Dumlupınar Denizaltı Kazası

Bugün unutulmaya yüz tutmuş fakat “ASLA” unutulmaması gereken, 81 denizcimizi kaybettiğimiz bir hadiseyi yazacağım. Konu: Dumlupınar kazası ve denizin derinliklerinde tam 81 ŞEHİT. Flood başlıyor…

• Yıl 1953. Hava, bıçak kesiği gibi soğuk ve gece saat 02.00 suları, Dumlupınar, Çanakkale Boğazı’nın en dar yeri olan Nara Burnu yakınlarından geçiyordu. Zifiri karanlık bir yana, etrafta muhteşem bir sis vardı ve göz gözü görmüyordu.
• Tam kule nöbeti sırasında Dumlupınar’ın baş kısmı bir anda bomba gibi patladı. Kuledeki askerler denize döküldü. İsveç bandıralı Naboland Şilebisi ile çarpışma yaşanmış ve gemi hızla su almaya başlamıştı. iki gözcü Naboland’ın pervanesine kapılıp şehit oldu.

• Denizaltı, derin suyun karanlığında 81 askeri diplere götürürken pervanesi son kez dik şekilde gözüktü ve karanlığa karışıp kayboldu. Artık suyun üstünde değil altındaydılar ve hızla batıyorlardı.
• Yırtılan çelik levhaların ürkütücü sesi devam ederken yüzeye bir şamandıra fırlatmayı başardılar.

• Üzerinde şu not yazılıydı: “Türkiye cumhuriyeti Deniz Kuvvetlerine bağlı Dumlupınar denizaltısı burada battı. Kapağı aç ve irtibat kur”

• Dumlupınar batmaya devam ederken 22 denizci kıç torpido dairesine ulaşmayı başardı. Buraya ulaşamayan ve içlerinde şamandrayı fırlatan da dahil 57 asker boğularak şehit oldu.
• 4 Nisan 1953 günü saat 02.40’da Emniyet Santralinden Boğaz’da iki geminin çarpıştığı ve denizde feryatlar olduğu bilgisinin verilmesi üzerine hemen iskeleye gidildi.

• Gemi dibe oturduğunda torpido dairesindeki 22 asker telsizden gelen sesle sevinmişlerdi.Kurtarma ekibi komutanı
  “Alo. Dumlu””Evet..Dumlu.””Sizi kurtaracağız, moralinizi bozmayın. Oradaki hava size üç gün yeter. Sen askerleri yatır. Türkü söylemeyin sigara da içmeyin.”

• “Yok komutanım. Askerler sakin Sigara da içmiyoruz.””İhtiyaç lambalarını kullanmayın, ileride lazım olacak.””Kullanmıyoruz komutanım. Bitanesi çok az kaldı, karanlıkta kalacağız.”
• Kurtaran adlı yardım gemisi operasyona başlamıştı fakat yüzeyde yapılan çalışmalar bir türlü başarı sağlamıyordu. Boğazdaki vahşi akıntı, derinlik, hava şartları ve teknolojik yetersizlik Dumlupınar’ı ulaşılmaz kılıyordu.
• “Alo Dumlu?””Evet Dumlu.””Komutanım hava çok fenalaştı.”

  “Merak etmeyin dalışçılar geldi. Sizi kurtaracağız.”

  “Işığımız da bitti. Arkadaşlar halsiz kaldı hareket edemiyorlar.”

  “Merak etmeyin sizi kurtaracağız.”

  “Sağolun komutanım. Vatan Sağolsun” Şht. AstSb. SELÂMİ ÖZBEN

• Boğazdaki dalgalar, fırtına ve hava şartları öylesine şiddetliydi ki her konuşmada gözyaşına hakim olamayan komutan, aşağıdakilerin su yüzeyine çıkamayacağını anlamıştı.
• Şimdiye kadar dalan tüm dalgıçlar dipteki ters akıntıya kapılmışlar ve güçlükle kurtarılmışlardı. Son umudumuz olan, en iyi dalgiçlarımızdan Yılmaz Süsen hemen olay yerine geldi.

• Şimdiye kadar dalan tüm dalgıçlar dipteki ters akıntıya kapılmışlar ve güçlükle kurtarılmışlardı. Son umudumuz olan, en iyi dalgiçlarımızdan Yılmaz Süsen hemen olay yerine geldi.

• 76 metreye kadar dalmayı başarıp ters akıntıyı atlatsa da hedefe 11 metre varken o da basınca yenik düştü. Ancak 15 saat sonra şurunu açabildiler.

• Zaman geçtikçe umutları tükenen askerler de artık bundan sonrasını anlamışlardı. Onlar için birazdan öleceklerini bilerek yaşamaktan daha acı şeyler vardı. Sevdikleri ile son kez vedalaşamamanın acısı…

• Takvimler 7 Nisan 1953’ü gösterdiğinde, artık Dumlupınar ile son konuşma yapılmıştı. Son konuşmaydı çünkü bilinene göre mevcut oksijen denizcileri 68 saat idare edebilirdi ve artık 74. Saate girilmişti.

• Dumlupınarla tekrar iletişime geçilmeye çalışıldı fakat artık duyulan tek şey iniltiler ve Allah nidalarıydı.
• 7 Nisan’da 3 gün süren çalışmalar sonucunda Milli Savunma Bakanlığı artık kurtarma çalışmalarını durdurduğunu ve umutların bittiğini açıkladı.

• Askerler denizin karanlığında sigara içmeye ve türkü söylemeye imtina etmişlerdi. Onların anısına, sigaralarını yakıp bir ağızdan söylemek istedikleri şu türküyü paylaşıyorum. “Ah bir ataş ver. Sigaramı yakayım Sen sallan gel ben boyuna bakayım.”

• *Ek bilgi: Ordumuza katılan ilk ‘Dumlupınar’ denizaltısı bir gaz tankeri ile çarpıştı. Alınan 2. Dumlupınar çanakkalede battı. Alınan Üçüncü denizaltıya öncekinin anısına “dumlupınar” adı verildi. Bu da rus tankeri ile çarpışınca gemilere dumlupınar ismi verilmesi yasaklandı.
• *ikinci ek bilgi; 2003 yılında “vatan size minnettar” parolalı dalış çalışmaları yapıdı. 50 yıl sonra Yılmaz Süzen’in gittiği yere ancak gidilebildi. Bu çalışmaların sonunda yukarıda anlattığım şamandıranın yuvasına “Vatan size minnettar” tabelası dikildi ve tabela hala orada.