Cengiz Han Neden Müslüman Olmadı? Bilindiği gibi Araplar Cengiz Hanın Müslüman olması için çok uğraştılar. Cengiz han Müslüman olsaydı koca Orta Asya kısa sürede Müslüman olacaktı. Bu nedenle Cengiz hanı İslama davet için giden Araplar ile Cengiz Han’ın otağında şöyle bir konuşma geçer:
- -Hanlar Hanı Cengiz Han, sizi İslama davet için geldik.
- *İslam dediğiniz nedir?
- -Yüce peygamberimiz Muhammed Mustafa aracılığıyla tüm insanlara tebliğ edilen dindir.
- *Peygamber dediğiniz nedir?
- -Yerlerin göklerin yaratıcısının yer yüzündeki seçilmiş temsilcisi.
- *Olabilir. Tengri’nin buradaki temsilcisi de benim.
- -Ama size bir kitap indirilmedi. Peygamberimize Kur’an indirildi.
- *Kitabınızda ne yazıyor özetle?
Araplar ihlas suresini okurlar.
Cengiz han, surenin Türkçeye çevirisini ister.
- -“De ki: O Allah, birdir. Allah, hiç bir şeye muhtaç değildir, her şey O’na muhtaçtır. O, doğurmamıştır ve doğurulmamıştır. Ve hiçbir şey O’nun dengi değildir.”
Bunun üzerine Cengiz han bir kahkaha atar ve şöyle der:
- *Siz bunları daha yeni mi öğreniyorsunuz? Biz bin yıldan beri bilir ve uygularız. Buyurun gidebilirsiniz!…

Bu Konu, METE HAN @sessizbirkurt2 Kullanıcı adıyla paylaşımlar yapan, bir Twitter hesabının, paylaşımlarından derlenerek oluşturulmuştur…


Pelikan Grubu | Pelikancılar Kimdir?
Menzil Tarikatı; Gavs Kimdir? Nasıl Çalışırlar? Mal Varlıkları Nedir?
Serkan Kurtuluş Kimdir?
Kesinleşmiş Cezanın ne kadarı Cezaevinde yatılır! (‘Cezamın yatarı ne Avgat Bey?’)
Corona Virüsü
Yeşil kod adlı; Mahmut Yıldırım Yaşıyor mu?
Türkiye’deki Cezaevi Tür ve Tipleri hakkında pratik bilgiler!
Kur’an-ı Kerim’de Bilim ile İlgili Ayetler? (‘Kur’an bilime yönlendirir!’)
Erkekler neden mesaj yazmaz? Kızlar neden mesaj atmaz?
Akp’nin Yasadışı silahlı eğitim kampları! (‘İç Savaş Hazırlığı, Görüntüler – İddialar’)
Osmanlıca Küfür
Twin Flame
Atatürk’ün dedesi kimdir? | Soy Ağacı
Dr. Mehmet Öz; Corona Virüsü
Türkiye Yunanistan Askeri Gücü Karşılaştırması
David Rockefeller, Servetinin sınırlarına yolculuk! Ve Türkiye’deki Temsilcileri!
Adolf Hitler’in Propaganda Bakanı Joseph Goebbels’in Sözleri
Şehidimiz Var; Albay Okan Altınay
Rabıta Nedir? Nasıl Yapılır?
Ölün İstiyorum Artık | Nejat İşler
Yalnız bir sorun var bu yazıda Cengiz Han Türk değil Moğoldu ve Moğol imparatoruydu ve Moğollar ayrı bir millettir ve Moğlulca konuşurlar Türkçe değil! Şovenlik olur da bu kadarı olmaz, kendinizi kandırmayın, komik oluyor!
Arkadaş 1’değil.? olsun 1’kaç lakin bildiğim calıştığım yerDen.. DarılMa ama biraz daha Oku, araştır, anlaştır – ezber yapma isterSen.! He Oğuzhan Öcal’a ve 3-5’kitap kaynağa göre Cengiz Han Avrupa’yı işgal ettiğinde (KıpçaklarDan) için “Türk Milletim” diye söz etmiştir.. BuradanDa anladığım anlattığı üzere kendisiNiii tamamen Türk olarak görmektedir.. Dedem RUHU UÇMAK olsun 4-5’kişiden 1’ii onun TORUNUDUR derdi.! Köyde sözü dinlenen 3’devir MUHTARLUK yapmış sanırım DERİN 1’insandııı
Dostum CengizHan TÜRKtür ve zaten moğullarla türkler kardeştir Azıcık ARAŞTIR bak bi buöna kanıt ne demiş CengizHan ‘TÜRKLER SAVAŞMAYA BAŞLARSA ŞEYTANI CEHENNEMDE ESİR ALIR’ Hadi bakiyim tarihini dinini öğrende sonra laf yetiştir
Takildiginiz yer bence en onemsiz yer..turktu mogoldu sorun degil turk olmus olsunda..buradaki asil konu ne bir belge ne bir yazi ne bir kayit yokken vay araplarla konusmus onlarla dalga gecmis falan..tük arap dusmanlastirma cabasinin ilk tohumu burdan getirilmeye calisiliyor..adamin biri face yaziyor herkes onu kopyaliyor..ulen hangi tarihi konusma bu..
