Bigbang’ten Günümüze Kadar Geçen süre 1 yıla indirgenirse ne olur? “Kozmik takvim”

Bigbang ten günümüze kadar (13.6 milyar yıl) geçen süre 1 yıla indirgenirse ne olur? “Kozmik takvim” bilgiseli/flood, buyrun.

• Evrenimiz 13.6 milyar yaşında. 1 Ocak’ta Evrenimizin doğuşu ile başlar. Her ay yaklaşık 1 milyar yıl, her gün 40 milyon yıl…
• Evrenimiz genişledikçe soğumaya başladı. 200 milyon yıl (yani 5 gün) boyunca her şey karanlıktı.
• Gaz yığınları kütleçekim kuvvetinin etkisiyle bir araya toplanmaya başladı. Ta ki 10 Ocak’ta (~400 M.Y) ilk yıldızlar ortaya çıkana kadar.
• Bu yıldızlar 13 Ocak’ta ilk küçük galaksileri oluşturmak üzere bir araya geldiler.
• Bu küçük galaksiler bizim Samanyolumuz da dahil daha büyük galaksiler oluşturmak üzere yaklaşık 11 milyar yıl önce yani kozmik takvimin 15 Mart’ında birleştiler. Yüz milyarlarca güneş; bizim ki hangisi ? Henüz doğmadı.
• Bizim güneşimiz diğer yıldızların küllerinden doğacak. Kozmik takvimde güneşimizin doğum günü 31 Ağustos yani 4,5 milyar yıl önce.
• Güneş sistemimizdeki diğer gezegenlerle birlikte Dünya da yeni doğmuş güneşin yörüngesinde dönen bir toz ve gaz bulutundan oluştu.
• Arka arkaya gelen patlamalar büyüyen bir enkaz topunu meydana getirdi. Savrulan bir göktaşı, yanındakinin çekim kuvvetini 2,5 cm kadar sola kaydırdığı için bizler varız. Güneş sistemi ölçeğinde 2,5 cm nasıl bir fark yaratabilir ki ? Bekleyin göreceksiniz…
• İlk 1 milyar yıl boyunca Dünya ciddi anlamda dayak yemiş gibiydi. Yörüngede her parça sürekli çarpıştılar ve birleştiler.
• Sonunda bir çığ gibi büyüyerek Ay’ımızı oluşturdular. Ay bu şiddetli zamanlardan geriye kalan bir hatıradır.
• Eğer o kadar zaman önce Dünya yüzeyinde olsaydık Ay gözümüze şu ankinden 100 kat daha parlak görünürdü.
• O zamanlar çok daha sıkı bir kütleçekimsel kuşatmayla Dünya’ya bugün olduğundan 10 kat daha yakındı. Dünya soğudukça denizler  oluşmaya başladı.
• O zamanlar denizlerdeki gelgit bugünkünden 1000 kat daha güçlüydü. Çağlar boyunca Dünya’daki gelgit kaynaklı bu sürtünme Ay’ı uzaklaştırdı.
• Küçük Dünya’mızdaki yaşam buralarda bir yerde 21 Eylül’de, yaklaşık olarak 3,5 milyar yıl önce başladı.
• 9 Kasım itibariyle artık yaşam nefes alabilir, hareket edebilir, beslenebilir ve kendi ortamına tepki verebilir haldedir.(11 milyar yıl)
• 17 Aralık ne gündü ama! Denizdeki yaşam gerçek anlamda bir sıçrayış yakalamış, büyük bir bitki ve hayvan çeşitliliği ile adeta patlıyordu “Tiktaalik” karaya çıkmaya cesaret etmiş ilk canlılardan biriydi. Ormanlar, dinozorlar, kuşlar, böcekler hepsi Aralık ayının son haftasında evrimleşti.
• İlk çiçek 28 Aralık’ta açtı. Kadim ormanlar gelişip öldüler ve yüzey altında kaldılar, böylece kalıntıları kömüre dönüştü. 300 milyon yıl sonra bu kömürün çoğunu uygarlığımızı tehlikeye sokmak pahasına güç sağlamak için kullandık.
