“Bilim Dalları”nın Yanıltıcı Etkisi | Koronavirüs

Tek tek “bilim dalları”nın yanıltıcı etkisi, virüs krizine bütüncül bakışı zorunlu kılıyor. Mesela bir bilimci -gıda ve gıda güvenliği uzmanı-, meyve ve sebzeyi sirkeli bol suyla yıkamayı önerirken, zahmet edip, virüsün yüzeylerden geçmediğini de öğrenmesi gerek… >>

• Veya “bol su ile yıkanmalı” derken, su tüketiminin el yıkamalarla çok fazla arttığını ve yazın su sıkıntısı tehlikesinin olduğunu bilmesi gerekiyor. Ve herşeyden önce halkın çok yönlü ve doğru bilgilendirilmesi gerekiyor. Bilimci “uzmanlar” -önünü sonunu düşünerek- konuşmalı…
• Virüsün nasıl bulaştığı harıl harıl inceleniyor. Sosyal mesafe korunduğu, herkesin mutlaka maske taktığı, el temizliğine dikkat edildiği ortamda kontrol altına alınması oldukça hızlanabilir. Yayılma esasen, konuşurken sıçratılan mikro tükrüğün nefesle alınmasıyla oluyor…
• Virüs bulaşmış hastaların yaşadığı evlerde virüs bulunan yüzeylerde bile bu virüslerin çoğalmaya elverişli olmadığı saptandı. Virüs bulaşmış elinizi hemen ağzınıza burnunuza gözünüze götürmediğiniz takdirde, bulaşmıyor. Başkasının nefesini içinize çekmeyeceğiniz mesafe önemli…
• Bu anlamda “Tecrit” uygulaması da belki, “1.5 m. mesafe” şartıyla kaldırılabilir. Yapılan en yeni araştırmalar, bırakın domatesi, şehir içi ulaşımı sırasında bile virüs kapma bulgusuna rastlanmadığını söylüyor. Ama biriyle maskesiz ayakta on dakika sohbetle virüs kapabilirsiniz..
• Bilimcilerin sözleri önemli, ama bilim artık -eskisi gibi- her uzmanın kendi dalından başka bi şey bilmediği “kendine uzman” olduğu dönemi yaşamıyor. O dönem kapandı… Şimdi kooperasyon ve çokyönlülük önemli. Bu anlamda “uzman”ın tanımı da değişmiş oluyor… <<

Programın başından beri diğer konukların yanlış verilerini düzeltmekten, #coronavirus‘ü doğru dürüst anlatamayan Prof Dr Mehmet Ceyhan dayanamadı patladı: Konu benim alanım bana söz veriyorsunuz o da sizin bilgi diye verdiğiniz şeyleri düzeltmekle geçiyor”