Zeki adammış.
Tamam çağlacım
Yeryüzünde Tanrıya en büyük sadakati gösteren en adaletli en merhametli Türk kavmidir, bundan dolayı dini mezhebi ne olursa olsun Cennetteki en büyük cehennemdeki en küçük kavim Türk kavmidir, hiç şüpheniz olmasın
Atalarının dininde karar kılarak ebedi cehennemi tercih etti.Rabbim dileyeni/dilediğini iman ile şereflendirir.
“…-ebedi cehennemi tercih etti” çok iddialı bir yargı değil midir? Siz ölüp tekrar mı dirildiniz de bu kadar net oldunuz? İslamiyet, Hristiyanlık ve Yahudilik gibi semavi dinlerin Sümer Mitolojisine dayandığını nasıl bilmezsiniz? Hz. Adem den tutun! Nuh’a kadar her şeyin 6000 yıl önce Sümer tabletlerinde yazdığını nasıl bilgi sahibi olmazsınız? Bunca soruya gerek yok aslında, inandığın din hakkında gerçekten bir şeyler biliyor musun? Hani cennette iri göğüslü huriler bahşeden, hani cihadı gerek kılan, hani Cuma namazına kadınları götürmeyen, hani kadınları kapatan??? Cengiz Han’ın günahı nedir peki? Doğduğunda ailesi “Kök Tengri” inancıyla büyüttü onu. Peki şuan dünyada yaşayan 2,5 milyar Hristiyan’ın, Yahudi’nin, Budist’in suçu ney? Hepsi mi cehennemlik? Bu nasıl bir mesajdır ya!!!!!!!!!!
Cengiz Han’ın günahı nedir mi? 😀
Yaptığı katliamlar sayesinde dünyada besin/suyun bitmesini geciktirdiği için bugün ki bizlerin rahat yaşamasını sağlamak dışında her şey
ne katliamı.sadece yaptığı atalarını inkamını almak.
Yasin suresinin mealini, sonuna kadar okumanızı tavsiye ediyorum.
Yâsîn Suresi Meali
Yâ Sîn.
(Ey Muhammed!) Hikmet dolu Kur’an’a andolsun ki,
Sen elbette (peygamber) gönderilenlerdensin.
Dosdoğru bir yol üzeresin.
Kur’an, mutlak güç sahibi, çok merhametli Allah tarafından indirilmiştir.
Ataları uyarılmamış, bu yüzden de gaflet içinde olan bir kavmi uyarman için indirilmiştir.
Andolsun, onların çoğu üzerine o söz (azap) hak olmuştur. Artık onlar iman etmezler.
Onların boyunlarına demir halkalar geçirdik, o halkalar çenelerine dayanmıştır. Bu sebeple kafaları yukarıya kalkık durumdadır.
Biz, onların önlerine bir set, arkalarına da bir set çekip gözlerini perdeledik. Artık görmezler.
Onları uyarsan da, uyarmasan da onlar için birdir, inanmazlar.
Sen ancak Zikr’e (Kur’an’a) uyanı ve görmediği hâlde Rahmân’dan korkan kimseyi uyarırsın. İşte onu bir bağışlanma ve güzel bir mükâfatla müjdele.
Şüphesiz biz, ölüleri mutlaka diriltiriz. Onların yaptıklarını ve bıraktıkları eserlerini yazarız. Biz, her şeyi apaçık bir kitapta (Levh-i Mahfuz’da) bir bir kaydetmişizdir.
(Ey Muhammed!) Onlara, o memleket halkını örnek ver. Hani oraya elçiler gelmişti.
Hani biz onlara iki elçi göndermiştik de onları yalancı saymışlardı. Biz de onlara üçüncü bir elçi ile destek vermiştik. Onlar, “Şüphesiz biz size gönderilmiş elçileriz” dediler.
