Aşı ve Sığınmacı Politikaları | Yeni Toplumsal Kamplaşmalar

“Bu flood’da aşı ve sığınmacı politikaları karşısındaki yeni toplumsal kamplaşmalar ile RTE ve karşıtlarının durduğu yer irdelenecektir. -çevrelerindeki küreselcilerden başlarını kaldırabilirlerse- @kilicdarogluk ve @meral_aksener ‘in okumaları kendileri için faydalı olur.

  • Ankara Altındağ’da bir gencimizin ölümü ile sonuçlanan olaylar önemli. Bir kere Suriyeli isyancıları yurda getirip ellerine silah verenin bizzat devletimiz olduğunu unutmayalım. Mülteci tepkisiyle sokaklara dökülecek Türkler’in arasına bu silahlandırılmış sığınmacıların sokulması halinde ortaya çıkacak provokasyonları düşünmek bile ürpertici.
  • Geldiğimiz noktada, iki yeni “kamplaşma” eksenine bakmak lazım. Eskiden Erdoğan karşıtları ve yandaşları vardı. Sekülerler ve muhafazkarlar+liberaller+dindar muhafazkarlar.
  • Şimdi yeni kamplar oluştu. Aşı karşıtları ve yanlıları, mülteci politikası karşıtları ve yanlıları. Ve bu yeni klikler eskisinden çok farklı. İkisinin de içinde sekülerler ve muhafazakarlar var. Erdoğan ise aşı yaptıran büyük kitlenin arkasında, yaptırmayan 20 milyonun değil ama onları da “gönüllülük esastır”diye hoş tutuyor. Bir yandan misafirperverlik açıklamaları yaparken, bir yandan da insanların sokağa çıkmasına tepki göstermiyor. Ve bu ikili politikalar karşısında Erdoğan karşıtlığı ilk kez kazanıyor.
  • Öte yandan polisin mülteci karşıtı eylemcilere destek olması, en azından sert müdahale yapmaması dikkat çekiyor. Oysa bugüne kadar hükümetin herhangi bir politikasına karşı eylem yapan gruplara polisin müdahalesi hep sert oldu. Bu bir ilk.
  • O halde, mülteci karşıtı eylemleri alttan alta MHP mi destekliyor? Bahçeli RTE’ye karşı yen bir koz kullanıyor olabilir mi? Afganların Türkiye’de depolanacağı sözünü ABD ve Avrupa’ya RTE’nin verdiğine kuşku yok.
  • Acaba yeni kamplaşmaların başına geçip yeni konseptlerin liderliğini hedefliyor olabilir mi? (Tabii hala o gücü ve nefesi varsa..) Bunu, onun adına planlayanların olabileceği de ihtimal dahilindedir Önemli noktalardan birisi de şu: İktidar tabanındaki yeni kliklerin hiç biri Erdoğan’ı doğrudan suçlamıyor. “Niye bunları ülkeye soktun?” diye sormak yerine muhalif parti tabanlarının arasına karışıp sokakta Suriyeli dövüyor. Veya aşı konusunda “Niye bize bu sıvılları dayattın? İnsanlar ölüyor?” demiyor.
  • Onun yerine Süleyman Soylu’ya, Fahrettin Koca’ya, Ziya Selçuk’a kızıyor. Erdoğan da arada bir onların en zayıf olanını sallandırarak kitlesinin gazını bir nebze alıyor. Yalnız unutmaması gereken bir şey var: “Bütün bu olanlardan reisin haberi yok” argümanının kendi tabanındaki alıcısı artık eskisindan daha az.
  • Hatta 15 Temmuz’da canı pahasına sokağa inmiş fanatik Erdoğan hayranlarında bile “siyonist zehiri aşının” ümmete neden bu kadar dayatıldığı ve Reis’in buna neden sessiz kaldığı konusunda “sorgulamalar” var.
  • Deneysel aşı ve mülteciseverlik konusunda iktidarın bir kısmı ile ortak düşünen ve hareket eden “muhaliflere” gelince. Onların çelişkisi de Erdoğan’a toz kondurmadan aşı ve mülteci karşıtlığı yapanlardan farklı değil. Onlar da aşıya zorlama ve mültecilere müsmaha gösterme konusunda Erdoğan’a toz kondurmadıkları gibi daha sert davranması için teşvik ediyorlar. Sonuç olarak bu yeni kamplaşma ve klikleri görmeyen ve okuyamayan herkes seçimde bedel ödeyecek.
  • Bilhassa, “Kahraman Türkler” diye lanse edilen karı-kocanın küresel insan deneycisi  oldukları ortaya çıkınca, en ağır bedeli @meral_aksener ödeyecek. SON.

Yazar; Fatma Sibel Yüksek

guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm Yorumları Göster
mutlakaoku.com |
0
Bu konuda sen ne düşünüyorsun? Yaz Mutlaka Okunsun...x