Corona Virüsü; Bilimsel Rapor

Johnson’a U dönüşü yaptıran rapor… ABD ve daha önemlisi Birleşik Krallık, yayımlanan bir bilimsel rapor nedeniyle koronavirüse karşı daha sert önlem almaya karar verdi. Londra’daki Imperial College’ın hazırladığı raporda neler var, bir tweet zinciriyle anlatmaya çalışacağım.

Üniversitenin araştırma ekibine göre dünyada koronavirüsle iki tür mücadele var: 1. Mitigation yani yatıştırma- Boris Johnson hükümeti bu politikayı takip ediyordu. 2. Suppression yani baskılama.
Yatıştırma stratejisinde şüpheli vakaların ve hanelerin karantinaya alınması, ve salgın tepe noktaya ulaştığında zayıf olanları sosyal olarak 3 ay boyunca toplumdan uzaklaştırma temel alınıyor. Yatıştırma salgını tamamen durdurmayı değil yavaşlatmayı hedefliyor.
Baskılama stratejisiyse vaka sayıları azaltıp kontrol altında tutarak salgını tamamen tersine çevirmeyi hedefliyor. Sosyal uzaklaşma tüm toplumu, üniversitelerin, pubların, okulların kapatılmasını öngörüyor. Yatıştırmanın 3 ay, bastırmanın ise 5 ay sürmesi gerekiyor.
Bir ara not: Önlemlerden anlaşılabileceği üzere Türkiye baskılama stratejisi uyguluyor. ABD yakın zamanda buna geçti. Birleşik Krallık’sa bugün…
Peki ne oldu da Boris ve Trump yatıştırma politikasının tehlikeli olduğuna karar verdi? Nedeni rakamlar. Bilim insanları pek çok ülkedeki korona salgını rakamlarını toplayarak bir bilgisayar modellemesi geliştirdi. ABD ve Birleşik Krallık için ölüm sayısı tahmini hazırladı.
İngiltere için yatıştırma politikasının uygulanması sonucu tahmini ölüm sayısı en iyi ihtimalle 250 bin. Ayrıca hastane kapasitesinin 8 katına çıkılacak. ABD için rakam 1.1 milyon. Bu sadece virüsten ölüm. Sonrasında yaşanan komplikasyonlarla rakam 2 milyonu bulabilir.
Araştırmacılar yatıştırma politikasının yaratacağı ölü sayısını siyasetçilerin önüne koyunca, son birkaç gündür gördüğümüz önlemler alınmaya başladı. Peki en önemli soru şu? Baskılama nasıl olmalı? Bilim insanlarının buna da bir yanıtı var…
Imperial College’a göre koronavirüsle mücadelede en iyi strateji hanelerin kendini kapatması, herkesin sosyal mesafe uygulaması, okulların kapanması, semptomları gösterenlerin karantinaya alınması gibi önlemlerin tümüyle uygulanması. Ama bunun çok büyük bir dezavantajı var.
Baskılama başarıya ulaşıp önlemler eninde sonunda kaldırıldığında, bir kişi bile enfekte halde kalmışsa salgın yeniden başlayacaktır. Yani hoop film geriye saracak… Peki buna karşı ne yapmalı? Araştırmacıların önerileri şöyle:
Baskılama stratejisi aralıklarla uygulanmalı. Yani vaka sayıları çok azaldığında önlemler kaldırılmalı. Sayılar tekrar artmaya başladığında önlemler yeniden devreye sokulmalı. – Böylece aralıklarla sağlık sistemi rahatlatılmalı. – İnsanlar sosyal olarak rahatlatılmalı.
Aslında Türkiye gibi baştan beri baskılama stratejisi uygulayan ülkeler bir değil birkaç adım önde. Trump ve Boris’in de bu stratejiye geçmesinin nedeni bu. Mesele ipleri sıkı tutup vakaları kontrol altında tutmak. Fakat özellikle İngiltere çok geç kaldı gibime geliyor.