çok olan Venedik, el birliğiyle zehirlemişlerdir sultanı. Aşıkpaşazade güzel yazmıştır.

  • Fetihten önce İstanbul’un ilk Hristiyan mâbedi olan Havariyun Kilisesi’nin bulunduğu araziye inşa edilen Fatih camiine gömülür sultan.
  • İstanbul şehrinin kurucusu 1. Konstantin’in mezarı da bu kilisedeydi. Fatih, bunu bildiğinden Fatih Camii avlusuna gömülmeyi istemiştir.
  • Aradan asırlar geçmiş, 1800’lü yıllara gelinmiştir. Bu tarihlerde Fatih’te büyük bir sel olmuş, ahalinin rüyasına Sultan girmiştir.
  • Ahalinin rüyasına Fatih’in girdiği ve “Boğuluyorum, beni kurtarın” dediği dedikodusu kısa sürede 2. Abdülhamit’in kulağına gider.
  • Abdülhamit, adamlarına Fatih’in mezarının açılması ve cenazenin kontrol edilmesi emrini verir. Şerif ve Mehmet Paşa’lar yola koyulur…
  • Şerif ve Mehmet Paşalar göreceklerini asla anlatmamak üzerine yemin ederek türbeye girerler ve sandukayı kaldırıp mezarı kazarlar.
  • Bir miktar kazdıktan sonra, önlerine demir bir kapı çıkar. Kapıyı kaldırdıklarında ise, merdiven… Merdiven uzunca bir dehlize açılır.
  • Dehliz ufak bir odaya çıkar. Odanın ortasında bir mermer ve üzerinde ağaçtan yapılma bir tabut bulunur. İçinde Fatih’in cenazesi vardır.
  • Mehmet Paşa tabutu açar ve içinde yatmakta olan Fatih’in mumyasını, yüzü hiç bozulmamış şekilde görür. Tıpkı resimlerdeki gibidir.
  • Mehmet ve Şerif Paşalar Sultan için önce dua ederler ve sonra tabutu kapatıp, geriye doğru adım atarak odadan çıkarlar.
  • Şerif Paşa saraya dönüp gördüklerini Abdülhamit’e anlatır ve kimseye anlatmama yeminini yeniler. Fakat heyhat, insanoğlu başka türlüdür.
  • 1940’lı yıllarda İbnülemin Mahmud Kemal İnal’ın Mercan’daki konağında yapılan musikili bir sohbet meclisinde olan biteni anlatır.
  • Hükümdarları mumyalamak, Türklerin İslamiyet öncesinden gelen bir geleneğidir. Fatih’in oğlu Bayezid dönemine kadar, uygulanmıştır.
  • Fatih’in cenazesi de, öldükten sonra İstanbul’a getirildi. Paşalar derhal iki oğluna da tahtı müjdeleyen haberleri gönderdiler.
  • Fakat mesele, tahta hangi şehzadenin çıkacağı bir yarışa döndü. Asker Cem’i, paşalar Bayezid’i destekledi.. Derken, isyan patlak verdi.
  • İsyan, yağma ve karmaşa sürerken, Fatih’in cenazesi unutuldu. Naaş başında mum yakılmadığı için ceset, kokmaya başladı. Ne gaflet…
  • Koku dayanılmaz noktaya ulaşınca, saray ahalisi cenazenin unutulduğunu fark etti ve İstanbul Fatih’inin gömülmedi hatırlanmış oldu.
  • Fakat ölen ölmüştür. Dünya devam etmektedir. Cenaze karmaşa içerisinde bir saray muhafızı olan Kasım ağa tarafından mumyalanır.
  • Bir süre sonra tahta Bayezid geçer. Fatih’in cenazesi için ancak fırsat gelir. Büyük Türk, vasiyeti üzere, Fatih Camii avlusuna gömülür.
  • Çok büyük adamdı. Kötü bakılıyor olsa da, emaneti İstanbul hala elimizde. Huzur içinde uyusun.

Fausto Zonaro – Fatih Sultan Mehmet’in, İstanbul’un kapılarından girişi (Ressam kendisini Fatih’in solundaki yeniçeri olarak resmetmiştir.)

Yazar; CON SINOV

Abone ol
Bildir
guest
1 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm Yorumları Göster
Anonim
Anonim
1 yıl önce

Bence harika ama resim öcü gibi

mutlakaoku.com | Pdf Kitap İndir | Telecharger Livre GratuitDescargar Libros Gratis | Free pdf download | Kostenlose eBooks |
1
0
Bu konuda sen ne düşünüyorsun? Yaz Mutlaka Okunsun...x