Onlar şöyle dediler: “Siz de ancak bizim gibi insansınız. Rahmân, hiçbir şey indirmemiştir. Siz sadece yalan söylüyorsunuz.”
(Elçiler ise) şöyle dediler: “Bizim gerçekten size gönderilmiş elçiler olduğumuzu Rabbimiz biliyor.”
“Bize düşen ancak apaçık bir tebliğdir.”
Dediler ki: “Şüphesiz biz sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık. Eğer vazgeçmezseniz, sizi mutlaka taşlarız ve bizim tarafımızdan size elem dolu bir azap dokunur.”
Elçiler de, “Uğursuzluğunuz kendinizdendir. Size öğüt verildiği için mi (uğursuzluğa uğruyorsunuz?). Hayır, siz aşırı giden bir kavimsiniz” dediler.
Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi ve şöyle dedi: “Ey kavmim! Bu elçilere uyun.”
“Sizden hiçbir ücret istemeyen kimselere uyun, onlar hidayete erdirilmiş kimselerdir.”
“Hem ben, ne diye beni yaratana kulluk etmeyeyim. Oysa siz de yalnızca O’na döndürüleceksiniz.”
“O’nu bırakıp da başka ilâhlar mı edineyim? Eğer Rahmân bana bir zarar vermek istese, onların şefaati bana hiçbir fayda sağlamaz ve beni kurtaramazlar.”
“O taktirde ben mutlaka açık bir sapıklık içinde olurum.”
“Şüphesiz ben sizin Rabbinize inandım. Gelin, beni dinleyin!”
(Kavmi onu öldürdüğünde kendisine) Cennete gir” denilince. “Keşke, dedi, kavmim bilseydi!”
Rabbimin beni bağışladığını ve beni ikram edilenlerden kıldığını.
Kendisinden sonra kavmi üzerine (onları cezalandırmak için) gökten hiçbir ordu indirmedik. İndirecek de değildik.
Sadece korkunç bir ses oldu. Bir anda sönüp gittiler.
Yazık o kullara! Kendilerine bir peygamber gelmezdi ki, onunla alay ediyor olmasınlar.
Kendilerinden önce nice nesilleri helâk ettiğimizi; onların artık kendilerine dönmeyeceklerini görmediler mi?
Onların hepsi de mutlaka toplanıp (hesap için) huzurumuza çıkarılacaklardır.
Ölü toprak onlar için bir delildir. Biz, onu diriltir ve ondan taneler çıkarırız da onlardan yerler.
Orada nice hurma bahçeleri ve üzüm bağları meydana getirdik, içinden sular fışkırttık;
Onun ürünlerinden ve kendi elleriyle ürettiklerinden yesinler diye. Hâlâ şükretmeyecekler mi?
Yerin bitirdiği şeylerden, insanların kendilerinden ve (daha) bilemedikleri (nice) şeylerden, bütün çiftleri yaratanın şanı yücedir.
Gece de onlar için bir delildir. Gündüzü ondan çıkarırız, bir de bakarsın karanlık içinde kalmışlardır.
Güneş de kendi yörüngesinde akıp gitmektedir. Bu, mutlak güç sahibi, hakkıyla bilen Allah’ın takdiri (düzenlemesi)dir.
Ayın dolaşımı için de konak yerleri (evreler) belirledik. Nihayet o, eğrilmiş kuru hurma dalı gibi olur.
Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. Her biri bir yörüngede yüzmektedir.
Onların soylarını dolu gemide taşımamız da onlar için bir delildir.
Biz, onlar için o gemi gibi binecekleri nice şeyler yarattık.
Biz istesek onları suda boğarız da kendileri için ne imdat çağrısı yapan olur, ne de kurtarılırlar.
Ancak tarafımızdan bir rahmet olarak ve bir süreye kadar daha yaşasınlar diye kurtarılırlar.
Onlara, “Önünüzde ve arkanızda olan şeylerden (dünya ve ahirette göreceğiniz azaplardan) sakının ki size merhamet edilsin” denildiğinde yüz çevirirler.
Onlara Rablerinin âyetlerinden bir âyet gelmez ki ondan yüz çeviriyor olmasınlar.
Onlara, “Allah’ın sizi rızıklandırdığı şeylerden Allah yolunda harcayın” denildiği zaman, inkâr edenler iman edenlere, “Allah’ın, dilemiş olsa kendilerini doyurabileceği kimselere mi yedireceğiz? Siz ancak apaçık bir sapıklık içindesiniz” derler.
“Eğer doğru söyleyenlerseniz, bu tehdit ne zaman gelecek?” diyorlar.
