Şehir hastaneleri ile ilgili bir flood olsun bu. şehir hastanelerinin yeni, modern ve güzel binalardan ibaret olduğunu sanan insanlarımız da okusun.
- Şehir hastaneleri kamu-özel ortaklığı ile yapılmakta. neticede bir özelleştirme yöntemidir bu. sermaye’nin menfaatleri her şeyden önemlidir. yurtdışındaki örnekleri de bunu doğrulamakta.
- Kamu-özel ortaklığı ile yapılan altyapı çalışmalarının hepsi normal ihale yöntemlerine göre çok daha pahalı. meselâ avrupa yatırım bankası verilerine göre ihaleler %24 daha pahalı ve alınan krediler ise devlet borçlanmasına göre %83 yine daha pahalıdır.
- Bizim memleketimizde ise şehir hastaneleri modeli ingiltere’den alınmıştır. ve bu kamu-özel ortaklığı finansman yöntemi ingiliz ulusal sağlık sistemini (nhs) çökertmiştir. şimdi ise bizim gibi diğer ülkelere, bu sistem ihraç edilmekte.
- Meselâ ingiltere’de kamu-özel ortaklığı ihalelerini alan en büyük şirketlerden biri 2018’de (carillion) iflas etti. bu şirket’in ingiliz hükümeti ile yaklaşık 450 sözleşmesi var iken iflas edince hükümet sağlık hizmetlerini sürdürmek için ek finasman sağlamak zorunda kaldı.
- İngiltere böyle çok kötü bir tecrübe yaşamış iken kamu-özel ortaklığı sistemini yaymasındaki maksat da çok açık. birleşik krallık şirketlerine yol açmak ve yarar sağlamak.
- Kamu sağlık tesislerinin kiralama karşılığı yaptırılabilmesi, ilk olarak özal hükümeti tarafından 1987 yılında çıkarılan 3359 sayılı sağlık hizmetleri temel kanunu’na, bu hükümet’in 2005 yılında bir madde eklemesi ile oldu. ardından bir yönetmelik ve 2013 yılında yasa.
- Şimdi burada şunu yapıyorlar bizim memleketimizde: kamu tarafından bedelsiz verilen bir arazi üzerine sağlık bakanlığı tarafından belirlenen binaların yapımı için ihale oluyor. 25 yıl süre ile kiralanıyor. ihale şartlarına göre de binaların 3 yıl içinde bitmesi gerekiyor.
- Yalnız sıkıntılar çok büyük. birçok hastane 3 yıl içerisinde bitirilemedi. meselâ 2009 yılında ihaleye çıkan kayseri şehir hastanesi çok geç bitirildi. ayrıca ihale ile ilgili bilgi edinmek istediğiniz zaman “ticari sır” gerekçesi ile çok az bir bilgi veriliyor.
- Şehir hastanelerinin yapılma kararını yüksek planlama kurulu veriyor. burada da şu var, kurul diyor ki, yapılacak hastanedeki yatak sayısı kadar yatağın mevcut hastanelerden azaltılması ya da mevcut hastanelerin kapatılması şartı ile açılabilir diyor şehir hastaneleri.
- Yani yeni hasta yatağı oluşmamakta. hasta yatağının sayısı artmamakta. zaten binaların yapımı bitince eski hastaneler kapatılıyor bu yeni binalara taşınıyor. artık eski hastane binalarının hâlini de siz düşünün.
- Meselâ adana şehir hastanesi 1550 yataklı olarak açılıyor. sonrasında bildiğim kadarıyla sağlık bilimleri üniversitesi’ne bağlanmış olan adana numune eğitim ve araştırma hastenesinin personelinin tamamı adana şehir hastanesine naklediliyor ve hastane kapatılıyor.
- 2018 verilerine göre adana’da, il merkezinde, kamu hastaneleri 3011 yatak kapasitesi ile hizmet verirken adana şehir hastanesinin açılması ile bu sayı 3025. yani hasta yatak sayısında bir artış olmamış.
- İhale ile ticari alan gelirleri şirketlere bırakılmakta. tıbbi destek hizmetleri ve destek hizmetleri şirket tarafından verilmekte. yalnız 25 yıl boyunca devletimiz bunlar için hizmet bedeli ve kullanım bedeli ödemekte.
- Bildiğim kadarı ile kullanım bedelinini sağlık bakanlığı vermekte. hizmet bedelleri ise hastanelerin döner sermayelerinden karşılanmakta. hekimlerin bile döner sermaye alamadığı hastanelerden bu yüksek hizmet bedelleri nasıl ödeniyor muamma. ayrıca hastanelerin kâr kaygısı olmaz.
- Diğer bir husus ise bu ihaleleri alan şirketlere hastanelerin %70 doluluk oranında çalıştırılacağı garantisi veriliyor. bir hastanenin doluluk oranı garantisi vermesi felakettir. hastalar meta değildir. bu sistemde hiçbir şekilde hastaların yararı düşünülmemekte.
- Daha da uzatılabilir. özet geçmeye çalıştım. bütün bunların toplam maliyeti üzerinde durmayacağım. bu sistem çok ağır bir yük. ne olacağı da belli değil. her şeyden evvel ise insanımızın hasta olarak hiçbir değeri yok bu sistemde. sadece üzerinden kâr elde edilecek bir meta.



Pelikan Grubu | Pelikancılar Kimdir?
Menzil Tarikatı; Gavs Kimdir? Nasıl Çalışırlar? Mal Varlıkları Nedir?
Serkan Kurtuluş Kimdir?
Kesinleşmiş Cezanın ne kadarı Cezaevinde yatılır! (‘Cezamın yatarı ne Avgat Bey?’)
Corona Virüsü
Yeşil kod adlı; Mahmut Yıldırım Yaşıyor mu?
Türkiye’deki Cezaevi Tür ve Tipleri hakkında pratik bilgiler!
Kur’an-ı Kerim’de Bilim ile İlgili Ayetler? (‘Kur’an bilime yönlendirir!’)
Erkekler neden mesaj yazmaz? Kızlar neden mesaj atmaz?
Akp’nin Yasadışı silahlı eğitim kampları! (‘İç Savaş Hazırlığı, Görüntüler – İddialar’)
Osmanlıca Küfür
Twin Flame
Atatürk’ün dedesi kimdir? | Soy Ağacı
Dr. Mehmet Öz; Corona Virüsü
Türkiye Yunanistan Askeri Gücü Karşılaştırması
David Rockefeller, Servetinin sınırlarına yolculuk! Ve Türkiye’deki Temsilcileri!
Adolf Hitler’in Propaganda Bakanı Joseph Goebbels’in Sözleri
Şehidimiz Var; Albay Okan Altınay
Rabıta Nedir? Nasıl Yapılır?
Ölün İstiyorum Artık | Nejat İşler