Hukukun döneceğini beklediğimiz bir gün! (’15 Temmuz kumpası ve ihaneti!’)

Birgün evde oturuyoruz, hukukun döneceğini beklediğimiz bir gün ama benim için sıradan bir gün değil, çünkü babam tutuklu…

• Hayatında hiç akıllı telefon kullanmamış ama bylock kullanmaktan tutuklu yaşlı atamın adı, 59 sayfalık iddianame denilen zırvada sadece yarım sayfada geçiyor….

• Mersin Emniyeti, gözüyle şahit olmuş gibi yapıştırıvermiş tespitini (!), daha sonra babama atılı iftiraların benzerleri ile tutuklanacak olan nöbetçi savcı ve hakim tarafından Afyon da tutuklandı babam… çıldırmışlık hali her yerde…
• 9 ay hapis yattıktan sonra çıktı, şimdi bana yazması, size okuması kolay ama “Battal Gazi” replikleri ile büyüyen, milleti için can atan, askerliği aşk ile seven benim gibi onbinlercesini düşünün, yaşadığımız hayal kırıklığını….
• Gerçi asıl ve önce olan insanmış, devlet sonra geliyormuş, tuttuğun takım, siyasi parti kimlik vs değil, onu da öğrenmiş, çıkarılan derslere eklemiş olduk… herneyse…
• Babamın çıkışını umutla beklerken, bu sefer de eşimi göz altına aldılar bylock iftirası ile… gerçi bir gün sonra ev hanımı olması hasebiyle serbest bıraktılar, biraz vicdan kırıntısına denk geldik, onu dahi bulamayan binlercesi için çok üzülüyorum.
• Daha sonra eşimin telefon numarası, morbeyin listesinde, kendilerinden özür dilenecekler arasında listelendi…. birileri benim “asker” kimliğimle uğraştığı ortada idi, ama bu kadar AHMAKÇA yapılmaz ki! iyi peki, hukukun dönmesini beklemeye “sabırla” devam ediyoruz….
• Astsubay olan kardeşimi önce açığa alıp, ifade alma adı altında aralıklı tacizlerden sonra ihraç ettiler, şimdi eşinden boşanıyor, yuvası yıkılıyor…. suçu benim kardeşim olması, KURUM KANAATİ…. “spor, dans, müzik, mekanik vs her daldasın, çok kripto” demişler 🙂
• Basarili olmak, sosyal olmak, ahlakli olmak suç biliyorsunuz… :))
• Bu arada, kardeşim ve onun gibi yüzlercesinin ruh sağlığı; Avrupa ya karşı mülteci kartını oynayan çapsızların sebep olduğu, Ege’yi dolduran masum mülteci çocukların cansız bedenlerini toplarken bozuldu… ben göz altında iken o da hastaneye yatırılmış, sonradan öğrendik….
• Başka bir olayda, yanmakta olan geminin makine dairesine girip selbastı (yangına karşı bir sistem) sistemini çalıştıran, gemiyi kurtaran ve takdir gören kardeşime, benden dolayı bu muameleyi yaptılar….
• Herneyse, OHAL komisyonuna, başvurduk, sanki hukukçuların yarısının hapse atıldığını bilmiyormuş gibi yaptık, netice: gerekçe dahi gösterilmeden red! Şaşıran var mı?

• Şimdi ne mi yapıyorum? 15 Temmuz kumpası ve ihaneti öncesinde yarım kalan bir projemiz vardı, DÖNÜŞTE tekrar ihtiyaç olacağını tahmin ediyorum ve çalışıyorum 🙂 Yıkımı onarmaya çalışacağız!

• Önceden de arz ettim, silah arkadaşlarımın, komutanlarımın ve ailelerinin yaşadıklarının yanında, emin olun, bizimkiler hiçbir şey değil!

Çok zeki olmaya, sosyolog olmaya vs gerek yok! Ortaya bir çizgi çizin, her iki tarafta kalanları, evrensel ahlaki değerler ile değerlendirin. Çok basit! Çizginin bu tarafında kalanları bilen bilir, bilmeyen kendi gibi bilir…

Bu Konu, Yb. Ethem Gürbas‏ @Ethem_Gurbas Kullanıcı adıyla paylaşımlar yapan, bir Twitter hesabının, paylaşımlarından derlenerek oluşturulmuştur…