Onlar ancak, çekişip dururlarken kendilerini yakalayacak korkunç bir ses bekliyorlar.
Artık ne birbirlerine tavsiyede bulunabilirler, ne de ailelerine dönebilirler.
Sûra üfürülür. Bir de bakarsın, kabirlerden çıkmış, Rablerine doğru akın akın gitmektedirler.
Şöyle derler: “Vay başımıza gelene! Kim bizi diriltip mezarımızdan çıkardı? Bu, Rahman’ın vaad ettiği şeydir. Peygamberler doğru söylemişler.”
Sadece korkunç bir ses olur. Bir de bakarsın, hepsi birden toplanıp huzurumuza çıkarılmışlardır.
O gün kimseye, hiç mi hiç zulmedilmez. Size ancak işlemekte olduğunuz şeylerin karşılığı verilir.
Şüphesiz cennetlikler o gün nimetlerle meşguldürler, zevk sürerler.
Onlar ve eşleri gölgelerde koltuklara yaslanmaktadırlar.
Onlar için orada meyveler vardır. Onlar için diledikleri her şey vardır.
Çok merhametli olan Rab’den bir söz olarak (kendilerine) “Selâm” (vardır).
(Allah, şöyle der:) “Ey suçlular! Ayrılın bu gün!”
“Ey Âdemoğulları! Ben, size, şeytana kulluk etmeyin. Çünkü o, sizin için apaçık bir düşmandır.
Bana kulluk edin. İşte bu dosdoğru yoldur, diye emretmedim mi?”
“Andolsun, o sizden pek çok nesli saptırmıştı. Hiç düşünmüyor muydunuz?”
“İşte bu, tehdit edildiğiniz cehennemdir.”
“İnkâr ettiğinizden dolayı bugün girin oraya!”
O gün biz onların ağızlarını mühürleriz. Elleri bize konuşur, ayakları da kazandıklarına şahitlik eder.
Eğer dileseydik, onların gözlerini büsbütün kör ederdik de (bu hâlde) yola koyulmak için didişirlerdi. Fakat nasıl görecekler ki?!
Yine eğer dileseydik, oldukları yerde başka yaratıklara dönüştürürdük de ne ileri gidebilirler, ne geri dönebilirlerdi.
Kime uzun ömür verirsek, onu yaratılış itibariyle tersine çeviririz (gücünü azaltırız). Hâlâ düşünmeyecekler mi?
Biz, o Peygamber’e şiir öğretmedik. Bu, ona yaraşmaz da. O(na verdiğimiz) ancak bir öğüt ve apaçık bir Kur’an’dır.
(Aklen ve fikren) diri olanları uyarması ve kâfirler hakkındaki o sözün (azabın) gerçekleşmesi için Kur’an’ı indirdik.
Görmediler mi ki, biz onlar için, ellerimizin (kudretimizin) eseri olan hayvanlar yarattık da onlar bu hayvanlara sahip oluyorlar.
Biz, o hayvanları kendilerine boyun eğdirdik. Onlardan bir kısmı binekleridir, bir kısmını da yerler.
Onlar için bu hayvanlarda (daha pek çok) yararlar ve içecekler vardır. Hâlâ şükretmeyecekler mi?
Belki kendilerine yardım edilir diye Allah’ı bırakıp da ilâhlar edindiler.
Onlar, ilâhlar için (hizmete) hazır asker oldukları hâlde, ilâhlar onlara yardım edemezler.
(Ey Muhammed!) Artık onların sözü seni üzmesin. Çünkü biz, onların gizlediklerini de açığa vurduklarını da biliyoruz.
İnsan, bizim, kendisini az bir sudan (meniden) yarattığımızı görmedi mi ki, kalkmış apaçık bir düşman kesilmiştir.
Bir de kendi yaratılışını unutarak bize bir örnek getirdi. Dedi ki: “Çürümüşlerken kemikleri kim diriltecek?”
De ki: “Onları ilk defa var eden diriltecektir. O, her yaratılmışı hakkıyla bilendir.”
O, sizin için yeşil ağaçtan ateş yaratandır. Şimdi siz ondan yakıp duruyorsunuz.
Gökleri ve yeri yaratan Allah’ın, onların benzerini yaratmaya gücü yetmez mi? Evet yeter. O, hakkıyla yaratandır, hakkıyla bilendir.
Bir şeyi dilediği zaman, O’nun emri o şeye ancak “Ol!” demektir. O da hemen oluverir.
Her şeyin hükümranlığı elinde olan Allah’ın şanı yücedir! Siz yalnız O’na döndürüleceksiniz.