Wirecard Skandalı

FLOOD; Dünyayı kasıp kavuran, Almanya’nın finansal güvenilirliğini ciddi anlamda zedeleyen Wirecard skandalında neler yaşandı, vurgun nasıl ortaya çıktı, siyasi aktörler kimler kısaca göz atalım.

• Ekonomi ve sanayi devi Almanya’nın adının böyle bir skandala karışması çok da şaşırtmadı zira 2015 yılında ortaya çıkan Volkswagen skandalı, uluslararası arenada ülke itibarını oldukça sarsmıştı.

OKU: Volkswagen Emisyon Skandalı

• Aradan 5 yıl geçmemişken, tarihinin en büyük skandallarından biriyle daha yüzleşmek zorunda kaldı Almanya.
• Skandal, bağımsız denetim şirketi Ernst&Young’un, Wirecard’ın 2019 bilançosunu imzalamamasıyla ve Financial Times‘ın “Inside Wirecard” haberiyle gizlenemez boyuta geldi.
• Wirecard’ın bilançosunda şirkete ait 1,9 milyar €’nun Filipinler’deki bankalarda olduğu gösterilirken aslında bu paranın hayal ürünü olduğu ortaya çıktı.
• Şirket yöneticilerinin olmayan gelirler üreterek bu gelirleri Filipinler’e transfer ediyor gibi gösterdiği de belgelenmiş oldu.
• Şirketin karlılık oranının ve bilançosunun yükseltilerek şirkete yatırım çekilmesi ve borsada şirketin değer kazanmasının amaçlandığı da anlaşıldı.
• Wirecard, skandalın ortaya çıkmasıyla birlikte Alman Birleşik Borsa Endeksi DAX 30 indeksinde yüzde 98,8 değer kaybetti.
• Wirecard skandalı, DAX tarihindeki en büyük ikinci değer kaybı olarak kayıtlara geçmiş oldu böylelikle.
• Wirecard’ın eski CEO’su Markus Braun bu skandaldan ötürü önce tutuklandı, akabinde kefaletle serbest bırakıldı.
• Bu arada bağımsız denetim şirketi Ernst&Young’a da kısaca değinelim: Tarihi 1849’a dayanan, 150 ülkede 270 bin çalışanıyla bu şirket alanındaki öncülerden.
• Wirecard skandalında böyle tecrübeli bir şirketin 1,9 milyar € değerindeki hayali para transferlerini “gözden kaçırmış” olması da soru işareti doğuruyor? Burada bir ihmal mi yoksa kasıt mı vardı?
• Skandalın şüphesiz en önemli siyasi aktörü Almanya Sosyal Demokrat Partisi’nden (SPD) Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Olaf Scholz.
• Scholz, 2019’un başından itibaren Wirecard’ın düzensiz para trafiğinden Bakanlığına gelen bir raporla haberdar olduğu ancak herhangi bir adım atmamakla eleştiriliyor.
• Bu iddia koalisyon ortağı CDU/CSU’nun mali işlerden sorumlu yöneticisi Hans Michelbach tarafından da dile getirilmiş ve parlementoya zamanında bilgi verilmemesi nedeniyle tepki göstermişti.
• Benzer şekilde Yeşiller Partisi de Scholz’u suçlayarak, skandalda çok sayıda cevapsız soru bulunduğunu, Scholz’un 2019’un başından beri bu yolsuzluğu bilmesine rağmen gerekli aksiyonları almadığını öne sürmüştü.
• Skandaldaki sorumluluğuna karşın Scholz, 2021 sonbaharında gerçekleştirilmesi plananan seçimlere partisinin Şansölye adayı olarak gösterildi.
• Scholz, Merkel’le birlikte koronavirüs sürecinde Almanya’nın diğer ülkelere nazaran daha az ekonomik hasarla çıkmasını sağladığı gerekçesiyle popülaritesini artırmıştı.
• Wirecard skandalının kuşkusuz en önemli etkisi, VW skadanlının imaj kaybını toparlamaya çalışan Almanya’nın uluslararası arenadaki imajına bir kez daha kara bir leke sürülmesi oldu.
• Almanya, 2008 Euro Krizi’nden bu yana PIIGS ülkelerine (Portekiz, İtalya, İrlanda, Yunanistan ve İspanya) daha şeffaf mali yönetim uygulanması için baskı yapan ülkeydi.
• Ülkede yaklaşık 2 milyar €’luk bir yolsuzluğun ortaya çıkması ve bundan Maliye Bakanı’nın haberi olmasına karşın şirketi korumak için ilgili raporun hasır altı edilmiş olması, Almanya açısından büyük imaj kaybına yol açıyor.