Kral Arthur Efsanesi

-KRAL ARTHUR (1) Britanya adasının en güçlü krallığı Pendragon’du. Ülkeyi Uther adında bir kral yönetiyordu. Kral Uther halkı tarafından sevilen cesur, erdemli, adaletli bir kraldı. Ne var ki Cornwall kraliçesi Ygem ile gayri meşru ilişkisi vardı.

• Herkesten saklanan bu ilişkiden gayri meşru bir erkek çocuk dünyaya geldi. Büyücü Merlin’in tavsiyesiyle çocuğun varlığı herkesten saklandı. Gözlerden ırak ancak iyi eğitilerek büyütüldü çocuk. Kral Uther yaşlandığını hissediyor, ölümün nefesini ensesinde duyuyordu.

• Gayri meşru bir çocuğa tahtı devredemezdi. Bu yüzden, uygun bir yol bulmalıydı. Yine Merlin’in aklına başvurdu ve göl perisinin elinden çıkma bir kılıç yardımıyla tahtını ona devretmeye karar verdi. Bu özel kılıcı sert bir kayaya herkesin gözü önünde sapladı.

• Kayayı kırmadan kılıcı çıkarmayı başaran kişinin kendisinden sonra tahtın sahibi olduğunu ilan etti. O günden sonra nice şövalyeler, nice dövüşçüler kılıcı çıkarmak için kayanın başına geldiler ama hiçbiri başarılı olamadı. Kralın ölümünden sonra ülke parçalandı.
• Birgün bir turnuvaya katılmak üzere Kralın şehrine gelen 15 yaşındaki Arthur, şehre varmadan önce kılıcını unuttuğunu fark etti. Kara kara ne yapacağını düşünürken kayaya saplı hâldeki kılıcı gördü. Merakla kayaya yaklaştı be kılıcın sapından tutup zorlanmadan çekip çıkardı.

• Şenlik alanına vardığında topluluk gencin elindeki kılıcı görünce şaşkınlığa düştü. Çocuk kılıcı nasıl aldığını söyleyince şaşkınlıkları bir kat daha arttı. Kayanın parçalanıp parçalanmadığını görmek için kayanın yanına gittiler.

• Kaya sapasağlam duruyor, kılıcın saplı olduğu yerdeki izi de görünüyordu. O an herkes bu genç adamın bekledikleri kral olduğunu anladı. Kralın vasiyeti yerine getirildi ve taht Arthur’a teslim edildi. Ne var ki bölünen ülkenin birleşmesi kolay olmayacaktı.

• Birçok soylu kendi krallıklarını kurmuşlardı ve topraklarını, tek özelliği kralın kılıcını saplı olduğu kayadan çıkarmak olan, ne idüğü belirsiz bir gence devretmek niyetinde değillerdi. Arthur’un tahta oturması kolaydı ama orada kalmak asıl meseleydi… (Devam Edecek)