Kimse Duymuyor ama Doğu Türkistan'da Zulüm, Baskı, İşkence Devam ediyor!

60 yaşlarında bir kadın Türkiye’deki kızını ziyaret etmek için 30 günlük vize almıştı. Gitmeden önce polis kendisini şu sözlerle uyardı.

“Gereksiz işlerden ve sözlerden uzak durup, güzelce dolaş.Eğer ki 30 gün içinde gelmezsen oğlun misafirimiz olur.”

Türkiye gibi ülkelere gidecek Uygur Türkleri’nin bazıları gitmeden önce çin polisleri tarafından bu şekilde tehditkar bir dille uyarılır.
Çin kendine göre şekillendirdiği (memurlara) ve kimliğinden uzaklaşmakta olanları tehdit olarak görmediği için bu şekilde uyarmaz.
Fakat Türkiye gibi ülkelerde yakınları olanları, milli ve dini kimliğine sarılmış çoğu kişiyi gitmeden önce tehdit ederek uyarır.
Ayrıca bazılarından hainlik yapmaları ve gittiği ülkede yaşayan Uygurlarla muhabbet edilip ağızlarının aranması bile istenir.
Doğu Türkistan’a geri gelenlerin bazılarını havalimanı polisi odasında sorulara tâbi tutar veya kurnazca yaklaşıp tatlı dille ağız arar.
#DoğuTürkistan‘da ailesi, akrabası olanlar sevdiklerinin başına iş gelmemesi için, onları kurban etmemek için genelde hep susarlar.
Çin vatandaşı olduğu için dönüp dolaşacağı yer #DoğuTürkistan olanlar bu yüzden Çin aleyhine konuşamazlar, hep susarlar…
Davası için sevdiklerinden geçenler de, fedakarlık yapanlar da var, Rabia Kadir gibi.

Yıllardır Uygurların sesi olmaya çalışan Rabia Kadir bir zaman sonra Çin’in korkusu ve en büyük hedefi haline geldi.
Dünyadaki Uygurların Rabia Kadir’in ardından gittiğini gören Çin, yıllardır ona casus, cia gibi suçlamalar yöneltip karalamaya çalıştı.
Çin, gerek medyası, gerek tasmalı köpekleri ile Rabia Kadir’i hala karalamaya çalışıyor.
Uygur meselesi için Rabia Kadir dünyadaki her kapıyı çalıyor.Hükümetlere, kongrelere, dışişleri bakanlıklarına gidiyor.
Dünyada gidebildiği çoğu hükümetlere, kongrelere, bakanlıklara giden birinin Bush ile çekilmiş fotoğrafı konup casus denmesi gülünçtür.