Pablo Escobar Kimdir? (‘Tarihin en zengin uyuşturucu baronu!’)

Pablo Escobar, yani tam adıyla Pablo Emilio Escobar Gaviria 1949 senesindedondurucu bir kış günü Kolombiya’nın Rionegro kentinde doğdu. Babası bahçıvan, annesi ise bir ilkokul öğretmenidir. Yedi kardeşin üçüncüsü olarak dünyaya gelmiştir.

• Escobar henüz lise öğrencisiyken mezarlıklara girip burada seçtiği antik değeri olabilecek mezar taşlarını çalmış ve bu taşları da zenginlere yüksek meblağlara satarak ilk suçlarını işlemeye başladı.
• Bu durumdan fazla gelir sağlamış olacak ki işlerini daha ciddi duruma sokarak adam kaçırma ve şantaj suçları üzerinden de para kazanmaya başladı.
• 18 yaşında kokain alım satımına başladı ve bu durum onu kısa zaman içindedevlet tarafından aranan Kolombiya’nın en azılı insanlarından biri durumuna getirdi.
• Henüz 21 yaşındayken Kolombiya’nın en büyük kokain örgütünü kurdu ve önemli bir şekilde bu işten milyon dolarlar kazanan bir kaçakçı haline geldi.
• Kokain sevkiyatı için okyanusun tam ortasına bir ada satın almıştır. 15 uçak ve 6 helikopter ile birlikte Amerika kıtasından Asya kıtasına kadar olan büyük bir coğrafyada kokain ticaretine başlamıştır.
• 1980 yılından itibaren dünyanın en büyük uyuşturucu alışverişini yapan kişi unvanını ele geçirdi. Başında bulunduğu Medellin merkezli kokain örgütü yalnızca kokain değil adam kaçırma ve haraç isteme gibi birçok işten de para kazanan bir örgüt oldu.
• Daha 1989 yılında 3 milyar dolar civarında bir mal varlığına sahip olmuştu. Bu onun dünyanın en varlıklı insanları arasına yer almasına sebep oldu.
• Pablo Escobar genç yaşlarından itibaren Kolombiya devlet başkanı olmak istiyordu. Buna ek olarak yüksekokul okuyamadığı için içinde büyük bir kızgınlık birikmişti ve bu kızgınlığı “Okuyamadım ancak onların tamamını zehirleyebilecek gücüm var.” sözleri ile anlatmıştır.
• Yaşamının anlatıldığı ve 2001 yılında yazılan Killing Pablo isimli kitapta hakkında şöyle bahsedilir: Pablo daha küçük yaştayken insanlara ne türlü hükmedeceğini biliyordu.
• Her şeyin bir anda kaybedebilme ihtimalinin de olduğunu biliyordu ve her şeyini ona göre düşünmüştü. Planı tıkır tıkır işliyordu. Emrindeki binlerce adam, kokain sevkiyatı yapan sayısız vasıta ve uçak.
• Pablo Escobar 1990’ların başından başlayarak kendi düşüncesineuygunsuz düşen ve kendisine mâni olmaya çalışanları ortadan kaldırarak yeraltı dünyasında tek adam olmuştur.
• Karşısına çıkan herkesi kurşun veya para arasında bir karar vermeleri için baskı altına almış, rüşvet önerisini reddedip önünden çekilmeyenlere uyguladığı acımasızlıklarla dehşet salmış, hâkim ve siyasetçilereyaptığı şantajları, istediğini başa getirmek için güç sahiplerine de uygulamıştır.
• Öyle ki yargılanmak üzere Amerika Birleşik Devletleri’ne verilmesine sebep olacak anayasa değişikliğini dahi iptal ettirip hükümete söz geçirecek bir güce sahiptir.
• Onun yüzünden Kolombiya’da üç defa devlet başkanı değişmek durumunda kalır. Kendisini ele veren iki muhbiri öldürmek için havadaki bir yolcu uçağını bomba ile patlatarak 107 kişinin ölümüne sebep olur.
