Apollo 11 ile Ay'a Giden Astronotlar ve Projedeki Türkler

Yine dayanamayıp #Apollo50th için bir flood hazırladım. Elimden geldiğince açıklık getirmeye çalıştım. Gidip eski bilgileri paylaşarak bilgi kalabalığı yapmaya gerek yok. Güncel olan veya pek duyulmayan içeriklerle dolu olacak 🙂

Herkesin merak ettiği Apollo 11 programı ile alakalı durumları anlatacağım. Asıl önemli olan ise Amerika Ay’a iniş yaptı ama bunu tek başına yapmadığını ispatlamaya geldim. Ne demek oluyor bu? Apollo projesinde kaç personel yer aldı?

Bu projede yer alan kişilerin hepsi USA vatandaşı mı? Sorularını yanıtlayacağım. Yabancı kaynakları çok fazla kullandım bu yüzden bu bilgilere de ulaşabileceksiniz. Bu arada kimse sizi inandırmaya çalışmıyor, görmeniz için çabalıyor 🙂 ( Bunu her bölümde hatırlayın)
Gelelim Apollo 11 projesinde neler olduğuna… NASA astronotu Neil Armstrong 20 Temmuz 1969’da Ay’a ayak basan ilk insan unvanını aldı. Uzay aracından indiği sırada Ay’a ayağını basarken şu sözleri dikkat toplamıştır. “Benim için küçük, insanlık için büyük bir adım.”

15 dakika sonra onu Edwin Aldrin izlemiştir. Ay üzerinde toplam 21 saat 36 dakika kalmışlardır. İlk defa Dünya dışına çıkan ve Ay’a gitmiş insanlardan bahsediyoruz. ABD 1969-1972 yılları arasında Ay’a 8 ayrı insanlı araç gönderdi, Apollo programı 17 misyon ile gerçekleştirildi.

Bu astronotlardan 24 insan Ay’a gitmeyi ve geri dönmeyi başardı. Toplam 24 astronottan 12 tanesi Ay’a ayak bastı. Diğerlerine ne oldu? Çünkü diğer astronotlar kapsül içinde bulunmak zorundaydı ya da Ay’a iniş başarıyla tamamlanamadığı için geri dönmek zorunda kaldılar.

Nedense insanlar Ay’a bir defa gidildiğini zannediyorlar oysa ki Ay’a 8 defa gittiler ve bunlardan sadece 6 tanesi Ay yüzeyine iniş yaptı. Diğerlerini ise aşağıda yer almaktadır ve hangi amaç için gittikleri belirtilmiştir.

Apollo 12 ekibi Charles Conrad, Richard Gordon ve Alan Bean, 14 Aralık 1969 tarihinde Ay görevi için fırlatılmışlar, Intrepid adlı ay modülü ile yüzeye inen ekip Ay üzerinde incelemelerde bulunmuştur.
Apollo 14 ekibi 31 Ocak 1971 tarihli bu yolculuğun ekibi, Alan Shepard, Stuart Roosa ve Edgar Mitchell’den oluşuyordu. Antares isimli modülle beraber yüzeye inen ekip araştırmalarda bulunmuştur.
Apollo 15 ekibi 26 Temmuz 1971 tarihli bu yolculuğun ekibi, David Scott, Alfred Worden ve James Irwin’den oluşuyordu. Falcon isimli modülle beraber yüzeye inen ekip, Ay arabasını(Moon rover) ilk kez kullanmıştır.
Apollo 16 ekibi 16 Nisan 1972 tarihli bu yolculuğun ekibi, John Young, Thomas Mattingly ve Charles Duke. Orion isimli modülle beraber ekip yüzeye inmiştir.
Apollo 17 ekibi 7 Aralık 1972 tarihli bu yolculuğun ekibi, Eugene Cernan, Ronald Evans ve Harrison Schmitt’den oluşuyoru. Schmitt bir jeologdu. Challenger adlı modülle yüzeye inip araştırmalar yapmıştır.
Apollo 17 ile Ay’a yapılan son yolculuktur. Ay’a yapılan insanlı yolcuklardan sonra insanlı seferlerin başka gezegenlere yapılma fikri doğmuştur ama yolculuk zamanlarının çok uzun ve projelerin aşırı masraflı olması bu düşünceleri bastırmıştır.
MSFN: insanlı uzay uçuş ağı İletişim her iki mürettebat için çift modda olacak ve haberleşeceklerdir. Ok yönlerini takip ediniz VHF(very high frequency) ile bir ses kaç MHz ile iletiliyor.

