İyi Parti’yi Kim Kurdurdu? (‘İyi Parti’nin Kuruluş Amacı ve Arka Plandakiler’)

Size şimdi kısmen de olsa kontrol edilemeyen bir organik hareket olarak ortaya çıkan İyi Parti’nin çok kısa bir sürede nasıl ihtiyaç oldukça anahtar olarak kullanılacak bir “Devlet” partisine dönüştürüldüğünü anlatacağım. Ve tabii Akşener’in de bunun nasıl parçası olduğunu.

  • “Organik” unsurların başında Bahçeli yönetiminde sadece devletin operasyon aygıtına dönmüş bir MHP’ye karşı çıkan samimi ülkücüler ve yurtsever milliyetçiler geliyordu.
  • Bunu, hareketin 17 yıllık AKP diktatörlüğünün çözülmesinde etkili olabileceğini düşünen kitleler ve her düşünceye mensup bağımsız, bağlantısız, kimsenin adamı olmayan aydınlar izledi. Kişisel olarak Meral Hanım’ın samimiyetine inananlar da vardı.
  • Daha kurucular kurulu aşamasında Meral Hanım’ın zar zor 3-5 kişilik kontenjan koparabildiğini herkes biliyor. Asıl büyük çullanma parti programının yazılması sırasında oldu. Akşener, Ülkücü hareket içinde saygınlığı ve sevilirliği olan ve de milli bir aydın kimliği taşıyan.
  • Prof. Dr. Kemal Üçüncü ile gizli bir görüşme yaparak kendisinden parti programını yazmasını istedi.Meral Hanım’ın 3 şartı vardı: “Milli” bir program olacak,çalışmayı kimse bilmeyecek, program hiç bir şekilde sızdırılmayacak ve Kemal Bey sadece kendisine karşı sorumlu olacaktı.
  • İkinci şart biraz ilginçti. Programın dış politika ve güvenliķ bölümüne girilmeyecek, bu kısım başkalarınca tarafından yazılacaktı. ( Yani NATO maddesi rezerve edilmiş, milli ekiplerin eline bırakılmayarak güvence altına alınmıştı)
  • Kemal Üçüncü, Yıldız Teknik hocalarından Prof. Dr. Sezgin Çelik ve şehir planlamacı Halim Küçükali’yi de yanına alıp bir ekip kurdu. Titiz bir çalışmayla, uzmanlardan görüş alarak programı tamamladı. Programın tamamlanmasına yakın Ümit Özdağ aradı. “Taslağı bana gönder” dedi.
  • Üçüncü, “Ben Meral Hanım’a karşı sorumluyum, taslağı ona teslim ederim, uygun görürse size verir” dedi. Özdağ sinirlendi ve ağzından şu cümle kaçtı: “Ne yaparsanız yapın. Nasılsa hepsi Ömer Kayır’dan geçecek”.
  • Kimdi bu Ömer Kayır? Kemal Üçüncü’nün arkadaşları Akşener’in yakınlarına sordular ve ” Nasıl tanımazsınız? Meral Hanım’ın beyninin üçte ikisi” cevabını aldılar.
  • Evet, kimdi bu Ömer Kayır? Mesut Yılmaz’ın yakın çalışma ekibine mensup bir bürokrattı. ( Başbakanlık muhabirliği dönemimden kendisini şahsen tanırım, ayrı bir flood yapacağım).
  • 28 Şubat sonrası kurulan Mesut Yılmaz hükümetiyle birlikte Başbakanlık müsteşar yardımcılığına atanmıştı. Dönemin askeri yetkileri ve MİT yetkilileri ile sağlam diyalogu vardı. Şimdi sıkı durun, en ilginç bilgi bir sonraki maddede.
  • Ömer Kayır, Başbakanlık bünyesinde 28 Şubat kararlarının titizlikle uygulanıp uygulanmadığını denetlemek amacıyla oluşturulan Başbakanlık Takip Kurulu’nun da kurucuları arasındaydı!
  • Bu flood’un yazarı bizzat tanıktır ki Bâşbanlık Takip Kurulu, Bakanlar Kurulu toplantısı sürerken kar maskeli özel timlerin Başbakanlık binasından “irticacı” memur kaçırmasına göz yumulacak kadar iyi(!) çalışan bir kuruldu.
  • İyi ama böyle önemli bir 28 Şubat aktörü, nasıl olup da 28 Şubat’ın devirdiği bir hükümetin mensubu olan, 28 Şubat generallerince “kazığa oturtmakla” tehdit edilen Meral Akşener’in “beyninin dörtte üçü” olabiliyordu?
  • Bu soruyu, “Devletimiz her şeye kâdirdir, olmazları oldurandır” diye geçiştirelim ve Ömer Kayır’ın ilk “açılımın” şiarı olan “AB’nin yolu Diyarbakır’dan geçer” sözünü Mesut Yılmaz’a söyleten kişi olduğunu da notlarımıza ekleyelim..
  • Ve evet, Ümit Özdağ haksız değildi. Ömer Kayır, çok kısa bir sürede Akşener hareketinin “karanlıklar prensi” olmuştu. Koca koca ülkücüler, koca koca eski bakan ve bürokratlar bile yapmayı düşündükleri her şeyi onun onayından geçirmek zorunda kaldılar, kapısını beklediler.
  • Neticede, parti programı çalıştayı Bursa’da toplandı. Bu çalıştaya dalga geçer gibi Kemal Üçüncü ve ekibi da davet edildi. Program açıklandığında gördüler ki kendi yazdıklarından tek kelime olmadığı gibi bir Öcalan söylemi olan “eşit vatandaşlık” kavramı eklenmiş.
  • “Eşit vatandaşlık” söylemi tepkiler üzerine programdan çıkarıldı ama Nato’ya bağlılık maddesini sökmeye kimselerin gücü yetmedi.
  • Peki Akşener, Kemal Üçüncü ve arkadaşlarına bu davranışı reva görmesine ilişkin bir açıklama getirdi mi? Tabii ki hayır. Esasen ilk yaptığı bir şey de değildi. Medya, tanıtım, kampanya, teşkilatlar vs. konularında da idealist ve bağlantısız insanlara gidip.
  • “Siz benim için özelsiniz, bana şöyle bir çalışma yapın. Sadece siz ve ben bileceğiz, alın size eşimin bile bilmediği telefon numaram” demiş, insanlar inançla çalışıp milli ilkeler çerçevesinde projeler üretip sunmuşlar, Meral Hanım “işte bunu istiyordum!” diyerek.
  • herkese sarılıp öpmüş ve aniden ortadan kaybolarak verdiği “özel” telefonlara bile çıkmaz olmuştu. Bu insanlar sonradan baktılar ki, güya kendilerine “emanet edilmiş” bütün alanlar bir takım Sorosçu tiplere, MİT’in kadrolu reklamcılarına teslim edilmiş.
  • Yani Meral Hanım daha partiyi kurmadan, bizzat kendisinin tespit ettiği “Beni yüzde 15-16’lık bir yedek partiye razı etmeye çalışıyorlar” tuzağına tıpış tıpış yürümüştü. “Peki neden?” derseniz, bu sorunun cevaplarından sadece birisi.
  • “Bazı insanlar devletin sözünden çıkmaz, çıkamaz”dır. An itibarıyla Meral Hanım, programına tek satır müdahale edemediği, kadrosuna isim bile öneremediği, idari işleri bir takım kadın sekreterlere terk edilmiş bir partiye koruyucu annelik yapıyor. SON.

