Alparslan’ın Roma’nın kalbine hançer saplaması hakikattir!

Türk’ü “tarihin hakikati”nden “efsâne çölü”ne sürükleyenlerin şâkirdi N. Atsız, gençler arasında giderek “popüler” hâle gelmeye başladı..

  • Bu ideolojinin malzemelerini hazırlayıp usullerini belirleyen oryantalistler, “kavmiyetçi Türkçülük” ateşinin yeniden harlanmasını istiyor..
  • Aslî kimliklerini unutturmak üzere hazırladıkları “tasarlanmış Türk”ü, yıllarca kavmiyetçilere ideâl karakter olarak kabul ettirdiler..
  • 1800’lerden beri Avrupa’da dillendirdikleri “Türklerin anayurdu Ortaasyadır” tezi, bütün Türkçüler tarafından koro halinde tekrarlanıyor..
  • “Siz buraya ait değilsiniz, bozkırlarınıza geri dönün!” anlamına gelen bu söz; “sahte bir gurur nişânesi” olarak göğüslerini kabartıyor..
  • Viyana kapılarına kadar niçin geldiklerini unutturdukları insanlara, tarihin karanlık bir devresinden kahramanlar armağan ettiler..
  • Yalandan beslenen ve içindeki acziyeti dindirmek isteyenlerin “teselli pınarı” olan “efsâne çeşmesi”nden kana kana içirdiler..
  • Kırk askeriyle Çin sarayını basan Kürşad, birkaç pehlivanla Efrâsyâb’ın kalesine saldıran Rüstem-i Zâl’in kötü bir kopyasıdır..
  • Atilla ve Cengiz’in, ayak bastıkları yeri harabeye çeviren zulüm ve talan çetelerinin elebaşı olmaktan başka vasfı yoktur..
  • Türk’e, tabiî şartlarda Roma ve Pers ordularında paralı askerlik yapanları, ardından yürünecek başbuğ olarak gösterdiler..
  • Ey Türk, Kürşad’ın Çin sarayını basması koca bir yalandır ama Alparslan’ın Roma’nın kalbine hançer saplaması hakikattir..
  • Kılıçarslan ve Nureddîn b. Zengî’nin kılıçlarıyla, ehl-i salip ordularını ekin gibi biçtiği hakikattir; sana unutturulmak istenen..
  • Avrupanın en seçkin birliklerden oluşan ordularının Mohaç meydanında, iki saat içinde yok edilmesi de hakikattir; bilmek istersen..
  • Kanımızı akıttığımız, şehitlerimizi defnettiğimiz, sancağımızı diktiğimiz ve ezanımızı okuttuğumuz her yer ana yurdumuzdur..
  • Gözü “Kızıl Elma”da olan bir millete, Türkistan ve Moğolistan bozkırlarında “ham elma” kemirmeyi vaat ediyorlar..
  • Ahdimiz kavî, kînimiz bâkîdir.. Onlar da biliyor ki tarih hükmünü icrâ edecek ve bir gün geri döneceğiz..
  • Bunu bildikleri için senden ey “Türkçü”, “ecdat” bellettikleri gibi kendilerinin “paralı ya da gönüllü askeri” olmanı istiyor..
  • Bekleyip göreceğiz; sırtını sıvazlamak, başını okşamak için uzanan “gavur”un elini kıracak mısın yoksa öpecek misin?..

Unutma ki İslamdan müstakil bir Türklüğün Avrupalının (gavurun) nazarında, boş bir un çuvalı kadar bile kıymet-i harbiyesi yoktur..

  • Arab’a “Asırlarca Türkler’e tâbi oldunuz ve kimliğinizi unuttunuz” diyenler, Türklere de “Araplaştınız, aslınıza dönün” diye akıl veriyor..
  • Türk ve Arab’a “çekilen numara” şudur: Siz Müslüman olmadan evvel öyle büyük bir millettiniz ki İslamlaşarak bu vasfınızı yitirdiniz..
  • Farslar’a ise İslamı kabul etmek suretiyle Arap ve Türklerin hâkimiyetine girdiniz, kadim ve köklü medeniyetiniz yıkıldı gitti, diyorlar..
  • Çevremizde hiçbir etnik unsur yok ki “İslam’ı kılıç zoruyla kabul ettikleri” tezini savunan kalabalık bir güruhu barındırmasın..
  • Hepsinin ellerine birer “millî/ulusal kimlik” tutuşturup definecilere gösterilen cinsten birer ikişer harita takdim ettiler..
  • Şimdi hiçbir Müslüman kavim yok ki asırlarca “aynı milletin mensubu” olarak yaşadığı unsurlarla kanlı bıçaklı olmasın..
  • Ağzınızı yaya yaya geviş getirdiğiniz “Büyük Ortadoğu Projesi” edebiyatının arka planında işte bu siyaset vardır..
  • Avrupa’nın “Şarkiyat Çiftlikleri”nde yetiştirilen bilim adamı kılıklı ideologlarla, istedikleri pek çok şeyi elde ettiler..
  • Avrupa’nın göbeğinden Moğolistan bozkırlarına gelerek kazı yapan adamın “bilim”den çok daha fazlasını istediğini anlamamak aptallıktır..
  • Şarkiyat araştırmaları adı altında icra edilen faaliyetler, tasarlamak istedikleri kimlikler için yapılan çalışmalardan ibarettir..
  • Türklüğün hikâyesi hayli uzun ama ben kısaca ifade edeyim: İslam öncesinde bütün kavmî unsurlarının kabul ettiği bir Türklük yoktur..
  • Zaman zaman boy ve ulusların ittifakı ile teşekkül eden devletler olmakla birlikte, bunlar hiçbir zaman millet seviyesine ulaşamamıştır..
  • Avar, Heftalit, Köktürk, Uygur, Kimek devlet yapıları böyledir.. Kısa sürede dağılmaları da milletleşememeleri ile alâkalıdır..
  • Bizim Türk ulusları cetvelinde yan yana getirdiğimiz unsurların pek çoğu, birbirleriyle asırlarca savaşan ve milletleşemeyen boylardır..
  • Müslümanlaşma sürecinde bile İslâm’ı kâmilen benimsemeyen boylar, menfaatleri icabı akraba boylarına karşı hareket etmiştir..
  • Sultan Sencer’in Katavan’da Karahitaylarla yaptığı savaşta, düşman saflarında pek çok kâfir Uygur ve Müslüman Karluk bulunuyordu..
  • Bahis uzun, söz kâsır.. Oğuz Han’ın evlatları için “biz kimiz” sorusunun cevabı Oğuz-nâme’de mevcuttur.. Buyurun..

 

Biz, dinimize itibar etmeyen “soydaş ve kandaş”larımızı dize getirerek Türk olduk.. Biz Türk isek onlar TAT’tır, Kaşgarlı’nın dediği gibi..

Bu Konu, Osman Özdemiroğlu @diligamdide Kullanıcı adıyla paylaşımlar yapan, bir Twitter hesabının, son paylaşımlarından derlenerek oluşturulmuştur…

Abone ol
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm Yorumları Göster
mutlakaoku.com | Pdf Kitap İndir | Telecharger Livre GratuitDescargar Libros Gratis | Free pdf download | Kostenlose eBooks |
0
Bu konuda sen ne düşünüyorsun? Yaz Mutlaka Okunsun...x