Asgari Ücret Zammı 2020

Arkadaşlar, ülkenin malum gündemi #asgariuecret2020 başlığı altında birkaç soru aldım. Şimdi size 2020 zam(cık), enflasyon, 2019’da yapılan zam hakkında yararlanabileceğiniz bir flood paylaşıyorum.

• Enflasyon kısaca fiyatlar düzeyindeki artış demektir. Üretim/hizmet maliyetlerinin artışıyla ürün fiyatlarının da artması denektir. Lojistik maliyetleri de dahil tüm süreç bu artışları etkiler.
• Ara sıra haberlerde denk geldiğiniz “beklenen enflasyon” tüm tüketim ürünlerinde ortalama artış beklentisidir. Merkez bankası her yılın başında o yıla ait beklentisini açıklar. Bu beklenti birçok parametre kullanılarak hesaplanır oralara girmiyorum.
• Gerçekleşen enflasyon değeri ise bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde beklenen değerin oldukça üzerinde olur. Örneğin TCMB’nin 2018 yılı Tüketici Fiyat Endeksi artış beklentisi (kabaca enflasyon) %5 iken, gerçekleşen enflasyon ortalama %20,30 olmuştur.
• Yani 2017 yılında ortalama 10,00TL ye aldığınız bir ürünü, 2018 yılında ortalama 10,50TL’ye almanız beklenirken; gerçekleşen artış miktarı %20,30 olduğu için 12,03TL’ye almış oluyoruz.
• Gelelim 2019 yılında asgari ücrete yapılan %26,5 oranında zamma. Son yıllarda yapılan en yüksek oranlı zam olarak gözükse de “neden ay sonunu getiremiyoruz?” diyen vatandaşlara bir örnekle durumu açıklayayım.
• 2019 yolu Mart ayında gıda ve alkolsüz içecek fiyatlarında gerçekleşen enflasyon %29 civarında. Yani asgari ücrete yapılan zammın üzerinde. Bu sebeple 2019’da cebinize daha fazla para girse de 2018’den daha fazla para çıkışı olmak zorunda. Buna daha da fakirleşmek denir.
• 2019 yolu gerçekleşen enflasyon ortalama olarak %15 gözüküyor. Fakat bahsettiğim gibi zorunlu tüketim (gıda, barınma, giyim) mallarında ortalama enflasyon %24 bandında (bu benim yaptığım bir hesap, biraz matematik bilen herkes yapabilir).
• Yani vatandaş aldığı zammı yine harcamak zorunda ve üzerine cüzi bir miktar (%2 civarında) birikim yapabilir. Buna rağmen “Neyinize yetmiyor?” ifadesinde bulunan vatandaşlarımız ve yöneticilerimiz var. Şimdi onlara soruyorum, sizin neyinize yetiyor?
• Gelelim 2020 yılına. Asgari ücrete yapılan zam(cık) net ücret üzerinden %15. Merkez bankası 2020 yılı beklenen enflasyon %5 bandında. Biraz önce verdiğim örnekte gerçekleşen enflasyonun çok çok yukarıda olacağı aşikar.
• İleri gelen bazı ekonomistler, 2020 yılı gerçekleşen enflasyonun ortalama %18-20 bandında olacağını öngörüyorlar. Zorunlu tüketim mallarında bu oran önceki örnekteki gibi daha da yüksek olacaktır. Tekrar zam(cık) oranını hatırlayalım %15.
• Yani zam(cık) yapan kişiler ya da kurumlar diyor ki; ben sana 2020 yılı beklenen enflasyon (%5) üzerine %10 daha verdim. Gerçekleşen %20 olursa karışmam. Bunca geçim sıkıntısının üzerine gerçekleşecek enflasyonu da asgari ücretli vatandaşın üzerine yüklemek acımasız bir hareket.
• Arkadaşlar, sevgili vatandaşlar; OECD verilerine göre ülkemizde aktif işgücünün %71’i asgari ücret ve komşu ücretlerle(%10-15 fazlası) çalışıyor. Aktif işgücünün büyük bir kısmının yoksul ama ekonomimiz mükemmel, batı da bizi kıskanıyor.
• Ülkemizde 2019 yılı 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 2008,66TL (2019 asgari ücretin 12,00TL aşağısı). Aynı ailenin yoksulluk sınırı ise 6542,88TL. Evli olmayan çocuksuz bir çalışanın “YAŞAMA MALİYETİ” 2451,97TL olarak belirlenmiş. Yani bekarlar 2019 yılında ölsün demişler.
• Gördüğünüz gibi 2019 yılında yapılan ve “ooooo süper, en büyük zam” denilen %26 bandı zam ile açlık sınırında yaşamak zorunda bırakılan emekçi vatandaşlar; 2020 yılında yapılan %15 zam(cık) ile 2020 açlık sınırının altına itilecek ve sanırım ölmeleri beklenecek!
• Brüt asgari ücretten alınan vergi işçiden zamanında tahsil edilmesine rağmen çoğu zaman şirketler bu vergileri ödemiyor. Sonra bilin bakalım ne oluyor? VERGİ AFFI. İşçisinden kestiği vergiyi devlete ödemediği için affedilen şirketler zenginleşiyor. Dikkat; İŞÇİDEN KESİLEN VERGİ

Oku; Asgari Ücret Vergi Dilimi

• Peki bu vergiler işçiye geri dönüyor mu? Şirketler çıkıp “ben senin gergini ödemedim, devlet de beni affetti. Al senin olsun bu para” diyor mu? HAYIR. Anlayacağınız fakir hep fakir, zengin daha da zengin oluyor. Hatırlayın buna maruz kalan kesim aktif işgücünün %71’i.
• Buraya kadar okuduysanız sabrınızı daha da zorlamak istemiyorum. Bahsettiğim rakamları TCMB ve OECD web sayfalarında bulabilirsiniz. Cümleten başımız sağolsun. Neden mi? Yapılan %15 zam(cık), %71’lik aktif işgücünün SELASIDIR.
• Bu arada ben, bahsettiğim %71’lik kesimde değilim. Fakat “bana ne” diyecek biri hiç değilim. Ya birlikte kalkınacağız, ya da birer birer sürüneceğiz. Belki yarın, belki daha yakın. Her şeye rağmen inanmaya, üretmeye devam etmeliyiz. Mutlu ve inançlı kalın, mümkünse tabi.