Pkk, MİT'çileri Nasıl Kaçırdı? MİT, Bu Acizliğe Nasıl Düşürüldü? ('İhtimaller?')

PKK’nın MİT’çileri kaçırmasına dair.

PKK geçtiğimiz günlerde Irak Süleymaniye’de ele geçirdiği MİT mensuplarının kimliklerini açıkladı ve yakalanma anındaki görüntüleri yayınladı.

“Paris suikastinin Erdoğan’ın talimatı ve Hakan Fidan’ın organizesinde yapıldığını teyit ettik.” dedi. Yeni bilgi ve belgeler paylaşılacağı da açıklamalara eklendi.

MİT mensuplarına, sanki başka bir devletin elinde esir düşmüş gibi açıklama yaptırıldı.

Türkiye medyasının üç maymunu oynaması gerçekleri değiştirmiyor. Özgür medya yok ama bu kadar da kör, sağır ve dilsiz rolü oynanması korkaklık ötesi bir şey.
En kritik konu MİT mensuplarının nasıl yakalandığı. Eğer bu aydınlatılamazsa yeni hatalar ve rezillikler kapıda demektir. Örgüt, operasyon bilgisini nasıl aldı? Bu hayati bilgiyi kim sızdırdı?

MİT mensuplarının kaçırılmasının arka planı ile ilgili güçlü ihtimallere bakalım:

BİRİNCİ İHTİMAL: MİT’in operasyon kapsamında çalıştırdığı ajan, çift taraflı çalışarak PKK ile organizeli bir şekilde tuzak kurmuş olabilir.

PKK tarafından 2 Ocak 2017 tarihinde yapılan açıklamalarda operasyon bilgisinin önceden alındığı ve operasyon aşamalarının denetlendiği belirtiliyor.

PKK’nın operasyon hazırlığını farkedebileceği çeşitli kaynaklar olabilir. Ancak operasyonun aşamalarından haberdar olabilmesi ve denetleyebilmesi için ihtiyaç duduğu şey çifte ajan.
Çift taraflı çalışan ajan, bir taraftan MİT’e manipüle edilmiş bilgi aktarıp, diğer taraftan MİT’in hareket tarzını PKK’ya rapor etmiş olabilir.

Diken yazarı Amberin Zaman da 3 eylül 2017 tarihli yazısında bu ihtimale edikkat çekiyor. @amberinzaman ; “MİT görevlileri, PKK bünyesinde MİT’e çalıştığı belirtilen ‘köstebek’lerle buluştukları esnada kaçırılmış. Bir senaryoya göre ‘köstebek’ler aslında PKK için çalışıyordu ve MİT elemanlarını onlar götürüp Kandil’e teslim etti.”

Velev ki istihbarat elemanının tuzağına düşülmüş olsun, Abdullah Öcalan’ı yakalayıp Türkiye’ye getirmiş tecrübeye sahip bir teşkilat, bu denli kritik bir buluşmada neden gerekli tedbirleri almadı?
Kritik bir operasyon için istihdam edilen istihbarat elemanının ilişkileri neden gözetim ve kontrol altına alınmadı? Buluşma neden güvenilir bir yerde yapılmadı?

Buluşma yerini korumak amaçlı ÖKK personeli görevlendirilebilecek iken neden yapılmadı?
İKİNCİ İHTİMAL: MİT mensuplarının yakalandığı Süleymaniye’de etkin olan KYB’nin operasyon bilgisini PKK’ya sızdırması.
KYB’nin Ankara ofisi 24 Ağustos 2017 günü kapatıldı. KYB Ankara eski temsilisi Behroz Gelali, “Ankara’daki ofisimizin kapatılması Kuzey Irak’ta operasyon düzenlerken PKK’nın eline düşen MİT’çilerden dolayı olmuştur” dedi.

TR kamuoyu kaçırma olayından KYB Ankara eski temsilisi Behroz Gelali sayesinde haberdar oldu.
Ankara neden KYB’nin ofisini kapattı? KYB içerisindeki bazı yetkililerin PKK’ya haber ulaştırması söz konusu olabilir mi?
PKK-KYB ilişkilerinin iyi olduğu dikkate alınırsa, KYB tarafından vakıf olunan bu bilginin PKK’ya sızacağı tahmin edilemez miydi?

