Bağımsız Kürdistan referandumu kapıya dayandı! Peki kim nerede, hangi pozisyonda?

Bağımsız Kürdistan için yıllar tükendi, aylar tükendi ve referandum kapıya dayandı! Peki kim nerede, hangi pozisyonda?

Gerek Türkiye içinde, gerekse Türkiye dışında ilginç ittifaklar kuruldu! Bakalım ne olacak?
Barzani durduk yere referandum demiyor! 2007’den beri bu anı bekliyor… Ama bir tek şartla; Kerkük olursa…
Zaten Kerkük referandumda olmasa Merkezi Irak, referanduma gerek yok ayrılın gidin diyecek neredeyse…
Bu bağımsızlığın iktisadi boyutunu doğru okumak gerek! Bölgesel Kürt Yönetimi’nin tek gelir kaynağı petrol!
Fakat Türkiye üzerinden ne kadar petrol satarsa satsın, Irak petrol gelirlerinin sadece % 17’sine hak kazanıyor!
Yani Irak Anayasası hazırlanırken KRG ( Kürdistan Bölgesel Yönetimi ) karlı çıktı. Zira KRG’de çıkan petrol % 12, aldığı pay % 17
İş böyleyken KRG kazançlı çıkıyor, bağımsızlığa gerek duymuyor! Ama Kerkük devreye girerse tüm hesap kitap değişiyor!
Kerkük tek başına Irak petrolünün yüzde 10’unu çıkarıyor. KRG Kerkük’ü kendine katarsa ürettiği petrol Irak’ın bütüne göre % 23 olacak.
Doğal olarak da yüzde 23 ürettiği petrolden yüzde 17 pay almak Barzani için saçmalık olacak. Bu yüzden bağımsızlığın kilit yeri Kerkük!
İşte referandumun petrol boyutu! Bir olayda parayı takip ederseniz tarafları kolayca görebilirsiniz. Şimdi denklemlere bakalım.
Irak Anayasası’na aykırı olarak KRG petrolü 2014’e kadar Türkiye üzerinden, Türk konsorsiyumları tarafından pazarlandı!
Satış paraları da Halk Bankası üzerinden toplandı! Satışı gerçekleştiren Powertrans diye bir firma… Kim olduğunu Google’dan öğrenin.
Merkezi Irak Hükümeti bu ticareti illegal ilan ederek, Türkiye üzerinden satılan petrolün çalıntı Irak petrolü ilan etti!
Bunun üzerine Türkiye, KRG’nim petrolüne pazar bulamadı! Hatta bazı petrol tankerleri deniz ortasında “evsiz” kaldı!
Petrol İhraç Eden Arap Ülkeleri (OAPEC )’in İsrail’e uyguladığı Petrol ambargosu Türkiye tarafından delinme formülü bulundu!
Türkiye, Irak hükümeti tarafından “Çalıntı” ilan edilen petrolü Ceyhan Limanı’ndan İsrail’e piyasa değerinin altında pazarladı!
Irak Anayasası’nın 101-102 ve 272. Maddeleri net ve açık! Irak’ta petrol pazarlama yetkisi Irak Petrol Ajansı SOMO’nun tekelinde!
Mayıs 2014’de 13 milyon varil petrol 30 gemi ile POWERTRANS’ın bulduğu müşterileri için yola çıktı! Irak ayağa kalktı!
Gemilerin hangi limana yanaştığını ise Halk Bankası duyurdu! “Çalıntı” Irak Petrolü, İsrail’e satılmıştı!

Bu hesabı bilenler bilir 2014-2015 yıllarında belgeleriyle bu ticareti yazan ilk hesaptık! Velhasıl yazdıklarımız aylar sonra haber oldu.
İş öyle bir boyuta geldi ki İsrail petrol ihtiyacını “Mavi Marmara” krizine rağmen %77’sini Türkiye üzerinden KRG petrolü ile sağladı!
Irak hükümeti bu durumu uluslararası tahkime götürmesiyle KRG’nin Türkiye üzerinden Powertrans firmasıyla İsrail’e petrol satışı durdu!
Anlayacağınız KRG petrolünün iki müşterisi var! Biri Türkiye, Birisi İsrail… Bu yüzden ikisi bağımsız Kürdistan için pasif destekçi!
Merkezi Irak hükümeti ise bu referanduma Kerkük petrollerini kaybetmemek için karşı çıkıyor! Üstelik yeni pazar bulmuşken!
Irak Merkezi hükümeti Suudi menşei ( ABD kontrolündeki ) Aramco firmasıyla petrol satış anlaşması yaptı!
Aramco demek, kurumsallık demektir! Dünyanın en büyük petrol şirketi! Üstelik uluslararası müşterileri olan bir kuruluş!
Yani Irak petrolü piyasa değeriyle, pazar kaygısı taşımadan onlarca yıl satış garantisiyle Dünya’ya pazarlanacak!
Peki ABD bu referandumun neresinde? Gerek petrol, gerekse jeopolitik olarak Trump yönetimi şiddetle karşı çıkıyor!
ABD’ye rağmen bu referandum olur mu? Olabilir ama sonuçları Türkiye lehine olmayacağı kesin!
Eğer Irak bölünürse dengeler değişir! Suriye bölünmesinin önü açılır! Hatta “self determanisyon” ilkesi Türkiye için bile işler!
Kimse öyle bir şey olmaz demesin! AKP iktidarında çıkarılan “İkiz Yasalar” halkların kendi kaderini tayin hakkını tanıdığını unutmayınız.
Bu referanduma karşı çıkan bir ülke daha var; İran… Bunun için Irak’la işbirliğine bile girdi!
Sırf ABD kurulacak bir Kürt devleti ile İran-Irak yakınlaşmasına dur demek için bile bu referanduma karşı!
Şimdi benim aklımı karıştıran soruları sizlerle paylaşayım; Sayın Bahçeli Kürt devleti savaş nedeni sayarız demişti!
Sayın Başbakan ile ters düşmüşlerdi! Geçtiğimiz gün Yıldırım artık Bahçeli ile aynı düşünüyoruz dedi!
Bu durumda Bahçeli mi savaş nedeni saymaktan vazgeçti? Yoksa Binali Yıldırım mı Kürt devletine karşı?
Hep birlikte göreceğiz! Ben son ana kadar bu referandumun erteleneceğini düşünüyorum…