Devlet Mafyası / Mafya Devleti

Devlet Mafyası, Mafya Devleti! Türkiye’de devlet mafya ilişkileri deyince aklımıza devlet içindeki 3-5 çürük elmanın menfaat amaçlı karanlık insanlarla ilişki kurması gelmemeli. Türkiye’de devlet mafya ilişkisi kurumsaldır ve kökleri ittihat Terakki dönemlerine kadar gider.

• 1. Dünya savaşında ve sonrasi Ermeni ve Pontus köylerinin boşaltılması, azınlıkların mallarının yağmalanması çoğu zaman devletin kurumsal kimliği ile değil, İttihatçılar tarafından taşeron olarak kullanılan Topal Osman, İpsiz Recep gibi çeteciler eliyle olmuştur.

• Cumhuriyet tarihinin ilk politik suikastı denilebilecek (Cumhuriyetin ilanından bikac ay önce olsa dahi), Trabzon mebusu Ali Şükrü Bey suikastı topal Osman’a ihale edilmiştir. Ali Şükrü Bey Lozan Anlaşmasına ilişkin meclisteki eleştirel tavırlarıyla biliniyordu.

• Topal Osman’ı Ali Şükrü Bey’i Öldürmek için kullanan “devlet” bu sefer kullandığı maşa konuşmasın diye, gözaltına alıp sorgulamamis, Ankara’da Papazın Bağı olarak bilinen konağında Topal Osman’ı öldürtmüş, cesedini “ibreti alem” olsun diye Ulus Meydanında teşhir etmiştir.

• Sebahattin Ali cinayetinden, 6-7 Eylül olaylarına, Türkiye tarihine damga vurmuş pek çok olayı azıcık kazıdığımızda altından hep aynı mekanik çıkar. Özel Harpçi Sabri Yirmibeşoğlu’na göre “6- 7 Eylül de muhteşem bir Özel Harp operasyonuydu”.

• Devlet bu tür operasyonlarında sadece para motivasyonu olan tetikçiler kullanmak riskli olacagindan, ideolojik motivasyonu olan eğitimsiz tetikçileri kullanmıştır. Türkiye’de mafyatik karakterlerin genelde ülkücü kökenli olması devletin bu mantığınin bir yansımasıdır.

• Bu tetikçiler bazen devlet icin genel af çıkartmayı dahi göze alacak kadar önemli kişiler olabilir. Hatırlarsanız Çakıcı’nın serbest bırakılabilmesi için 90 bin adi suçluyu kapsayan bir af çıkartılmıştı. Bu projenin altındaki isim ise MHPli mafya avukatı olan Feti Yıldız idi.

• Şu an derin devlet, devletin tüm alt sistemlerine hakim olduğu için devlet bağlantılı mafya grupları çok rahat hareket edebilmektedir. Resimlerde Sedat Peker’in adamları Mecnun Odyakmaz ve Boğaç Kaan Murathan’ı Trabzon ve İzmir Emniyet müdürlerinin makam odalarında görüyoruz.

• Uyuşturucu kaçakçılığı yaparak zenginleşmiş, halen cinayet ve çete suçlarından firari Metro Turizm sahibi Galip öztürk’ü işe Jandarma genel komutanı ziyaret etmekte bir mahsur görmüyor.

• Çakıcı ve Peker’in kamuoyu tepkisi üzerine Savcılığa çağrılıp ifade vermesi devletin “çevir kazı yanmasın” türünden bir ön alma çabasıdır. Doğumhanelerde lohusalı kadını gözaltına aldırıp tutuklatan devlet, bu isimlere çay, baklava ikram edip göstermelik bir ifade almistir.

• Tamamiyle polis içerisindeki ülkücü örgütlenmenin kontrolüne geçen Polis Teşkilatı yoneticileri, engelli bir milletvekilini herkesin gözü önünde iterek düşürmekten çekinmezken, aynı zamanda çete lideri Sedat Peker’e polis koruması görevlendirmiştir.

• Türkiye’de özellikle ülkücü mafya diye bilinen mafya gruplari “devlet” icin suc orgütü degil, gerektiginde kullanilacak paramiliter gruplardir. Bunlari kullanmayi düsünen devlet, bunlarin diger illegal faaliyetlerine de göz yummaktadir.

• 1990’lar boyunca “devlet” tarafindan kullanılmış uyusturucu kacakcisi Arnavut Sami lakaplı Sami Hoştan’ın cenazesine derin devletin görünen yüzleri akın etmiştir. Veli Küçük bu kadim dostunun tabutunun başından bir saniye olsun ayrılmamıştır.