Devlet Aklı’nın İYİ Parti Planları! (‘Bahçeli, İYİ PARTİ’yi Yönetecek!’)

Yazar; Fatma Sibel Yüksek‏

guest
3 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm Yorumları Göster
Anonim
Anonim
4 yıl önce

iki lider bahçeli de akşener de derin devletin adamları..bence iyi partiyi bahçeli kurdurdu. 2. bir milliyetçi parti meçliste olsun diye..hatırlayın hdp 88 milletvekili çıkarmıştı. fakat milliyetçi mhp 40 milletvekilinin üzerine çıkamıyordu..bu ülkede milliyetçi parti pkklı partinin yarısı kadar oy alıyordu..2 milliyetçi parti olacaktı..biri yandaş biri muhalif…biri yandaşlıkla oy kazanacaktı diğeri muhalefetle..yani bölece milliyetçi milletvekili sayısı 2 partiyi topladığında 80 i geçecek 84 e ulaşacaktı..burda erdoğanıda içten fethederek akpnin sonunu getirmekti amaç..ve en sonunda erdoğanın işi bitti..

Anonim
Anonim
5 yıl önce

Parti kurulalı üç yıl dolmadı, fakat iyi gidiyor, AKP’nin, cumhur ittifakının oyları da gittikçe düşüyor, bunları yazmak şimdi mi aklınıza geldi? AKP’yi kim kurdurdu, daha belediye başkanıyken amerikaya kim gidip geldi, önce bunları yazın, sonra IYI PARTIYE, Meral hanıma gelin.

Anonim
Anonim
Cevap verdi;   Anonim
4 yıl önce

bence iyi partiyi bahçeli kurdurdu. 2. bir milliyetçi parti meçliste olsun diye..hatırlayın hdp 88 milletvekili çıkarmıştı. fakat milliyetçi mhp 40 milletvekilinin üzerine çıkamıyordu..bu ülkede milliyetçi parti pkklı partinin yarısı kadar oy alıyordu..2 milliyetçi parti olacaktı..biri yandaş biri muhalif…biri yandaşlıkla oy kazanacaktı diğeri muhalefetle..yani bölece milliyetçi milletvekili sayısı 2 partiyi topladığında 80 i geçecek 84 e ulaşacaktı..burda erdoğanıda içten fethederek akpnin sonunu getirmekti amaç..ve en sonunda erdoğanın işi bitti..

mutlakaoku.com |
3
0
Bu konuda sen ne düşünüyorsun? Yaz Mutlaka Okunsun...x