İlişkiler neden biter! (‘İlişkileri kurtarmanın yolları, Öneriler!’)

Bu konuda (İlişkileri başlatan ve sürmesinde etkili olan beklentiler! (‘İlişkinin Doyum ve Kalitesi’) bir iki şey de ben söylemek istiyorum. Meseleyi kadın-erkek şeklinde genellemek çok büyük hata olduğundan ilişki ve taraflar şeklinde değerlendirmeyi tercih ediyorum ben.

• Bence tüm bu açmazın sebebi cinsiyetiniz değil, zihninizin ne kadar meşgul olduğu aslında .
• İnsan zihni -uyku dahil- durmayan bir yapı ve bu yapı faaliyetini sürdürmek için mutlaka bir neden bulur kendine.  Eğer gündelik hayatta bu ihtiyacı besleyecek meşguliyetleriniz azsa ve bir ilişkiniz varsa zihin kendine bir faaliyet alanı bulmanın sevinciyle buraya odaklanır.
• Bir ilişkide iki insanın zihni aynı derecede meşgul olmadığında, düşünmek için daha fazla zamanı olan insan, anlamsız bir mütekabiliyet beklentisiyle karşı tarafın ilişkiye ayırdığı zamanı ve enerjiyi sorgulamaya başlar.
• Zihni bir masa gibi düşünelim, gündelik hayata dair her şey bu masanın üstünde yer işgal ediyor. Üzeri bardaklarla, defterlerle, ışıkla, tabakla, birbirinden alakasız bin tane şeyle dolu bir masada ilişki de ancak bir miktar yer kaplayabiliyor haliyle.
• İnsan aynı anda bir şeyler yazıp, yemek yiyip, film izleyip bir de sevişemeyeceği için bu birbirinden farklı her bir öğeye belli bir miktar zaman ayırmak durumunda kalıyorsun haliyle.

İşte bu noktada flood’da bahsedilen ve anlam verilemeyen “5 dakikalık” durum doğuyor.

• Diğer tarafın masada ne var peki? Komple ilişki. Tabak tabak ilişki. Biraz o tabaktan, biraz bu tabaktan. Tek yönlü beslenme tabii bu, haliyle de zararlı bir durum. Ne oluyor? Günün 15 saatini komple tek bir şeye ayırıp onunla ilgileniyor.
• E şimdi senin masan boştu sen onu ilişkiyle doldurdun da karşı taraf bunu yapamıyor ki? Hal böyleyken sen gelip zaten tıklım tıklım masaya boylu boyunca uzanmaya çalışınca da en iyi ihtimalle bir şeyler kırılıp dökülüyor, ortalık dağılıyor, tatlar kaçıyor.
• Oyun, film, hatta hiçbir şey yapmamak ve o kısmı bomboş bırakmak da bir ihtiyaç. Sen karşındakinin masasında boş kalmasını istediği yere göz dikip “e buralar boşmuş işte, buralara ben oturam” dersen karşındaki insanı tıka basa dolu insanın ruhunu sıkan bir dünyaya hapsedersin.
• Zihninizi meşgul edin. Meşgale edinin. Meşgul edemiyorsanız bırakın boş kalsın. Boş zihnin kendisinden başkasına zararı olmaz. Çok uzattım, son olarak şunu da iliştireyim, sonra da müsaade isteyeyim;

“Bomboş bi hayatın varsa o boşluğu bi insanla doldurmaya çalışma. bu seni muhtaç, karşındakini de esir eder. hayatı paylaş, hayatını değil”

Bu Konu, Neyse‏ @yokmaalesef Kullanıcı adıyla paylaşımlar yapan, bir Twitter hesabının, paylaşımlarından derlenerek oluşturulmuştur…