‘Söz Konusu Vatansa Gerisi Teferruattır’

BİR GARİP “SÖZ KONUSU VATANSA GERİSİ TEFERRUATTIR” BOYUTUNDA “VATAN SEVGİSİ VE DIŞ POLİTİKA”

  • Daha 3 hafta önce 01 Ağustos 2018’de ABD, Pastor Andrew Brunson davası kapsamında insan hakları ihlallerindeki rolleri nedeniyle İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e yaptırım uygulama kararı almıştı. Muhakkak ki dış politikada diplomasi dilinin “sine qua non”ı mütekabiliyet yani misilleme kararı 3 gün sonra, Ankara AKP Kadın Kolları Olağan Kongresi’nde Cumhurbaşkanı tarafından da alınacaktı. Evet prensiplere sahip, kurumlarıyla, devlet mekanizmalarıyla oturmuş bir yönetim geleneğine sahip bir ülkeye de bu yakışırdı.
  • ABD’nin kararından çok geçmeden 04 Ağustos 2018’de Erdoğan da “Bugün arkadaşlarıma talimatı veriyorum, Amerika’nın Adalet ve İçişleri Bakanlarının Türkiye’deki mal varlıklarını donduracağız, VARSA” sözleriyle bizzat şahsi misilleme emri veriyordu. Bu ifade birçok yönden tartışılmaya açıktır.
  • Tabi vatan sevgisinin göstergesi olarak ABD’nin yaptırım kararına muhatap kalan Soylu Twitter hesabından “ABD’de bir malımız var FETÖ. Onu da orada bırakmayız, alacağız.”; Gül ise “Benim bu topraklarda yaşamak ve bu topraklarda ölmek dışında bir düşüm olmadı. ABD’de veya Türkiye dışında herhangi bir ülkede ne bir dikili ağacım ne bir tek kuruş param da yoktur.” paylaşarak medyamıza göre “ABD’ye çok konuşulacak yaptırım cevabı”, “ABD’ye tokat gibi cevap” verilmiş oldu.
  • Türkiye Cumhuriyeti’nde Adalet ve hukukun tecelli etmesinde en önemli yargı ve yürütme makamlarının ve her şeyin kudretinde tecelli ettiği Sayın Erdoğan’ın “çok konuşulacak” twitter ve meydan diplomasilerinde söylediklerinin güme gitmesine gönlüm razı olamadığından bu yazıyı kaleme almaya karar verdim.
  • Yunanistan’da görev yaptığım süreçte Yunanlıların sıklıkla ifade ettikleri “Türkiye Cumhuriyeti 1923 yılında kuruldu ama oturmuş devlet, dış politika geleneği 2000 yılı aşkın geçmişe dayandığı” gerçeği, bir endişesinin dile getirilmesiydi. Erdoğan’ın ABD Savunma ve İçişleri Bakanlarına uygulama emri verdiği “varlıklarını dondurma kararını” ifade ederken cümlesinin sonunda bilinçli şekilde vurgulayarak kullandığı “VARSA” kelimesi, öyle görülüyor ki Soylu ve Gül’ün ABD’de malvarlıklarının olmadığı ama ABD’li Bakan/Bakanların Türkiye’de varlıklarının olduğu mesajını içeriyordu. Çok zekice ve taktire şayan diyebilirim velev ki devamı getirilebilsin.
  • Twitter ve Meydan Diplomasisi ile dış politikayı yan yana getirmek akıl karı olmadığına göre, buradaki amaç nedir? İmparator Neron’un tamamen keyfine göre inşa etmek için binlerce insanı katletme pahasına Roma’yı yakma kararı ve sonrasında gelen imparatorlar Vespasion ve Titus’un halkı oyalamak için yaptırdığı Colloseum (Arena)’larda halkla birlikte insanların birbirini öldürmesini zevkle izlemesinin bileşimi; bugünkü Türkiye’de yürütülen siyaset, politikanın adıdır.
  • Türkiye’de inşa edilen arenada; hukuk, adalet ve temel insan haklarının koruma görevlerini üstlenen Adalet ve İçişleri Bakanlıkları eliyle insan hakları kıyımlarına devam edileceği aşikardır. Bunu Vaka-i Şer sonrasında bizzat Adalet Bakanı tarafından 2017 yılı sonuna kadar inşası müjdelenen 175 adet yeni ceza infaz kurumu, geçen aylarda yine aynı bakanlığın 2018 yılında toplam yüzölçümü 4 milyon 115 bin 558 metrekare olan 53 yeni cezaevi yapılacağı müjdesinden anlayabiliriz. Büyük Roma vurgusuyla Arenalarda halkı eğlendirmek için esirlerden yaratılan gladyatörler gibi, Din ve Büyük Türkiye vurgusuyla esir edileceklerden yaratılacak teröristlerle Türkiye arenasında halk meşgul edilecektir.
