Şehirleşmede çığır açan, Barselona’nın ızgara şeklindeki kent planının hikâyesi!

Şehirleşmede çığır açan, Barselona’nın meşhur ızgara şeklindeki kent planınının hikâyesi ⤵

  • 1850’li yıllarda Barselona felaketin eşiğine gelir: Ortaçağdan kalma surlar ile alanı sınırlanmış işlek bir liman kenti olan şehirde, sanayi inkılabı ile gelen endüstriyelleşme sonucunda nüfus kontrolsüz şekilde hızla artar.

  • Şehirde boş arazi bulmak imkansız hale gelir; hatta sokakların genişliği 1 metreye kadar düşer, işçiler ve orta sınıf fabrikalarla iç içe girmiş konutlarda yaşamak zorunda kalır. Tabiri caizse sokaklarda adım atacak yer kalmaz, insanlar nefes almakta bile zorlanır.

  • Haliyle de,187.000 kişinin küçücük bir alanda yaşamak zorunda kaldığı şehirde, hastalıklar hızla yayılmaya başlar. Öyle ki, her salgın hastalık sonrası şehrin ortalama %3’lük nüfusu ölür. Sadece Kolera’dan 1834-65 yılları arasında ölenlerin sayısı 13.000’i bulur.
  • Bu durum ortalama yaşam süresini 30’lara kadar düşürür. Dönemin Londra ve Paris’i ile karşılaştırıldığında çok çok düşük olan bu rakam ve artmaya devam eden nüfus surların yıkılmasını ve şehrin genişletilmesini gerektirmektedir.
  • Akabinde surlar hemen yıkılmaya başlanır. Ancak genişletilecek şehrin nasıl planlanması gerektiği dönemin en önemli sorunu olur. Şehir yönetimi ve merkezi yönetim arasında hayli çekişmeli bir karar verme süreci yaşanır.
  • İşte tam bu süreçte daha önce ismi duyulmamış biri ortaya çıkar: Katalan mühendis Ildefons Cerdà. (Kendisi modern anlamda ‘şehirleşme – kentleşme’ kavramını kullanan ilk kişi olarak bilinir)

  • Cerdà surlar yıkıldıktan sonra mevcut şehrin çevresindeki alanı içine alan, şehrin alanını yaklaşık dört kat artıracak ve sokakları ızgara şeklinde tasarlanmış şu planla çıkagelir.

  • Peki bu planı özel yapan nedir? Öncelikle Cerdà geçmiş hataları tekrarlamamak için öncelikle bütüncül bir bakış açısıyla insanların özellikle de işçi sınıfının nasıl yaşadığını incelemiştir.
  • Öyle ki, bu çalışması bilimsel anlamda ‘modern şehir’ anlayışını değiştirir. Yani ‘modern şehir’ sadece insanlara birlikte yaşayacağı bir alan sunma işlevini değil aynı zamanda insanların yaşam kalitesini iyileştirici bir yaşam alanı sunma işlevini de yerine getirmelidir.
  • Bunun için Cerdà bir insanın ne kadar temiz havaya ihtiyacı olduğunu hesaplar. Nüfusun hangi iş kollarında çalışabileceği ve çarşılar, okullar, hastaneler gibi hangi hizmetlere gereksinim duyacağını planına işler.
  • Planındaki binalar; standart büyüklükte, ortası bahçe ya da gölgelikli bir meydan olarak kullanılabilecek dörtgen biçimli bloklardan oluşur. Ortası boş bu bloklar evlerin maksimum hava, güneş ve ışık almasını sağlamak içindir.

  • Her bir bölge, tüm toplumsal mağazaları ve hizmetleri içeren 20 bloktan oluşurken, Cerdà, güneş alabilmesi için konut olarak kullanılacak blokları özellikle Kuzeybatı – Güneydoğuya yerleştirmişti.
  • Sınıfsal eşitsizliği minimum tutmak için zengin ve fakire aynı oranda yeşil ve temiz hava gibi temel ihtiyaçları sağlayacak ve benzer uzaklıklarda okul, sağlık ve diğer hizmetleri erişilebilir kılacak bir tasarımdı bu.
  • Böylece sosyal problemlerin üstesinden gelinilebilecekti. Bu fikrinin arkasında, Cerdà’nın, dönemin sınıfsal mücadelelerinden ve Karl Marx’tan etkilenmesinin olduğu düşünülmektedir.
  • Cerdà’nın planının bir diğer belirgin özelliği ise her bloğun 45 derece açılı köşelere sahip olmasıdır. Böylece sokaklar ulaşım açısından daha rahat kullanılabilecektir.

  • Cerdà’nın buharlı motorun (otomobiller henüz piyasada yokken) bir gün otomobiller ya da tramvaylar şeklinde ulaşımda kullanılacağını öngörmesiyle böyle köşeli sokaklar tasarlaması inanılmaz.
  • Ama tüm bu fikirler o dönem için yeterince ilgi çekici değildir. Şehir meclisi açılan planlama yarışmasını kazanan dönemin şehir baş plancısı Antoni Rovira’nın planını öncelikli olarak düşünür.

  • Ancak yine beklenmedik birşey olur ve merkezi hükümete bağlı yeni kurulan bayındırlık bakanlığı devreye girer ve çekişmeli bir süreç sonunda Cerdà’nın planında karar kılınır.

  • Günümüzde Barcelona’nın Katalonya Meydanı’nın kuzeyinden itibaren başlayıp yaklaşık 8 km2’lik geniş bir alana yayılan, şehrin ızgara planlı modern kısmı Eixample Bölgesi işte böyle oluşur. (Eixample Katalanca’da “uzantı” anlamına gelmektedir.)

  • Dipnot: Bu ‘uzantı’da yapılacak evler için zenginlerin gittiği isim ise: ünlü mimar Antoni Gaudí. O yüzden Gaudí’nin eserlerinin çoğu Sagrada Família da dahil bu bölgede bulunur.

Konuyla ilgili biri İngilizce biri Türkçe iki kaynak:

https://t.co/iU86hNvGr9   –  https://t.co/MqRNK82LvE

Bu Konu, irfan batur @irfan_batur Kullanıcı adıyla paylaşımlar yapan, bir Twitter hesabının, paylaşımlarından derlenerek oluşturulmuştur…

Abone ol
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm Yorumları Göster
mutlakaoku.com | Pdf Kitap İndir | Telecharger Livre GratuitDescargar Libros Gratis | Free pdf download | Kostenlose eBooks |
0
Bu konuda sen ne düşünüyorsun? Yaz Mutlaka Okunsun...x