Yaşadığınız Aşk mı? Gerçek Aşk Nasıl Olmalı?

Hadi bir flood yapalım öyle kafamıza göre.

Alıp verilen, bir deyime ticarileşen yalnızca maddi şeyler miydi ? Yoksulluk ve zenginlik para olarak mı karşılık görüyor yalnızca ?
Bence değil.Asıl ticarileşen bizde sıkıntı ve yoksulluk yaratan, 21. yüzyıl problemi sevgi değildir de nedir ?
Söylemlerimiz ve tavırlarımızla işletme ortaklığına dönüştürdüğümüz sevgilerimiz.Ben daha çok sevdim hayır ben daha çok hayır ben daha çok !

“Ben senin başında sabaha kadar bekledim ama sen bana doğum günümde bir hediyeyi çok gördün.”Hopp durun beyler bayanlar ticaret yapmıyoruz.
Önce bir sevmek nedir ona karar verelim.Sahi bizim yaşadığımız bütün ilişkiler sevmeye mi dayalıydı ? Yoksa tamamen sevgililik mi ?
Ben de olmak üzüre sevmediğimiz birine gerekçe ne olursa olsun “seni seviyorum” demedik mi? Demek ki seni seviyorum söylemi bunu ispat değil

Habire durmadan hangimizin daha çok şey yaptığından bahsedip duruyoruz.Sevgi yarıştırıyoruz adeta.Üzgünüm sevmenin fıtratında buna yer yok.
Kıskanmanın bizi kısıtladığını, boğduğunu düşünüyor ya da kıskanılmak için çocukça girişimlerde bulunuyoruz.Ne komik değil mi ?
Oysa sevmek içinde kıskanmalar doğurur.Oysa sevmek ile kıskanmak et ve tırnak.”Ya seviyorum ama kıskanmak nedir ? Hangi devirde yaşıyoruz ?”

Diyen şahısların ilişki sürelerine bir bakın kaç hafta ? Bittiler değil mi ? Çünkü buna mecburlar. Kıskanılmayan sevilmiyordur çünkü.
Yeni bir ilişkiye başlamışızdır.Henüz 2.gündür ve pencereyi açıp “Seviyorum ulannn ” diye bağırasımız geliyordur. Öyledir bize göre.
Peki bir hafta önce tanıştığımız, 2 gün önce hayatımıza aldığımız bu kişiyi seviyor muyuz gerçekten.Evet hislerimiz vardır yoğundur, Heyecanlıyızdır, dakka bir görmek istiyoruzdur. Ancak bunun adı sevmek midir ? değildir ama insanlar bunu sevmek sanırlar genelde.

3.gün olur eleleyizdir.4.gün olur sarılıyoruz haftaya daha yakın hopp derken tükenmişiz ve 2. ay sıfır heyecan.”Bugün görüşmesek olur mu ?” ‘lar başlar.Sonra itiş kakış, ben bunu yaptım sen bunu yaptın, Allah belanı verecek haydaa bitti ilişki.Yalnızım dostlarım yalnızım yalnız
Sonra ortamlarda arkadan birbirine giydirmeler. Sen iyi insansın o kötü. Kimse sevmekten bir b*k anlamıyor ben seviyorum ama seviyorum yani 🙂
Peki neden böyle oluyor ? Aslında hepimiz ilişkiyi hakeden insanlarız. İyi insanlarız da. Burada yapılan 2 yanlış var muhtemel hepimiz yaptık.

Kendimizi yalnız hissettiğimizde yada mutsuz, yaralı, sıkıntılı zamanlarımızda bir destek arayışına giriyoruz. Aile ve arkadaşlar yetmiyor.
Daha özel biri olmalı. O sıra gözümüze biri çarpıyor. Ve karşılıklı son surat yaklaşıyoruz. En büyük hata da burada başlıyor. Sabırsızız.
Bir anda ilişkiye başlayor hızla tüketiyoruz birbirimizi.Aslında sindire sindire yavaş yavaş ilerlesek herşeyi daha tatlı ve güzel kılacak.

Birbirimizi tanıma gibi girişimlerimiz de olmuyor.Paylaştığımız şeyler waffle ve aynı ilişkiyi bölüşmek.Sürekli dile getirilen eylemler.
Senin kankan bana bunu dedi, saat 2 de neden çevrimiçi oldun, sosyal medyayı çok kullanıyorsun..sahi bunlar mı belirliyor ilişkiyi.
Bunlar belirliyorsa, karşı tarafa yönelik bir güven problemimiz var.Emin değiliz karşı taraftan çünkü sevgisinden de emin değiliz.

Ama bu esnada “O benim herşeyim, kanka ciddi düşünüyoruz, yaa şifresini bile verdi bana.” Demekten geri kalmıyoruz. Ya kendimizi Kandırıyoruz ya da çevremize gösterişi seviyoruz. Israrla güvenmediğimiz emin olamadığımız kişiyi hayatımızda barındırıyoruz. En kötüsü Sevgimizden emin değiliz. Böyle böyle ilişki yaşayıp, böyle böyle tüketiyoruz kendimizi. Sonra neden sevemiyoruz, neden adam gibi biri yok ?
Kalbimizin her çarpıntısını sevgi sanıp koşuyoruz ardından. Bir de bakmışız ticarete dönmüş sevgiler,alıp verilenler. Sevgiye büyük ayıp olmuş

Sevmek beklemektir,
sabırdır,
öğrenmektir,
tanımaktır,
utanmadır,
merhamettir,
kıskanmaktır,
o olmaktır.
Kusur örtmektir aramak değil.

Senin naptığını değil onun verdiklerini görmek. İnternet paketi değil sevmek bir süresi yok. Teskere değil bekleme süresi de yok.

Onun hüzünlendiği vakit “koşup kucaklasam da dünyayı eline versem.” diyecek için. Güldü mü dünyalar senin olacak. Ağladı mı dünya duracak.
Hiçbir şey ondan güzel değil. Hiçbir şey onda durduğu gibi durmayacak. Kusurlarla dolu evrenin tek güzel yanı gibi gelecek.
Kıskanacaksın yamacında duran her o olmayan cinsten. Ama onun sevdiği her şeye saygın artacak. O seviyor diyeceksin bu neymiş bunu bilmeliyim.

Bir konuşmada bir film adı geçecek bir kitap adı. Diyeceksin bunu bir an bilmeliyim. O umursamaz insan üşenmeden açıp bakacak hepsine.
Annesi olacaksın derde düşünce babası olacaksın korumasız olduğu an. Dostu olacaksın ihtiyaç anında. O hep masum, sen ona hep masum olacaksın.
Değişeceksin, öğreneceksin, huyların aynı kalacakta tavrın farklı o olacak. Ona sen katacaksın o sen olacak. Farkında bile olmadan.