Gelir ve Varlık Dağılımı, Ekonomik Kriz Sinyalleri veriyor!

Gelir ve varlık dağılımına kafa yoranlar finans dünyasının işleyişine, finans dünyasının işleyişine kafa yoranlar da gelir ve varlık dağılımına ilgi göstermedikleri için bu iki olgu bir arada ele alınmıyor. Oysa ikisi arasında, özellikle de yaşadığımız dünyada doğrudan ilişki var.

  • T. Piketty ile E. Saez’in ABD’de ulusal gelirin paylaşımını bir yüzyıl boyunca inceleyen çalışması, bugüne kadar yapılmış en kapsamlı çalışma idi. Piketty daha sonra bu çalışmanın detaylarını diğer gelişmiş ülkeleri de içerecek şekilde 21. Yüzyılda Kapital kitabında yayımladı..

  • Piketty/Saez çalışmasının sonucunu gösteren aşağıdaki grafik, bir yüzyıl boyunca ABD’de en üstteki %10’un ulusal gelirden aldığı payı gösteriyor. En üstteki %10 1929 borsa çöküşünün hemen öncesinde ulusal gelirin %50’sini alıyordu.

  • En üstteki %10’un ulusal gelirden aldığı pay Büyük Buhranda %30’lara geriledi,1980’e kadar bu seviyede kaldı. 1980’den sonra uygulanan neo-liberal politikalarla yeniden yükselmeye başladı, 2008 krizinden önce yeniden %50’ye tırmandı, kısa bir gerilemeden sonra bu oranı da geçti.
  • İki soru sorulabilir: 1) Gelir dağılımında aşırı bozulma (1929 benzeri) borsa çöküşüne mi neden olur? 2) Soruyu tersinden sorarsak, borsanın aşırı yükselmesi gelir dağılımında aşırı bozulmaya mı neden olur?
  • 21. yüzyıl kapitalizminde gelirler büyük bir çeşitlilik gösteriyor: Ücretler (emek gelirleri), kira gelirleri (gayrımenkuller, isim hakkı ve patentler, vs..) , temettüler, spekülatif finansal kazançlardan elde edilen gelirler, aracılık hizmetleri ve komisyonlar, vs..
  • E. Saez/ G. Zucman’ın 2014 tarihli çalışması, ABD’de ulusal varlıkların dağılımını gösteriyor. Burada da ABD’de en zengin binde 1’in 1970’lerin sonunda ulusal varlıkların %7’sine sahipken, 2013’de %21’ine sahip olduğu ve 1920’lerdeki varlık dağılımına geri dönüldüğü görülüyor.

  • Bu grafiklere bakanlar 1929 benzeri bir finansal/ekonomik çöküşün eşiğinde olabileceğimizi söylüyor. Ben bu yaklaşımı kestirmecilik olarak görüyorum. 2000’lerin dünyası ile 1920’lerin dünyası arasında çok az benzerlik var.

  • Gelir dağılımındaki, 1920’ler benzeri aşırı bozulmanın (ABD için) sonucu elbette bir finansal/ekonomik çöküş olabilir; ihtimallerden biri bu. Ancak başka ihtimaller de var: Finansal/ekonomik paradigma (ve buna bağlı siyasal paradigma) değişebilir. Asıl dramatik gelişme bu olur.
  • ABD’nin 1920’lerdeki gücü ve o yıllardaki güç dengesi ile günümüzdeki gücü ve dünyadaki mevcut güç dengesi (dengesizliği) karşılaştırıldığında akıllara gelmeyen çok daha dramatik başka olasılıkların da düşünülmesi gerektiği fikrindeyim. 21. yüzyıl çok ilginç olacak gibi görünüyor.
  • ABD’deki en yüksek gelire sahip yüzde 10 ve (2013 itibarıyla) varlıkların %21’inin üzerinde oturan %0.1 1930’lardan sonra büyük kayıplara uğramıştı. Bir yüzyıl boyunca tarihin (1930-80 dönemi gibi) tekerrür etmemesi için derslerini çok iyi çalıştıklarını düşünüyorum.
  • Peki ya, toplumun geri kalan kesimleri? Onlar da derslerini iyi çalıştılar mı? Hiç zannetmiyorum.

Yazar; Tuncer Şengöz

guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm Yorumları Göster
mutlakaoku.com |
0
Bu konuda sen ne düşünüyorsun? Yaz Mutlaka Okunsun...x