• Amerikan büyük elçiliğini bomba ile havaya uçurur. Bir dönem ceza evine de girdi ama kendisi için özel inşa edilen 5 yıldızlı otel rahatlığındaki bu cezaevinden dilediği vakit çıkan ve ailesini ziyaret eden Escobar cezaevine sadece uyumak için dönüyordu.
• Zaten Amerika baskısı ile nakil edilmesi gündeme gelince cezaevine nakil emrini getiren bürokratları rehin almış ve hükümet pazarlık teklifini kabul etmeyince elini kolunu sallayarak 400 askerin çevrelediği cezaevini rahat bir şekilde terk etmiştir.
• Pablo Escobar ile devlet arasında ilginç bir bağ vardır. Kanunsuzçalışmalarınıdevam ettirirken ona mâni olan genellikle Kolombiyalı yargıç, polis ve devlet adamı şahsen kendidirektifiyle öldürülmüştür.
• Bu dönemde Pablo Escobar’a bağlı olan kişiler 200 hâkim ve binden çok asayiş görevlisini öldürdüler. O süreçtesadece Kolombiya’nın değil dünyanın en baskın adamlarından biriydi ve resmen hem Amerika hem de Kolombiya devletiyle dalga geçiyordu.
• İnterpol tarafından kendisiyle ilgili olarak dünya genelinde tutuklama emri çıkarıldığında Washington’da Beyaz Saray’ın hemen önünde oğluyla beraber anı fotoğrafı çektiriyor, devlet tarafından kendisine özel af çıkarılması halinde ise Kolombiya’nın bütün dış borçların ödemeyi öneri olarak sunuyordu.
• Escobar her ne kadar dünyanın en varlıklı insanları arasında olsa da çiftçi ve köylüyle iyi bir ilişki kurmayı başarmıştır. Bilhassa yoksullara yardım elini uzatmasıyla bilinirdi.
• Çoğu kişi onu Kolombiya’nın Robin Hood’u olarak görmekteydi. Adamları vasıtasıyla onlara milyonlarca dolar para vermiş, gözlerinde devletten daha baskın ve içten bir yere sahip olmuştur.
• Her yıl 300 ile 600 milyon doları köylüler arasında bölüştürüyordu. Bu sebeple çoğu kişi yerini bildiği halde ağzını açmıyordu.
• Okullar, hastaneler, kiliseler yaptırmış, yoksul halk için toplu konutlar inşa ettirip onlara dağıtmıştır. Yaşadığı kent Medellin’i Kolombiya’nın en varlıklı kenti durumuna getirmekle kalmamış, Kolombiya’nın ilk metro hattı da bu şehirde yapılmıştı.
• Futbola olan hevesisebebiyle futbol kulüplerine büyük parasalyardımlarda bulunmuştur.Bu ona özellikle fakir alt kesim arasında mühim bir popülerlik ve destek sağlamıştır.
• Bu nedenle halk çoğunlukla Escobar ile ilgili olarak yetkililerden bilgi gizleme hizmeti vermeye ya da onu korumak konusunda ellerinden geldiğince her ne olursa olsun yapıyordu.
• Escobar bugün bile hala Kolombiya’nın dar gelirli ailelerinin, fakir mahallelerin kralıdır. Güney Amerika’nın her ülkesindeki kiliselerde pazar ayinlerinde kendisi için mumlar yakılır.
• Ölümünden sonra kentin yoksul kesimleri günlerce yaz tutmuş cenazesine 25000 kişiden fazla insan katılmıştır. Uyuşturucu kaçakçılığı ile adını dünyaya duyuran Kolombiyalı Pablo Escobar haftada 420 milyon dolarlık geliriyle tarihin en zengin uyuşturucu baronu haline gelmişti.
