Öldürülen Gazeteciler; Gazetecilik Onurlu Bir Meslektir!

Gazeteci floodu. Kuşak farkından mıdır, konjonktürdeki değişimden midir nedir, 97 doğumluların gazetecileri tanıma noktasında sıkıntı çektiğini fark ettim. Twitter’da isimlerini aratırlar diye şöyle bi flood yapayım dedim.

• Gazetecilik onurlu bir meslektir. Çünkü gazeteci, bedeli ne olursa olsun doğrunun peşinde koşan kişidir. Bu bedel ölüm olsa dahi.. Bu yüzden önce bedelini canıyla ödeyen gazetecilerden başlayalım.
• Bahsetmek istediğim ilk gazeteci Abdi İpekçi. Kendisi Milliyet Gazetesi’nde köşe yazarlığı ve yazı işleri müdürlüğü yaptı. Türkiye’deki kaosun çözümünü uzlaşmada görüyordu. Sürekli tehdit alıyordu. 1 Şubat 1979 gecesi arabasında, Mehmet Ali Ağca tarafından katledildi.

• Çetin Emeç bir diğer gazeteci. Hürriyet’te yazan Emeç, 80 darbesi sonrasında gazetecinin durumunu ‘sağcısı da solcusu da bizi hedef biliyordu’ diyerek anlatır. Sürekli tehdit alır ama ciddiye asla almaz. 7 mart 1990’da, sabah saatlerinde arabasında katledilir.

• Turan Dursun(1): Sadece bir gazeteci değil aynı zamanda bir bilgindi. Çocukluğu ve gençliği islamcı çevrelerin arasında geçen Dursun, Sivas ‘ta müftülük yaparken 600 küsür din görevlisinin Cumhuriyet Bayramı’ na katılımını sağladı. Süleymancılarla kavga etti,Tokat’a sürüldü.
• Turan Dursun(2): TSK’daki birkaç paşanın araya girmesiyle Sivas’taki görevine iade edildi. Atatürkçü müftü, komünist müftü olarak anılıyordu. Anadolu’da defalarca sürgün edildi. Bu sürgünlerden sonra TRT’ye geçti ve programlar yapmaya başladı. TRT’den de sürgün edildi.

• Turan Dursun(3): Dananın kuyruğu “2000’e doğru” dergisinde yazmaya başladığı, dini yazılarla beraber koptu. Tarikatlere meydan okuyor, kimse fikirlerinin karşısına çıkamıyordu. Tehdit mektupları da alıyordu. 4 Eylül 1990’da gündüz gözüyle mollalar tarafından öldürüldü.

• Uğur Mumcu, nam-ı diğer Sakıncalı Piyade. Araştırmacı gazeteci. Yazılarıyla pek çok terör örgütünü türlü yönleriyle ve bağlantılarıyla deşifre etti. Yazılarını buraya sığdırmak güç. Kürt dosyası., sanırım son çalışmasıydı. Bitiremeden katledildi. İBDA-C üstlendi.

• Metin Göktepe: Evrensel Gazetesi muhabiriydi. Ümraniye Cezaevinde hayatını kaybeden tutukluların cenazesine gitmek istedi. Alibeyköy’de gözaltına alındı. Eyüp Kapalı Spor Salonu’nda öldüresiye dövüldü. Önce gözaltında olduğu yalanlandı, sonra duvardan düştüğü söylendi.

• Kutlu Adalı: Kıbrıslı araştırmacı gazeteci. Yazdığı “St. Barnabas Olayı” makalesi yayımlandıktan sonra öldürüldü. Eşi, Abdullah Çatlı tarafından öldürüldüğünü iddia etse de bu iddia kanıtlanamadı.

• Ahmet Taner Kışlalı(1): Paris Üniversitesi’nde siyaset bilimi ve anayasa hukuku alanında doktorasını yaptıktan sonra Hacettepe Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yaptı. 78’de kültür bakanlığı yaptı. 1991’de Cumhuriyet’te köşe yazılarına başladı.
• Ahmet Taner Kışlalı(2): Atatürkçü bir aydın olan kışlalı, tehditler de alıyordu. Ölüm fermanı, tanıdık bir yerden çıktı: Akit gazetesi. Kışlalı, Ekim 1999’da sabah saatlerinde evinin önünde bombalı saldırıda hayatını kaybetti. Failleri bulunamadı.

• Hrant Dink: Agos Gazetesi kurucususu ve genel yayın yönetmeniydi. “Türkler Ermenilerin, Ermeniler Türklerin doktoru, başka çare yok.” sözlerinin sahibidir. Ocak 2007’de öğle vakti gazetesinin önünde katledildi. Kendisinden geriye bu fotoğraf kaldı:

Bu Konu, Sir Philip Pinotti‏ @temizotu Kullanıcı adıyla paylaşımlar yapan, bir Twitter hesabının, paylaşımlarından derlenerek oluşturulmuştur…