Dünya dışında birincil modülde haberleşme sistemi. Ayrıca bir astronotta haberleşme sistemini nasıl gerçekleştirdiği de gösterilmiştir.

Apollo 11 aya iniş

Ay modülü destekli iniş sisteminde simülasyon programları ile inişi hazırlamışlardır. Bu projede yer alan kişiyi daha sonra öğreneceksiniz. Burayı satın atlamayın 🙂

Abi bunlar nasıl inecek yea o kadar kolay mı, bırakın bu işleri diyenler… Şu matematik, fizik ne zaman işe yarayacak diyen arkadaşlarımızı da pistin kenarına alıp derhal soru çözmeye matematik fizik öğrenmeye yolluyoruz.

Burada tüm misyonları inceleyebilirsiniz. Detaylı incelemek isteyen bu sayfada biraz daha fazla vakit ayırabilir. https://t.co/FPmr8dudgP

Beni bunlar kesmez biraz daha kafa yoracak bilgiler yok mu diyenler için https://t.co/W55avWdMzx 348 sayfalık bir misyon raporunu verelim oturup incelesinler bakalım Ay’a gitmek o kadar kolay mı 🙂
Bonus olarak Apollo 11 Uçuş planını da ekliyorum; doya doya okuyunuz 🙂 https://t.co/Y86CXcKyFX
Bitti mi? Tabiki de hayır daha bu başarının arkasında kimlerin olduğunu bilmiyorsunuz. Belki de biliyorsunuz ama daha detaylı hatırlamanızda fayda var. @tolgaaydogan
bey sağolsun röportajları ile bize çok yardımcı oldu. Onları tekrardan gün yüzüne çıkardık.
İsmail Akbay Tennessee Üniversitesi’nde Fizik mühendisliği bölümünü bitirir. Üniversite hayatı başarılı olduğu için herkesin dikkatini çekmektedir.İsmail Akbay’ın yaptığı çalışmaları inceleyen ünlü roket bilimcisi Dr. Wernher von Braun…

Onunla çalışması için Marshall Uzay Merkezi’nde işe aldırır. İşe başladığı yıllarda üzerinde çalışmaya başlayan ekibin projesi Apollo projesi devam etmektedir. Bu sayede Saturn V- S1C roketinin F1 motoru ekibine dahil olmuştur.

Amerikan vatandaşlığına geçtikten sonra Apollo-Soyuz projesinde Saturn 1B/H-1 motor entegrasyon çalışmalarını yönetmekle görevlendirildi. 1963-1975 yıllarında ise NASA’nın Apollo, Skylab ve Apollo-Soyuz projelerinde üst düzey görevlere getirildi.

NASA’nın uzay ve aya gitme çalışmalarının hemen hemen her adımındaki başarısı nedeniyle kendisine verilen özel başarı belgeleri, soğuk savaş döneminden bu yana dünyanın en büyük projesini yürüten bu kuruluşun yalnızca hayranlık takdir ve teşekkür duygularını simgelemekle kalmadı.

Birçok başarısızlığa rağmen proje sürecini bırakmayan ve sonuna kadar gitmek isteyen ekip içerisinde yer alan İsmail Akbay’ın bu proje içerisinde önemli bir konumda olduğunu da göstermektedir.

