Hakasya Raporunun Gizemi: Altın Boynuz

Altın Boynuz Hakasya… #TürkArşiv

  • Hakasya, Abakan Türklerinin tarihte boy gösterdiği en eski yurtlardan. Hakasya adı sonradan anılan bir ad, asıl bilinen adı MİNUSİNSK.
  • Öz Türkçede anlamı; “bin tane suyun toplandığı, birleştiği kutsal yer.” Abakan’ın başkent tarihini incelersek sayfalar yetmez.
  • Stalin’in son yılları. Yıl 1952, Sovyet uçakları Abakan’ın üzerinden geçerken manyetik fırtınaya maruz kalıyor.
  • Radarlarının bozulduğunu rapor ediyorlar.  2 uçak düşüyor, araştırmalar o günün teknolojisiyle sonuç vermiyor.
  • Nikolay Şvernik dönemi.1959 da 2 uçak daha düşüyor Abakan’ın üstünde.Bazı koordinatlarda uçuş yasağı geliyor.Araştırma sonuçları bilinmiyor.
  • Brejnev dönemine kadar yasağın sürdüğü sanılıyor. Bu dönemde de yine uçaklar düşüyor.
  • Bu  sefer 3 askeri uçak ve bir de küçük sivil uçak aynı bölge üzerinde düşüyor. Araştırma sonuçları bilinmiyor…
  • Daha sonraki yıllarda uydular Abakan üstünde değişik sinyaller belirliyor. ABD uyduları da sinyalleri tespit ediyor.
  • Vasili Kuznetsov 1984’te başa geliyor en kapsamlı şekilde bu konuyu araştırıyor ama bir kaç ay sonra devlet başkanlığı sona eriyor.
  • 1988’de Mihail Gorbaçov Yüksek Sovyet Başkanı seçilir. 1991’de malum SSCB dağılır, birçok sırlar da tarihe karışır.
  • Anılarında Gorbaçov şöyle diyecektir “Tuhaftır ki SSCB ekonomik dağılım aşamasındayken Vatikan bir mezara 2 milyar dolar teklif etti.”

Bu mezar hangi mezardı? Şimdi ana hikâyeye gelelim:

  • Bir çoban, Abakan yakınlarında çok eski olarak bilinen, adına   “delikli kaya veya kutsal kaya”denilen kayalık bir yere rastlar.
  • Buranın daha önce ziyaret edildiği oradaki işaretlerden bellidir; zira oraya çaputlar bağlanmıştır.Ama ne zaman bağlanmış, zamanı  bilinmez.
  • Çoban meraklanır, orayı kurcalar  ve yakınları ile define bulmak için kazarlar.Ama başarısız olurlar, bir müddet sonra hastalanarak ölürler.
  • Çoban ve yakınları ölünce  aile durumu yetkililere bildirir.
  • Yetkililerin yaptıkları bu incelemeler neticesinde, buranın  binlerce yıllık bir anıt mezar kalıntısı olduğu tespit edilir.
  • Yapılan tetkikler neticesinde  bu anıt mezarda  yoğun radyasyon olduğu, ölümlerin sebebinin radyasyona bağlı olduğu rapor edilir.
  • Yetkililer uzun uğraşlar sonunda ve  bilim adamları eşliğinde mezara inerler.
  • Kat kat olan mezarda iki iskelet, çeşitli kova benzeri yarı toprak, yarı maden yapımı küpler, iki katlı şömineye benzer yapı vardır.
  • Ancak asıl hayret ve heyecan verici unsur ise; yuvarlak bir kaide üzerinde, bir insan boyunda, altına benzer bir boynuzdur.
  • Duvarlardaki çizimlerde boynuz ve boynuz miğferli, elinde boynuz asa tutan, biri yıldız haritaları, gezegen üzerinde boynuz miğferli bir adam, deniz altında boynuz, dünya üzerinde üç boynuz.
  • En ilginci boynuzların titreşim çizgilerle sanki birbirleriyle sinyal göndererek irtibat kurar şekilde çizilmiş olmalarıydı.
  • Boynuzu araştırmak ve deney yapmak için  bir parçasını koparmak isterler. Ancak boynuzdan küçük bir parça bile kopartılamaz!
  • Rus bilim adamları boynuzun altın ve bilinmeyen bir alışımdan yapıldığını söyler. Mezardaki diğer materyaller ise en az 30 bin yıllıktır.
  • Boynuzu çıkarmak için her yol denenir ancak başarılı olunamaz. En sonun da bir Kazak Türkü bir fikir sunar.
  • Kazak Türkü bir Kam getirmeyi teklif eder ve teklifi kabul edilir. Kamın yardımıyla boynuz çıkarılır.
  • Mezar incelenmiş, Türklerin atalarına ait olduğu kesinlik kazanmıştı. Kayı tamgasına benzer silik bir iz işi farklı boyutlara da taşıyordu.
  • Boynuz en son Çernobile götürüldü. Patlamadan sonra oluşan kaos nedeniyle unutuldu ve ne olduğu bilinmiyor.
  • Yıllar sonra Abakan müze yetkilileri mezarda araştırma yaptı; mezar talan edilmiş, çökmüştü, küp materyaller yoktu.
  • Bazı kemik parçaları ve altın boynuzun kaidesi ordaydı. Sergilemek için kaideyi müzeye götürdüler.
  • Duvarlarda kalan resimler tahrip olmuştu ama yine de insanlık tarihini değiştirecek bulgular vardı.
  • Yıldız haritaları aylarca incelendi; Dünya ve üç boynuz çizimi hesaplamalara göre Türkiye’de  İstanbul’u işaret ediyordu. Diğeri de Okyanusu

Neydi bilemiyoruz, ancak şu kesin ki Türklerin ataları sıradan bir kavim değildi.

  

Haliç=Altın Boynuz

Haliçte 2. bir boynuz ya da başka bir şey olabilir mi?

Bulunmuş olma olasılığı???

Bu Konu, KIZIL KAM @Kizil_Kam Kullanıcı adıyla paylaşımlar yapan, bir Twitter hesabının, paylaşımlarından derlenerek oluşturulmuştur…

guest
1 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm Yorumları Göster
Anonim
Anonim
5 yıl önce

Reklamlar az olmuş şöyle her satır arasına da koyarsanız daha iyi olur.

mutlakaoku.com |
1
0
Bu konuda sen ne düşünüyorsun? Yaz Mutlaka Okunsun...x