Ermeni Tehciri

Günümüzde sıkça karşılaştığımız ‘tehçir’ kelimesi Osmanlı literatüründe, ülke içinde yere nakil anlamında ‘zorunlu göç’ olarak kullanılmıştır. Zorunlu göç ise ülke sınırları içinde gerçekleşmiştir. Bu sebeple Ermeni Diasporasının kullandığı ‘ülke dışına çıkarma’  anlamında kullanım yanlıştır.

  • Ermeniler Büyük Harb’in 25-30 sene evvelinden, 1878’den itibaren, Islahat istekleri bahanesi altında Batı ve Rusya ile iş tutmuş ve bağımsız bir devlet kurma hayaliyle 20’den fazla örgüt kurarak faaliyet göstermiştir.
  • Osmanlı Devleti’nin Kasın 1914’ten itibaren Almanya ile savaşa girmesi, Batı ve Russya’nın Ermeniler üzerindeki destek politikasının ve silahlandırma faaliyetlerinin önünü iyiden iyiye açmıştır. Tifliste Ermeni Bürosu Ruslarla bu ittifakı teyit etmiştir.
  • 30 Kasım 1914’te yayınlanan bildiride, ‘Dünyanın dört yanından Ermenilerin Rus ordusuna katıldığı, Rus bayrağını Çanakkale ve İstanbul Boğazlarında dalgalanacağını, Hıristiyan inancından dolayı acı çekmiş olan Türkiye Ermanilerininin Rus koruması altında yeni ve özgür bir hayata kavuşacağını’ vurgulamıştır.
  • rmenistan Cumhuriyeti Delegasyonu Başkanı A. Aharonian ise ‘14,15, 16 ve 17 yıllarında dünyanın her yerinden Ermeni gönüllüler, Rus ordusunda düzenli asker olan kendi soydaşlarıyla birlikte omuz omuza savaşa katılmışlardır; milletlerin özgürlüğü için savaşa katılan bu Ermenilerin sayısı 180.000’den fazladır’ şeklinde ifade etmiştir.
  • Gerçektende daha sonra Rus, İngiliz ve Fransız ordularında Ermeni askerler yer almıştır. örn: Alman istihbarat kaynakları Şubat 1915’de 592’si Osmanlı Ermenisi olmak üzere 12.446 Ermeni’nin Fransız ordusuna alındığını bildirmektedir.
  • 1914’ten itibaren Fransızlar, Ermenilere Kilikyada devlet kurma sözü vermiştir. Bunun için haritalar dahi yapılmıştır. Fransa Musa Dağı Ermenilerini Kıbrıs’a nakledip, Monargo Lejyoner Kampı’nda eğitip, kendi üniformasını giydirmiştir.