KYB’nin operasyonu PKK’ya sızdırması ihtimali, operasyondaki lakayıtlığı, ciddiyetsizliği ve acemiliği göstermiyor mu?
Eğer KYB’nin MİT mensuplarının kaçırılmasında sorumluluğu var ise tepki sadece ofis kapatma ile mi sınırlı kalacak? Eğer sorumluluğu yok ise neden ofis kapatıldı?
ÜÇÜNCÜ İHTİMAL: PKK üst düzeyine yönelik kritik operasyonları engelleyen iradenin devreye girmesi.

PKK ile mücadele tarihinde üst düzeye yönelik engellenen operasyonlardan ilki bu değil; ama en beceriksiz ve rezil olunan operasyon kesinlikle bu.
Bu denli fiyasko yaşanmasa da PKK ile mücadele tarihinde, bazı kliklerin örgüte bilgi uçurarak, operasyon yapanlara tuzak kurarak lider kadroya yönelik operasyonları boşa çıkardığı biliniyor.
1995 yılında Şam’da Abdullah Öcalan’a yönelik suikast hazırlığının önceden Öcalan’a ulaştırılması ve suikast girişiminin başarısız olması bunlardan biri. Suikast bilgisinin dolaylı olarak Öcalan’a ulaşmasını sağlayan Yalçın Küçük.

Yalçın Küçük: “Bu teşebbüs (O dönem Şam’da bulunan Öcalan’a operasyon) bana bildirilmiştir.. Paris’te Strasbourgh diye bir semt vardır. Orada biriyle konuştuğunuz zaman, bir şey söylediğiniz zaman, bunu herkes duyar! “
Bu operasyon engellenirken devlet içerisinde bir klik, belkide Öcalana bilgiyi uçuran klik, Apo ile diyalog kurmaya çalışıyordu.
Bir diğer örnek 28 Aralık 2011’de Uludere’de 35 sivilin ölümüyle sonuçlanan katliam.

Uludere’de hava harekatı öncesi içerisinde “Fehman Hüseyin sınırı geçen grupta” bilgisinin de yer aldığı sınır hareketliliğine ilişkin çok sayıda istihbarat raporu Genelkurmay’a iletildi.
Olayda kasıt var mı yok mu tartışması bir tarafa, Uludere öncesi PKK liderlerine yönelik başarılı havadan nokta operasyonların, vahim olay sonrasında sona erdiği bir gerçek. Sonrası ise malum “Çözüm Sürecine”(!) uzanan yola girildi.
Her iki olayın da ortak yönü: üst düzeye yönelik kritik operasyonların engellenmesi ve eş zamanlı olarak PKK ile diyalog ve temas geliştirilmesi.

Mit görevlilerinin yakalanmasında da benzer irade devreye girip operasyon bilgisini Kandil’e fısıldamış olabilir mi? Acaba bundan sonraki süreçte Türkiye yeni bir çözüm süreci (!) macerasına sürüklebilir mi?
2019 secimlerinde yüzde 50+1’de zorlanacağını anlayan Erdoğan’ın Kürt oylarına ihtiyacı olduğu için yeniden cözüm süreci başlatma niyetinde olduğu konuşulmaktadır.
Ancak PKK’nın birinci ve kesin şartı cezaevlerindeki PKKlıların cıkarılması ve Öcalan’ın ev hapsine alınması. Bunun getireceği oy kaybını göze alamıyor.

KHK ile düzenlenen mahkum takası kapsamında binlerce PKK’lı karşılığında üst düzey iki mit görevlisinin bırakılmasına kamoyunda kimsenin itiraz etmeyecegi düşüncesi var. İzleyip göreceğiz.
DÖRDÜNCÜ İHTİMAL: MİT içerisindeki klikler arası çatışma. Bilindiği üzere Hakan Fidan’ın teşkilatın başından ayrılacağı ve Tokyo’ya büyükelçi olarak atanacağı Ağustos 2016’da gündeme gelmişti.
Aynı dönemde Fidan’ın yerine Sebahattin Asal, İbrahim Kalın ve Levent Göktaş’ın isimleri geçmişti.