İsmail Akbay, Marshall Uzay merkezinde 30 yılı aşkın bir süre çalıştıktan sonra 1994 yılında merkezin Teknoloji Kullanım Yöneticiliği görevinden emekliye ayrılır ve kendi kurmuş olduğu özel firmada çalışmalara devam eder.

27 Temmuz 2003 tarihinde evin soğuk hava sisteminde elektrik kontağından çıkan yangında eşini kurtarır, evde kalan köpeğini kurtarmak için tekrar girdiği sırada alevler arasından çıkamadığı için kendisi kurtarılamamış, kucağındaki köpeğiyle birlikte yaşamını yitirmiştir.

Bir diğer güzel insan ise Arsev Eraslan. Apollo 11 görevinde Ay’a ayak basan ilk insanların dünyaya dönmesini sağlayan Türk yazılımcı.

Türkiye’nin ilk uçak mühendisi olan Prof. Dr. Necdet Eraslan’ın oğlu Arsev Eraslan 1959’da Amerika’ya makine mühendisi olarak gitti. Havacılık ve uzay mühendisliği doktorasını yaptı ve ardından NASA’da çalışmaya başladı.

Ay’a giden Apollo projelerinin yazılımını gerçekleştiren ekipte görev alan Türk bilim insanı NASA ve diğer federal kurumlar tarafından finanse edilen, modern bilgisayar çeşitleri ve yazılım teknolojilerinin geliştirilmesi üzerine çalışmalar yaptı.

1960 yılında Tennessee Uzay Enstitüsü ve Arnold Engineering Development Center’da hipersonik şok akış koşullarını ve Apollo atmosfere yeniden giriş için termal korumayı simüle etmek için bilgisayar modelleri tasarlayan bir NASA uzay araştırma ve geliştirme ekibine dahil edildi.
Bu modellerin modifiye edilmiş versiyonları, roket nozzlelarında ve ateşleme sistemlerinde yüksek sıcaklıkta kimyasal olarak reaksiyona giren akış koşullarını simüle etmek için de kullanılmıştır.
Ayrıca NASA ve ABD Hava Kuvvetleri için yüksek hızlı akış analizleri ile ilgili araştırma projeleri planlamış ve geliştirmiştir.
1970’lerin başlarında ve 1980’li yıllara kadar ABD’de nükleer ve fosil yakıtlı enerji santrallerinin çevreye olan etkisini azaltmak için ve Ay’da kristallerden mücevher yetiştirmek için planlar geliştirdi.
Bu dönemde Prof. Eraslan iki ve üç boyutlu GIS bilgisayar grafik yazılımları geliştirdi. Bu sistem Elektrik enerjisi üretimi ve MX Füze Sistemi gibi büyük ölçekli projelerin çevresel etkisinin değerlendirilmesinde kullanılır.
1980’lerde Prof. Eraslan, kristal büyüme deneylerinde çok fazlı hidro-termal koşullar için hesaplamalı modeller geliştirdi. Bunlar da NASA uzay mekiği, mikro-yerçekimi bilim programına dahil edildi.
1980’lerin sonunda ve 1990’ların başında Prof. Eraslan, tüm dünyada kullanılan 3D yüz tanımlama teknolojisini geliştirerek NASA uzay ulaştırma merkezi ve gelişmiş araştırma projesine katkı sağlamıştır.

Bu projede hem normal yerçekimi hem de mikro yerçekimi ortamlarında yüksek metal alaşımlarının katı-sıvı-gaz hidro-termal koşullarının simülasyonunu yapmıştır.
Ne kadar güzel insanlarmış ki bu projeye katkı sağlayarak insanlığın uzaya çıkma konusunda büyük yardımları olmuştur. Sizce şu an durum nasıl? Eleştiri yaparken nasıl eleştiriliyor insanlar? Her ne olursa olsun bilimsel çalışmalara saygı duyulması gerekiyor.