Türkiye’de Algı Operasyonları

Türkiye Üzerinde Yapılan Algı Operasyonlarına İyi Bir Örnek! ; Şu kelimeyi kullanmaktan hiç hoşlanmıyorum ama yeni bir algı ortamı hazırlanıyor. Köşe yazarları inceden işlemeye başladı.

• Geçen ay Bahçeli ve Perinçek hakkında yazdığım ( Bahçeli Başkanlık Konusunda Neden Fikrini Değiştirdi? ve Bahçeli – Perinçek Atışmasının iç yüzü! ) 2 floodu da doğrulayan gelişmeler yaşanıyor. Bu algı “Karargâh Rahatsız” manşetiyle başladı.
• Şu kadarını söyleyeyim, oklar “Kemalist” “Solcu” “Atatürkçü” gibi kesimlere yöneliyor. Bunun ölçüsü, sınırı ne kadar olur bilemem.

Bir manşet atıldı, etkisi büyük oldu. O gün söylemiştim. Bu manşet operasyonel bir manşettir diye. Gece buradaysanız, anlatırım.

• Çayı kahveyi hazırlayın. 2007’ye geri dönüyoruz. Seçim öncesine, Mart ayına…
• Mart 2007… Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılacak… Anketlerde AKP’nin oyu %39’un altında seyrediyor, sıkı bir muhalefet mevcut…
• Muhalefetten kastım CHP değil. Medyada, STK’larda, bir çok alanda AKP ve ABD karşıtlığı yüksek seviyede.. Sıkı bir muhalif dalga başlamış..
• Bu AKP ve ABD karşıtı dalgayı eski ABD büyükelçisi Morton Abramowitz bir sene önceden, 2006’da görüp şunları yazdı: https://t.co/ziQWsVeoQC
• Nisan ayına girildiğinde bu muhalif dalga, Cumhuriyet mitingleri düzenlemeye başladı. Muazzam kalabalıklar meydanlara aktı.

• AKP kurulduğundan bu güne dek yapılan en etkili muhalif eylemler belki de 2007 Mart ve Nisan aylarının başında yapıldı. Fakat sonra aniden Sihirli bir el, bu muhalif dalgayı ABD karşıtlığından alıp başka bir kıyıya sürükledi: Laiklik… İlk işaret ordudan geldi.
• 12 Nisan 2007’de bildiri yayınlayan ordu “Seçilecek C.Başkanı sözde değil özde laik olmalı” diyerek siyasete müdahale etti.
• Böylece başlarda AKP ve ABD karşıtlığı şeklinde süren muhalif akım, aniden AKP ve laiklik üzerinden akmaya başladı. Bu bir operasyondu.
• Özelleştirmeleri, Irak’ın işgalini, ABD’ye verilen tavizleri konuşan Türkiye, bu olayın ardından laiklik dışında şey konuşmaz oldu.

• Medya ordunun siyasete müdahalesini ve laiklik söylemini çok beğenmişti. Geri kalan herşey unutuldu, sadece ordu ve laiklik manşette kaldı.

• Doğan medyası her gün laiklik ve türban haberleri yapmaya başladı. 19 Nisan’da “23 Nisan Provokasyonu” haberi çıktı

• 23 Nisan’a denk gelen kutlu doğum haftası etklinlikleri “laiklik karşıtı” bir olaymış gibi haber yapıldı. “laiklik” gündeme çakıldı kaldı.
• Etkili muhalif dalga bir iki “laiklik temelli” manşet ve ordu bildirisi ile yön değiştiriyor, Türkiye sabah akşam türban konuşmaya başlıyor.
• 23 Nisan günü kutlu doğum haftası kutlamaları yapılınca yer yerinden oynadı, türbanlı çocuklardan başka şey konuşulmuyordu. Toplum bölündü.
• Peki ne olmuştu? Konu nasıl laiklikte takılıp kaldı? Bunu kim organize etmişti? Banu Avar’dan dinleyelim:

• 24 Nisan 2017’de AKP cumhurbaşkanı olarak Abdullah Gül’ü aday gösterdi. Gül’ün eşi türbanlıydı. Konu daha da alevlendi.

• Mart ayında özelleştirmeyi, ABD emperyalizmini, Irak savaşını tartışan Türkiye, Nisan ayında laiklik dışında şey konuşmuyordu. Operasyon bu.
• Bu operasyona bitirici vuruşu genelkurmay başkanı yaptı. Ordu ikinci defa siyasete müdahale etti, 27 Nisan’da AKP’ye muhtıra verildi.

• Büyükanıt ve Doğan Medya laiklik diyor, muhalifler alkışlıyordu. Kimse operasyonun farkında değildi. Muhalif rüzgar yön değiştirmişti.
• Bu operasyonla birlikte temelleri sağlam, etkili ve gerçekçi AKP karşıtlığı yok oldu. Toplumda ters tepecek bir laiklik kavgası başladı.
• Amerikan karşıtlığı unutuldu, özelleştirmeler, verilen tavizler unutuldu. Tek söylem türbandı, laiklikti. Operasyon başarılı olmuştu.

• Muhalifler öylesine kanmıştı ki, laiklik üzerinden yürütülen bu dalganın AKP’ye seçim kaybettireceği düşünülüyordu. Erken seçim istendi.
• Bitirici darbeyi Yargıtay indirdi. C.başkanlığı oylaması iptal edildi. AKP erken seçim kararı aldı, Temmuz’a kadar laiklik sesleri susmadı.
• Muhalifler emindi. Laiklik üzerinden yürütülen bu kampanya başarılı olacak, AKP çökecekti. 22 Temmuz 2007’de halk sandık başına gitti.
• Sene başında %37-39 bandında seyreden AKP oylarında patlama olmuştu. Radikal gazetesi efsane bir başlık attı. “Laiklik” balonu patlamıştı.

• Mart’ta başlayan ve güçlü ilerleyen muhalif dalga Nisan ayında atılan “laiklik” manşetleri ve “ordu muhtırası” ile yön değiştirdi.
• Bu yön değişikliği tesadüfen olmadı. Doğan Medya tarafından tasarlandı. Muhalifler bu tuzağa düştü. Sonuç olarak operasyon başarılı oldu.
• Aynı operasyon bugün de yapılmak isteniyor. Operasyon İrfan Değirmenci’nin kovulması ile başladı. O gün de söyledim:

İrfan Değirmenci’nin Referandumda ‘Hayır’ diyeceği için kovulması sıradan bir olay değil. Hele hele Doğan medya kovuyorsa, hiç değil.

• Değirmenci’nin kovulması ile gündeme ayar çekildi. 2007 benzeri, gündem “evet/hayır” arasına sıkıştırılmak istendi.