• O kadar para kazanmıştır ki aldığı paraları saymakla uğraşmaz, tartarak alırdı.Oğlunun anlattıklarına göre polisten saklandığı bir dönemde bir dağ evinde kızının üşümesi üzerine Escobar 3 milyon dolar nakit parayı ısınmak için yakmıştır.
• Escobar’ın muhasebe işleri ile ilgilenen kardeşi Roberto Escobar, Pablo Escobar’ın her yıl kazandığı paranın yüzde onunu farelerin yediğini, sudan hasar gördüğünü ya da kayıp olduğu gerekçesiyle sildiğini anlatmış ve bu paranın da 2,1 milyar dolara denk geldiğini belirtmiştir.
• Roberto Escobar’a göre uyuşturucu patronu Pablo Escobar kazandığı desteler halindeki paraları sıkıştırmak için gereksinim duyulan küçük lastiklere bile sadece bir ay içinde 2500 dolar civarında para harcıyordu.
• Bunun dışında Escobar Dolmabahçe Sarayı’nı da soymak istemiş ve bunun için çok kere planlar yapmış ancak öldürüldüğü için bunları hayata geçirememiştir.
• Büyük bir güce sahip olması ve uyuşturucu piyasasında tekel durumuna ulaşması işbirliği yaptığı ortakları arasında da rahatsızlığa yol açmıştı.
• Zira Escobar istediği vakit uyuşturucu akışını durdurabilecek veya fiyatını istediği gibi değiştirebilecek derecede güçlü birisi durumuna gelmişti.
• Ona karşı cephe alan ortakları Kolombiya hükümeti ve Amerika tarafından 90’ların başında yürütülmeye başlanan uluslararası mücadele sırasında hep beraber ona karşı harekete geçti.
• Escobar bunun üzerine arkasında olan toplum desteğini bildiği için hiç korkmadan Kolombiya hükümetine savaş açmıştır. Pablo Escobar öldürülen her polis için bin dolar, her Amerikan rütbelisi için 30 bin dolar ödeme yapacağını açıklamıştır.
• Bu ödül sonucu binin üzerinde polis memuru öldürülmüştür. Escobar’ın adamlarına yapılan operasyonlar sıklaşınca Escobar bombalı eylemlere başlamış ve bilhassa hükümet yapılarını hedef almıştır.
• Ancak bir gün hükümet binası önüne bırakılacak bomba yüklü bir vasıta bir hata sonucu bir kırtasiye önüne bırakılınca kadın ve çocukların ağırlıkta olduğu pek çok insan ölmüş, bu da Escobar’ın halk üzerindeki olumlu etkisini yitirmesinin önde gelen nedeni olmuştur.
• Pablo Escobar ailesine oldukça düşkün bir kişiydi. Bu durumun onun ölmesinde önemli bir rol oynamıştır. Escobar Medellin de saklanırken Amerikan hükümeti ve Kolombiya hükümetinin ortak çalışan birimleri Escobar’ın yakınlarını ele geçirdiler.
• Geriye bir tek çocukları kalıyordu. Sessiz sedasız çocuklarını Almanya’ya göndermek isteyen Escobar’ın bu planı da tutmadı ve ailesi ele geçirildi.

Ailesinin ele geçirilmesiyle birlikte Escobar için büyük bir yem hazırlandı. Bu yemi yutan Escobar’ın yeri tespit edildi ve 1993 yılında öldürüldü. Escobar’ın ölümü hala gizemini koruyan bir olaydır. Bazıları onun CIA’e bağlı bir sniper tarafından vurulduğunu söylemektedirler. Ailesine ise onun son çare olarak teslim olmamak için intihar ettiğini söylemektedir. Konuyla ilgili bir başka rivayet ise öldüğünü gösteren fotoğrafta kendi isteğiyle poz vermiş ve daha sonra da estetik ameliyat olup ortadan kaybolmuştur.