Rektörlük Seçimleri | Rektör Atamaları

“Rektörlük Seçimleri” “Rektör Atamaları” (FLOOD)

  • Türkiye’de 2016 yılına kadar rektörlük atamaları şöyle olurdu. En az 3 yıllık Profesör olan herkes aday olur o üniversitenin yalnızca öğretim üyeleri (Prof. Dr., Doç. Dr. ve Yrd. Doç. Dr.’lar) bu adaylar içinden uygun gördüklerine oy verirlerdi.
  • Bu seçimde en çok oy alan ilk 6 aday YÖK’e bildirilir. YÖK bu altı aday arasında kendi kriterlerine göre 3 adayı eler ve geri kalan 3 adayı aldığı oya bakmaksızın bir sıralama yaparak CB na gönderir, CB da bunlardan birini REKTÖR olarak atardı.
  • Demokratik olgunluğa Öğretim Üyesi boyutunda bile ulaşılamayan canım ülkemde bu seçimlerin üniversitelerde de gruplaşmalara ve başka sorunlara yol açtığı düşünülerek bu atama yöntemi 2016 yılında değiştirildi.
  • Mevcut sistem şu: Herhangi bir üniversite için Profesör ünvanını taşıyan herkes ister o üniversitede çalışsın ister çalışmasın aday olma talebini YÖK’e bildirir. YÖK bir ön eleme (mülakat vb ) uygulaması sonucunda adayları üçe indirir ve CB ‘na sunar. CB da birini atar.
  • Peki bu Rektörlük neden bu kadar önemli? Ya da gelişmiş ülkelerde bu Rektörlük bizim ülkemizde olduğu kadar önemli mi? Bu kadar anlam yükleniyor mu? Peşinen cevap vereyim: Hayır! Peki bizde neden önemli?
  • Önce şunu söyleyeyim, Rektörlük atamalarında 2016 dan önceki sistemde en çok oyu alanın atanma garantisi yoktu. YÖK’e en son sırada giden aday bile atanabiliyordu. Hatta A. N. Sezer’in “İKİ” (2) oy alan bir adayı bile rektör olarak atadığı çoğu kişi tarafından bilinir.
  • “Oylamanın” anlamlı olmadığı ya da çok da dikkate alınmadığı bir yöntemdi bu yöntem. Üstelik oylamaya Öğretim üyesi dışındaki öğretim elemanları (Öğretim görevlileri, Okutmanlar, Uzmanlar), Üniversite İdari Personeli katılamıyordu. Sadece aday sayısını 6 kişiye indiriyordu.
  • Ayrıca Üniversitede ciddi gruplaşmalar yarattığı, bir sonraki seçim çalışmalarının diğer rektörün atandığı andan itibaren başladığı, öğretim üyelerinin o adayın yada şu adayın adamı olarak mimlendiği ve muamele gördüğü bir sistem olarak özetlenebilir.
  • Sorumuza geri dönelim. Türkiye’de Rektörlük neden bu kadar önemli ve talep gören bir makam? Özeti şu; gelişmiş ülkelerde angarya olarak görülen bu makam; Türkiye’de çok geniş yetkileri olan bir makam. Rektör, ciddi bir güce sahip. Ve bu, insanları bu yönüyle cezbediyor.
  • Peki gelişmiş ülkelerde Rektörlük seçimleri nasıl yapılıyor? ABD’de The Ohio State University’de görev yapan Hayrani Öz @hayrani hocamın sayfasına bakarsanız ABD’ deki sistemi açıklamış. Ama ben de bazı kaynaklardan derlediklerimi burada özetleyeyim.
  • İsveç: Aralarında bir öğrenci temsilcisinin de bulunduğu Üniversite Yönetim Kurulu’nun da görüşü alınarak BAkanlar Kurulu tarafından atanır. Tahmin edebileceğiniz gibi Üniversite Yönetim Kurulu’nun yapısı bizim üniversitelerimiz gibi değildir.
  • Avusturya: Rektör, “Üniversite Meclisince” ilgili üniversitenin profesörleri arasından 2 yıllık süreyle seçilir ve “Federal Bilim ve Araştırma Bakanınca” atanır.
  • Bu aşamada bir açıklama yapmam gerekiyor. Bizim Üniversitelerimizde Rektör yanında İdari işlerin başında bulunan ve adına “Genel Sekreter” denen ikinci bir makam var. Bu makam da oldukça icracı ve önemli bir makamdır. Bizde Genel Sekreteri Rektör atar.
  • Genel Sekreter, bazı Avrupa ülkelerinde “President” ya da “General Administrator” ya da benzer adlar alır. Bizim Üniversitelerde Rektörün başkanlık ettiği 2 önemli Kurul vardır. 1. Senato: 2. Yönetim Kurulu.
  • 1. Senato: Rektör, R. Yardımcıları, Dekanlar, Müdürler, Genel Sekreter ve her fakültede seçilen ve adına Fakülte senatörü denen Profesörlerden oluşan ve yasama organı gibi çalışan Üniversitenin en önemli kuruludur.
  • 2. Yönetim Kurulu: BU kurul ikinci önemli kuruldur. Yürütme kuruludur. Rektör, Yardımcıları, Genel Sekreter ve Dekanlardan oluşur. Kadrolar vs yönetim Kurulundan çıkar. Ama tüm bu kurullarda Rektör yine baskın bir rol oynar. Kısaca böyle söyleyeyim…