  • Her zaman söylediğimi tekrar edeyim “Ne hapistekiler, ne Brunson, ne Gülen, ne de FETÖcü diye her gün gündeme taşıdıkları Yurtdışındakiler ne de içerdekiler umurlarında değil; amaç hasıl olmuş, ordu dağıtılmış, devletin bütün kurumları işgal edilmiştir.
  • Bundan sonrası sadece saltanatlarının devamı için halkın oyalanmasıdır. Bu oyalamaya kurban edileceklerin dili, dini, ırkı, fraksiyonu dönem dönem değişse de nihayetinde masumlar olacaktır.”
  • 81 milyonu, Türkiye’yi etkileyen ABD yaptırımlarını şahsileştiren; Bakanlar Soylu ve Gül’ün “Benim ABD’de mal varlığım YOK” dedikleri twitter diplomasisi, halka hitap ederken aldığı ABD’li bakanlara misilleme kararındaki “VARSA” diye bitirdiği meydan diplomasisi, Dışişleri Bakanlığının “İki Sayın Bakanımızı hedef alan söz konusu karar…” diyerek açıkladığı dış politika komedyası; Türkiye’nin yeni yönetim şeklinin “kendi şahsi çıkarlarının etkilendiği oranda ülke çıkarlarının önemsendiği” iç ve dış politikanın benimsediğinin tezahürüdür. Aslında bu “Devlet-i ebed-müddet” düşüncesinden doğan kökleşmiş iç ve dış politikamızın, halkı oyalayarak şahsi saltanatlarını ebed-müddet kılma kültürüne evrilmesidir.
  • Şu işe bakın ki, Erdoğan’ın 04 Ağustos’ta yaptırım kararı koyduğu Türkiye ile maddi bağları olduğu anlaşılan ABD İçişleri Bakanı Ryan Zinke tatil için geçen Cuma günü (17 Ağustos) THY ile Türkiye’ye gelmiş. Muhakkak ki mal varlığını getirmemiştir. Ama cebi de boş değildir. En azından 3-5 dolar ekonomimize katkısı olsun diye el koysaydınız (Bu işin şakası tabi).
  • Sizce koca ABD İçişleri Bakanı kendisi hakkında yürürlüğe konan yaptırım kararını bilmeden ve saflığından mı geldi Türkiye’ye! Tabi ki değil, bu radikal ziyaret kararı dış politikada bir anlam taşıyacaktır “Buyur aldığın Kararı Uygula!”. Şimdi şahsi çıkarlardan ziyade Devlet-i ebed-müddet düşüncesiyle Sayın İçişleri Bakanımız Soylu’ya düşen sorumluluk; hiç zaman geçirmeden ABD’nin bu politik hamlesine misilleme niteliğinde “ABD’ye yolculuk yapmaktır.”
  • Başta dediğim gibi, yabancıların da kabul ettiği 2000 yıllık dış ve iç politika dahil tüm kurumlarımızı kapsayan devlet yönetim geleneğimiz vardı. Ama ne diyeyim “Tut ki Devleti Aliyye’den miras kaldı sana 1000 yıllık devlet geleneği, sen bu geleneği/ devlet hafızasını sıfırlamış, birikimin taşıyıcılarını imha ettiysen ve sende bu birikim/irade yoksa 2000 yıllık gelenek neye yarar?”

Kanuni’den Fransuva’ya mektup, Atatürk’ten Italyanlara “Bana çizmeyi giydirmeyin” diplomasisinin; Osmanlı İmparatorluğu’nun 90 yıllık reklam arası denilerek yok edilen 2000 yıllık geleneğin dönüştüyü Twitter ve Meydan Diplomasisi hayırlı olsun!

Yazar; Halis Tunç

Abone ol
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm Yorumları Göster
mutlakaoku.com | Pdf Kitap İndir | Telecharger Livre GratuitDescargar Libros Gratis | Free pdf download | Kostenlose eBooks |
0
Bu konuda sen ne düşünüyorsun? Yaz Mutlaka Okunsun...x