Teşkilatın içerisinden yetişmiş, yetenekli bir isthbaratçı olan ve Erdoğanla uyumlu çalışan Sebahattin Asal en güçlü adaylar arasında görülüyordu. Karşısında ise “Ergenekon davalarında” tutuklu yargılanan Levent Göktaş vardı.
MİT’çilerin yakalanması ve Paris suikastini itiraf etmeleri, PKK’ya Paris suikastinin şifrelerini çözme noktasında yardımcı oldu.
Örgüt uzun süredir araştırdığı, Muhammed Dervişoğlu ile Oslo’ya katılan, tetikçi Ömer Güney’in medyaya sızan ses kaydında Güney’e talimatlar veren Ozan kod adlı kişinin kim olduğunu çözdü. Ozan kod adlı kişinin Sebahattin Asal olduğunu öğrendi.

Asal’ın ismi yıprandı. Önümüzdeki günlerde daha çok yıpranacağa benziyor.
Fidan sonrası en güçlü adaylardan birisi olan Asal’ın şaibeli bir isim haline gelmesi hedeflenmiş olabilir mi? Bu sayede MİT içerisinde diğer kliklerin desteklediği isimlerin önü açılmış mıdır?
BEŞİNCİ İHTİMAL: Aydınlık Gazetesi’nin 21 Eylül 2017 tarihli haberine göre, operasyon bilgisi ABD tarafından KYB aracılığıyla PKK’ya iletildi.

ABD’nin PYD ile sıkı ittifak kurduğu bir süreçte PKK üst düzeyine yönelik bir operasyonu engelleyecek bir hamle yapması ilk bakışta makul gelebeilir.. ANCAK!!!!
Söz konusu olan Aydınlık ve Doğu Perinçek olunca, Türkiye’de Solcusundan Sağcısına, muhafazakarından Laik olana, Perinçek’in nasıl bir operasyon adamı olduğunu iyi bilir… Perinçek ekibi bunu diyorsa üzerinde iki defa düşünmeyi hak ediyor.
Perinçek ve ekibi, yanlış yönlendirme ve perdeleme yapıyor olabilir mi?

Hangi ihtimal geçerli olursa olsun, operasyonda bariz bir başarısızlık var. Öcalan’ı yakalayıp getiren MİT, PKK’ya önemli adamlarını kaptırıyor!!!
Kuzey Irak, MİT’in en rahat örtülü operasyon yapabileceği bir alan olmasına rağmen bu denli vahim hatalar yapılıyorsa, Afrin ve İdlip’te başımıza neler neler gelebileceğini siz düşünün!
Başarısızlığın sebebi sorgulanmazsa bu hatalar daha kötü bir şekilde devam edecek. Devletin en önemli kurumu neden bu halde? Tek adamı tatmin etme uğruna rasyonel hareket etme kabiliyeti mi yitirildi?

MİT içerisinde yeni paralel yapılanmalar teşkilat disiplinini mi bozuyor? Klikler arası çatışma ihanete varacak boyutlara mı ulaştı?
MİT’in beceriksiz bir teşkilat profili çizmesinden kim sorumludur? MİT üçüncü dünya ülkelerindeki istihbarat teşkilatları gibi sadece ülke içinde muhalefet avına yafayan bir aparata mı dönüştü?
Kaçırılan üst düzey iki MİT görevlisinin PKK’ya verdiği bilgiler sonrası MİT mensuplarını ne gibi tehlikeler beklemektedir? Yeni eylemlere karşı gerekli tedbirler alındı mı?

Bu arada unutmadan… PKK’nın elinde bulunan 20 kamu görevlisi ile ilgili bugüne kadar ne yapıldı? Görünen o ki sadece mahkum takası ile ilgili khk çıkardılar. Bakalım bu sefer hangi milli konularda tavizler verecekler?