  • Yaklaşık 5000 Ermeni’nin dağlara çıkmasını sağlayıp, Osmanlıya karşı faaliyet göstermesini sağlamıştır. Bu konuda Ermeni gazeteleri, Musa Dağına çokan Ermenilerin sayısın 3500 olduğunu, Türklere karşı 55 gün direndiklerini, kendileri 15-20 ölü verirken Türklerden 1000 kişi öldürdükleri haberini vermiştir.
  • Fransa’nın Mısır Ortaelçisi Defronce ise Dışişlerine yazdığı raporda, toplamda Ermenilerin 4083 kişi olduğunuve 40 gün Türklere karşı direndiğiklerini belirtmiştir.
  • İstanbul’da ise Avusturya-Macaristan İmparatorluğu Askeri Ateşesi Joseph Pomiankowski de Ermenilerle Ruslar arasındaki ilişkiyi şu şekilde açıklamaktadır: ‘Talat ve Enver Paşa, hemen harp başlar başlamaz,
  • Ermenilerin düşman tarafını tutmaları, bilhassa Osmanlı ordusuna karşı düşmanca girişimlerde bulunmaları halinde şiddetli karşı önlemler alınacağı hususunda kesinlikle uyardı. Buna rağmen Ermeniler, Türklere karşı düşmanca faaliyetlerde bulunmaktan, bilhassa Türk silahlı kuvvetlerine saldırmaktan geri kalmadılar.
  • Başlangıçta çok sayıda Ermeni asker ve bazı Ermeni subayları, başlarında bir Ermeni milletvekili olduğu halde kaçıp Rusya’ya gittiler. Bunlar, Rus sınırını geçen Ermenilerle birlikte Ermeni gönüllü alaylarına katıldılar. Rusların safında Türk hududunu geçerek Müslüman halka barbarca saldırlarda bulundular.
  • Ermeni haydut çeteleri Osmanlı ordusunun gerisine, ikmal kuvvetlerine, postalara ve bağımsız birliklere hücum ettiler. Türk hükumeti ve ordu ileri gelenleri, Ermenilerin genel bir ayaklanmaya girişecekleri hususunda endişe etmekte haksız değildi. Gerçekten de bu isyan Nisan 1915’te Van’da patlak verdi.
  • Osmanlı Çanakkale, Kafkasya ve Suriye cephelerinde savaştığı sıralarda, bu bölgelerde faaliyet gösteren Ermeni çeteler mühimmat ve yiyecek konvoylarına saldırılar düzenlemiş, cephelere yollanan takviye birliklere saldırılar düzenlemiş, telgraf hatlarını kesmiştir.
  • İlk isyan 17 Ağustos 1914’te seferberliğin ilanından sonra Ermeni alayı kurmak isteyen Zeytunlu Ermeniler tarafından çıkartılmıştır. Maraş kışlasından kaçan silahlı Ermeni erler, çeteler kurarak dağlara çıkıp terhis edilen yüz kadar asker ile Mara jandarma komutanı ve 25 eri öldürmüştür.
  • Ermeniler, çok ironik bir tarih olan 18 Mart 1915’ten, Anadolu’da İtilaf güçleriyle eş zamanlı olarak eylemlerde bulunmuştur. Van ve çevresinde gerçekleştirdikleri baskınlarda sivillerden pek çok kişiyi öldürmüş, Mahmudiye’de Müslümanları toplu olarak katletmiş, camileri alır haline getirmiştir.
  • 5 Nisan 1915’te Van, Çatak, Bitlis ve Sivas’ta isyan başlamıştır. Van ve çevresinde memur ve jandarmaları katledilmiş, karakollara ve Türklere ait evlere saldırılar gerçekleştirilmiş, resmi binalar yakılmıştır.
  • Bu durum, Rusya Paris Büyükelçisi Sazanov’un 28 Nisan 1915’te Fransa Dışişleri Bakanlığı’na yolladığı mektubuna istinaden gönderilen 14 Mayıs 1915 tarihli yazıda, Van bölgesinde Ermeniler tarafından yaklaşık 6,000 Müslümanın öldürüldüğü, Van ve Çatak savunmasının devam ettiği ve acil yardım talebinde bulundukları şeklinde yansımıştır.
  • İşte tehcir bu şartlar altında başlamıştır. Fakat Türkiye’nin zorunlu göç kanunuyla bu kadar ilgilenen Dünya’nın ABD’nin Japonlar üzerine uyguladığı zorunlu göçü görmezden gelmesi masum karşılanmamalıdır.

Mutlaka Oku; Ermeni Soykırımı | 24 Nisan 1915

  • İkinci Cihan Harbinde Japonya ile iplerin gerilmesi ABD’nin Pasifik kıyısında yaşayan Japon vatandaşlarına, herhangi bir eylemde bulunmamalarına rağmen, potansiyel tehlike olarak görmesine neden olmuş ve Japon kökenli insanlarını Wyoming, Colorado, Arkansas ve Calidornia çöllerine sürmesine sebep olmuştur. Bu sürgünde Japonların binlercesi ölmüştür.

Not: Bilgiler Yusuf Halaçoğlu’nun Sürgünden Soykırıma Ermeni İddiaları eserinden alınmıştır. Ayrıca bu acemice hazırlanmış bilgisel yazılırken ‘Şafaktakiler’ türküsü dinlenmiştir!

Yazar; جانر Furkan

guest
1 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm Yorumları Göster
trackback
Osmanlı Bankası Baskını - Mutlaka Oku
5 yıl önce

[…] Mutlaka Oku; Ermeni Tehciri […]

mutlakaoku.com |
1
0
Bu konuda sen ne düşünüyorsun? Yaz Mutlaka Okunsun...x