Tarihten Hikayeler; Rum Ateşi (‘İmparatorluk, Tanrıdan halkına bir hediye!’)

#Flood: Rum Ateşi Evet, asıl Rum ateşi bir gemideki nozuldan püskürtüldü. Başlayalım…

  • Büyük bir Arap donanması, Constantinople’u tehdit ediyordu. Eskiye nazaran Araplar biraz daha tehdit etmeye başlamışlardı. Peygamber Muhammed bütün Arap Serazen kavimlerini birleştirmek için yeterli taraftar toplamıştı. Araplar daha sonra Filistin’i, Suriye’yi talan ettiler ve 636’da Yarmuk Vadisinin geçitlerinde bir Roma ordusunu imha ettiler. Ertesi yıl, Çin’in batısında,dünyanın iki süper gücünden biri olan Pers ordusunu kesin bir yenilgiye uğrattılar. 640’da Pers İmpratorluğunun varlığı, kendilerine Müslüman diyen Araplar tarafından sona erdirildi.
  • Bir Arap ordusu Persleri silip süpürürken, diğerleri Babil’i fethettiler, Mısır’ı işgal ettiler ve Kuzey Afrika’da Kartaca’ya kadar hızla yayıldılar. Roma ordusu onları yavaşlatmaya muktedir değildi. Araplar Suriye’nin kıyı şehirlerini de zapt ettiler.

  • Eski Finikelilerin mirasçısı olan Suriyeli denizcileri askere alarak heybetli bir donanma meydana getirdiler. 653’de Kıbrıs adasını aldılar ve 2 yıl sonra bizzat imparator Constans tarafından komuta edilen bir Roma ordusunu yendiler.
  • 672’de Marmara Denizine, Constantinople’un kapılarına bir donanma gönderdiler. Arap donanması muazzamdı ve imparatorluk 44 yıl önce bitmiş olan uzun ve yıpratıcı Pers savaşının etkisinden henüz kurtulamamıştı. Müslümanların Pers ülkesini kolayca fethetmelerinin nedeni de buydu.
  • Araplar, bu kâfirler şehrinin Allah’ın emriyle ellerine geçeceğine emindi. Gemileri bir hat teşkil etti ve korumalı limanlarından tek sıra halinde çıkan Roma gemilerine saldırdı. Arap savaşçılar arbaletlerine oklarını yerleştirirken, Suriyeli denizciler de küreklere asıldılar.
  • Öndeki Roma gemilerinin son derece süslü olduğunu fark ettiler. Her birinin pruvasında yaldızlı aslan, ayı ve diğer hayvanların görüntüleri vardı. Araplar yaylarını çektiği sırada,altın kaplamalı aslanların ve ejderhaların açık ağızlarından bir sıvı fışkırdı. Sıvı Arap gemilerine bulaştı ve hemen alev aldı. Dehşete düşen Araplar ve Suriyeliler alevlerin üzerine su döktüler, fakat ateş yanmaya devam etti. İşgal donanmasından kalanlar dönerek kaçtılar. Çok azı Çanakkale’ye ve oradan da Akdeniz’e ulaşabildi.
  • Araplar kolay pes etmediler. Ama her geldiklerinde, gemileri her seferinde, Rum Ateşi adı verilen bu müthiş silah tarafından yakıldı.
  • Rum ateşinin formülü yüzyıllar boyunca korundu. Zira Doğu Romalılar onu Tanrıdan imparatorluk halkına bir hediye olarak kabul ettiler.
  • Rum ateşine sadece imparatorluk sahipti, fakat barutun icadından -floodlarım arasında var- sonra bu mucizevi silah gözden düştü ve unutuldu. Rum ateşinin terkibi hakkında çok fazla spekülasyon vardır, bunun sebebi muhtemelen eski kaynakların silahı farklı tanımlamaları olabilir.
  • Şöyle diyelim. Arap donanmasını imha etmek için kullanılan her malzeme Rum ateşi değildir. Genel bilgilere göre, Suriyeli bir mimar olan Callinicus’un icadıdır. 660’da durdurulamayacak seviyedeki Müslüman blitzkrieg’ini gören Callinicus, Hıristiyanlığı kurtarabileceği ümidiyle icadını Constantinople’a getirdi. Doğu Romalı vakanüvis Theophanes, Müslüman donanmasının imhasını anlatırken şöyle der: “Deniz ateşini icat eden Suriye’nin Heliopolis’inden Callinicus, Arapların gemilerini ateşe verdi ve onları mürettebatıyla beraber tamamen yaktı.”
  • Mesela 900’de İmparator Bilge Leo, “tüplerin içinde hazırlanmış olan ateş, bir yıldırım gürültüsü ve korkutucu bir dumanla atılıp, yöneltildiği gemileri yakmaktaydı” derken, 672’de kullanılan silahı tarif ediyor veya etmiyor da olabilir. Hakkında tanımlamalar fazla.
  • Daha sonra Haçlılar Müslümanların kendilerine, mekanik kuşatma makineleriyle Rum Ateşi ile hücum ettiğini rapor ettiler. Joinville’li Jean, Rum ateşinin “bir varil büyüklüğünde ve arkasında bir mızrak uzunluğunda ateşten kuyruk oluşturan” bir kaptan atıldığını yazmıştır.

  • Yavaştan bitirelim… Rum ateşi doğu Akdeniz’de savaşları yüzyıllar boyunca değiştirdi. Eğer Callinicus Rum ateşini icat etmiş olmasaydı, Müslümanlar Yakın Doğu, kuzey Afrika ve orta Asya’ya olduğu gibi belki de bütün Avrupa’ya da yayılabilirdi, kim bilir…

Sabrınız için, okuduğunuz için teşekkür ederim. Bu flood burada biter. ??

Bu Konu, Eren Taştan @merentastan Kullanıcı adıyla paylaşımlar yapan, bir Twitter hesabının, paylaşımlarından derlenerek oluşturulmuştur…

Abone ol
Bildir
guest
1 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm Yorumları Göster
samet
samet
6 yıl önce

yanlışları saymaktan imanım gevrildi. pers değil sasani, kartaca değil libya-tunus-cezayir, babil değil ırak… ilk çağdaki olayları anlatmıyorsun ilkçağ devletlerinin adını kullanma. ayrıca serazen arap tabiri haçlı avrupalıların kullandığı bir tabirdir sen kimsin soyun sopun ne?

mutlakaoku.com | Pdf Kitap İndir | Telecharger Livre GratuitDescargar Libros Gratis | Free pdf download | Kostenlose eBooks |
1
0
Bu konuda sen ne düşünüyorsun? Yaz Mutlaka Okunsun...x