  • Tekrar Avrupa ve diğer gelişmiş ülkelerdeki siteme döneceğim. Bu açıklamaları yapma nedenim bazı kavramların daha iyi anlaşılması idi..
  • İtalya: Rektör, üniversitenin profesörlerince kendi aralarında 3 yıllık bir süreyle seçilir ve cumhurbaşkanınca atanır. Üniversite direktörü (Genel Sekreter) eğitim bakanı tarafından atanır.
  • İsveç: Seçici Kurulun seçtiği aday, Senatonun önerisi üzerine Bakanlar Kurulunca 6 yıllık süreyle REKTÖR olarak atanır. Ayrıca mali ve idari işlerden sorumlu üniversite direktörü Bakanlar Kurulunca atanır.
  • Hollanda: Rektör, Bakanlar Kurulunun belirlediği adaylar arasından kraliçe adına eğitim, kültür ve bilim bakanınca 2 yıl süreyle atanır. Ayrıca mali ve idari işlerden sorumlu Secretaris (Genel Sekreter), “College van Bestuur” tarafından atanır.
  • Fransa: Rektör, Millî Eğitim Bakanınca atanır. President ise öğretim üyeleri,öğrenci ve idari personel temsilcilerinin oluşturduğu konseyde önerilir ve Millî Eğitim Bakanı tarafından atanır. Genel sekreter ve sayman, Millî Eğitim ve Maliye Bakanlarının ortak kararıyla atanır.
  • Almanya: Rektör,üniversitelerin profesörleri arasından Seçici Komisyon tarafından önerilir ve eyalet eğitim bakanınca 2 yıl süreyle atanır. President ise profesör,öğrenci ve idari personel temsilcilerinden oluşan küçük bir heyet tarafından seçilir en az 4 yıl süreyle atanır.
  • Belçika: Akademik Konseyin ilgili üniversitenin profesörleri arasından önereceği 3 rektör adayından biri, eğitim bakanı tarafından seçilir ve kral tarafından 4 yıl süreyle atanır. Üniversitede idari ve Mali işleri ayrı biri yürütür ve eğitim bakanı tarafından atanır.
  • İngiltere: Oxford ve Cambridge’de Bağlı kolejlerin müdürleri arasından, en kıdemli öğretim üyelerinden oluşan Regent House tarafından Oxford’da 4,Cambridge’te 2 yıl süreyle seçilir. Diğerlerinde Tespit Komitesinin belirlediği kişiler arasından Council’ce süresiz olarak atanır.
  • Danimarka: Rektör, Konsistorium tarafından ilgili üniversitenin profesörü ve doçentleri arasından 2 yıl süreyle atanır. Administrationchef (Genel Sekreter), eğitim bakanı tarafından atanır.
  • İsviçre: Kanton üniversitelerinde rektör, üniversitenin profesörleri arasından 1 ile 4 yıl arasında değişen süreyle seçilir ve kantonun eğitim bakanınca atanır. Federal teknik üniversitelerde rektör, Federal hükûmetçe 5 yıl süreyle atanır.
  • Norveç: Rektör, Üniversite Senatosunca ilgili üniversitenin profesörleri arasından 2 veya 4 yıllık bir süreyle seçilir ve kral tarafından atanır. Üniversite direktörü Bakanlar Kurulunca atanır.
  • Japonya: Üniversite Konseyince ilgili üniversitenin profesörleri arasından seçilir ve yerine göre vali, belediye başkanı veya eğitim, kültür ve bilim bakanı tarafından atanır. Bu kişilerin seçilen adayı reddetme hakkı vardır.
  • Daha fazla örneğe gerek yok sanırım. İsveç’i iki kez yazmışım yanlışlıkla. Muhtemelen, Rektör atamaları daha çok konuşulacak ülkemizde ve Rektör yanında yine belli yetkilere sahip ikinci bir profesyonel yönetici ataması gibi yeni düzenlemeler de muhtemelen gündeme gelecek.
  • Yine Rektörlük seçimleri için yeni öneriler de gelecek ve konuşulacak… Toptancı yaklaşımlarım bir-iki konu dışında yoktur. Bu nedenle bizden adam olmaz gibi laflara inanmam. Sadece kızgınken söylemiş olabilirim :)) Bu nedenle:
  • Üniversitelerimizi ve kurumlarımızı yıpratmadan gerekli ve doğru yasal düzenlemeler yaparak daha iyi işler hale getirip, kurumları kişiye bağlı olmaktan bir an önce çıkarıp sistem kurumları haline getirmemiz lazım Kurumlar yönetici değişikliğinden olumsuz etkilenmemelidir.
  • Bir ülkenin gücü kurumlarının gücü kadardır. Enerjimizi kurumlarımızı güçlendirecek yapısal değişikliklere harcamamız lazım. Yine kurumlarımıza liyakat sahibi çalışanlar kazandırma konusunda taviz verilmeyen, delinemeyen bir sistem kurmalıyız. Saygılar…..

Yazar; T o l g a

guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm Yorumları Göster
mutlakaoku.com |
0
Bu konuda sen ne düşünüyorsun? Yaz Mutlaka Okunsun...x