Latin Amerika Gerçekleri; Venezuela ve Maduro

Venezuela konusunda ABD medyasını bile doğru dürüst takip etmediği belli olduğu, “Maduro çok kötü, üç vakte kadar gider” dışında da bir şey söylemediği halde günde ortalama 3 flood yaparak Venezuela analisti kıyafetine giren malum insanlar var.

• İnsanları Latin Amerika’ya duygusal bakmakla, Soğuk Savaş mefhumlarıyla düşünmekle, Maduro sevicilikle falan suçlayan bu insanlar Latin Amerika gerçekleri hakkında ne bildiklerini de açıklamıyorlar, çünkü belli ki bir halt bildikleri de yok. Maduro çok kötü, bilgi bu.
• Maduro yahut Chavez, ülkesinden ayrı varlıklar değiller; zira ikisi de petrol-gaz zengini olduğu halde şiddet sarmalına düşmüş, düşürülmüş; her şeyden önce İspanya eski sömürgesi, II. Dünya Savaşından beri de ABD’nin bilhassa istikrarsızlaştırdığı bölgenin tüm açmazlarını iliklerine kadar yaşayan,
• Tam anlamıyla uluslaşamamış, tam anlamıyla devletleşememiş, ekonomik gelişmeyle beşeri gelişmeyi dengeleyememiş, merkezi bir sınıfı olmayan, dolayısıyla da bizim bildiğimiz manada merkez siyaseti de olmayan bir ülkenin cebir veya seçimle başa gelmiş cumhurbaşkanları.
• Günde 3 Venezuela floodı yazan etki ajanı adayları, bu gariban ülkenin siyasi sistemini, daha doğrusu oligarşik düzensizliğini dahi anlatmıyorlar. Ya bilmedikleri yahut bildirmekten kaçındıkları için.
• Guaido, başa geçerse ne olur; hele onu da hiç söylemiyorlar. Belli ki ABD ve yolundan gidenler Venezuela’da yine ABD medyası ve iltisaklı medyanın hoş gösterebileceği, ABD yanlısı bir oligarşi inşa etme peşinde. Bazı sorular uyanıyor burada.
• Soru 1: Guaido’nun yolsuzluk karşıtı duruşu var, amenna. Demokrasi ve insan hakları söylemi cabası. Fakat acaba demokratik Venezuela, özellikle petrol-doğalgaz ihracatı konusunda ve ülkenin idaresi konusunda neden ABD çıkarlarıyla uyumlu hareket etsin ki?
• Soru 2: Madem Guaido ve kuracağı demokratik iktidar Venezuela halkının çıkarına, ABD ve yolundan gidenlere ne bundan? Maduro yönetimi ABD ve müttefikleri için askeri bir tehdit mi ki?
• Soru 3: Benim saydığım kadarıyla Türkiye dahil 50’den fazla ülkede iktidarlar, liderler pek çoğu seçilmiş olduğu halde ekonomik, çevresel, kültürel nedenlerle devrildi veya devrilmek istendi de; neden Suudi Arabistan başta olmak üzere demokrasiyle alakası olmayanlar pekiştirildi?
• Guaido. Endüstri mühendisiymiş. George Washington üniversitesinde okumuş. Yani ABD eğitimli. Nicolas Maduro ise otobüs şoförü.
• Guaido’nun ABD’ye dış temsilci olarak atadığı Carlos Vecchio da ABD eğitimli bir başka yeni orta sınıf solcusu görünümünde. Fulbright burslular Venezuela’yı yönetmeye aday. Bülent Ecevit’i, İsmail Cem’i filan akla getiriyor.
• Son olarak Guaido’nun Venezuela Meclisi’nin çoğunluk temsilcisi olarak lanse edilmesi de tam bir şarlatanlık. Guaido’nun partisi Halkın İradesi (Voluntad Popular) 167 sandalyeli Meclis’te sadece 14 sandalye işgal ediyor. Koalisyonla birlikte 64 sandalye. Çoğunluk dedikleri bu.

Bu Konu, Hakan Arslanbenzer‏ @harslanbenzer Kullanıcı adıyla paylaşımlar yapan, bir Twitter hesabının, paylaşımlarından derlenerek oluşturulmuştur…