• Güneş sistemimizin oluşumu esnasında karşılaştığımız Göktaş’ını hatırlıyor musunuz? Hani hafifçe sola kayan ? İşte o. Şu anda kozmik takvime göre 30 Aralık saat 06.24 . 100 milyon yıldan uzun bir süre boyunca bizim atalarımız olan memeliler.
• Ürkekçe ayak altından çekilirken, dinozorlar Dünya’nın efendileriydi. O göktaşı bütün bunları değiştirdi. Hiç sürüklenmemiş olduğunu düşünün, Dünya’yı tamamen ıskalamış olurdu. Ve belki de dinozorlar hala hayatta olurdu ama biz olmazdık.
• Evren şu noktada bile 13,5 milyar yıldan daha yaşlı ama hala bizden eser yok. Bu takvimin temsil ettiği engin zaman okyanusunda biz insanlar kozmik yılın son gününün son saatinde “evrildik”. 23.59 un 46. saniyesinde.”Kayıtlı tarihimizin” tamamı son 14 saniyede gerçekleşti. Ve yaşadığını bildiğiniz herkes de o zaman diliminde yaşadı.
• Bütün o krallar ve savaşlar, göçler ve icatlar, aşklar, tarih kitaplarındaki her şey kozmik takvimin son saniyelerinde yaşandı.
• Daha sonraki olayları kozmik yılın son gecesinin son dakikasını görebilmek için  ölçek değiştirmemiz gerekecek. 23:59 ; Evren’in zaman ölçeğine göre o kadar genciz ki kozmik yılın son 60 saniyesinde yani bundan yaklaşık 30 bin yıl öncesine gelene kadar henüz ilk resimlerimizi bile yapmamıştık (duvar resimleri).
• Gökbilimini de bu dönemde icat ettik. Hatta hepimiz gökbilimcilerin soyundan geliyoruz. Hayatta kalmamız yıldızlardan doğru anlamları çıkarmamıza kışın gelişini ve yabani sürülerin göç zamanlarını tahmin etmemize bağlıydı.
• Sonra yaklaşık 10 bin yıl önce yaşam tarzımızda bir devrim meydana geldi. Atalarımız yaşadıkları çevreyi şekillendirmeyi öğrendi; yabani bitki ve hayvanları evcilleştirerek toprağı ekip biçmeye ve yerleşik hayata geçmeye başladı.
• Bu her şeyi değiştirdi. Tarihimizde ilk kez taşıyabileceğimizden fazlasına sahiptik. Bunların kaydını tutacak bir yönteme ihtiyaç vardı. Gece yarısına 14 saniye kala veya yaklaşık 6 bin yıl önce yazıyı icat ettik.
• Hz. Musa 7 saniye önce doğdu. Buda 6 saniye önce doğdu. Hz. İsa 5 saniye önce doğdu. Hz. Muhammed 3 saniye önce doğdu. 2 saniyeden bile az bir süre önce Dünya’nın iki yarısı birbirini keşfetti. Ve kozmik takvimin ancak son saniyesinde doğanın sır ve kanunlarını ortaya çıkarmak için bilimi kullanmaya başladık.

Bilimsel yöntem o kadar güçlüdür ki bizi sadece 4 yüzyılda Galilei’nin ilk kez teleskopla başka bir gezegene bakmasından Ay’a ayak izlerimizi bırakmaya kadar götürmüştür! diyerek floodun sonuna gelmiş olduk. Teşekkür ederim.

Bu Konu, matemático‏ @zga1903  Kullanıcı adıyla paylaşımlar yapan, bir Twitter hesabının, paylaşımlarından derlenerek oluşturulmuştur…