Korku Hikayesi ; Sırp vampirleri!

Saat gece yarısını vurdu! Korku floodu başlıyor. Açılış müziği anlatacağım yöreden. Mevzu: Sırp vampirleri! Fon Müzik; https://t.co/w3pwT5cc2h

  • Osmanlı zamanında Semendire Sancağı’na bağlı topraklar. Bu inanış tıpkı Osmanlı kaynaklarında olduğu gibi Sırp kaynaklarında da görülmekte
  • Sırp otoriteler insanları toplumsal histeriye meyyal bu inanışı belli ölçülerde yasaklamaya çalışmış, bu vesileyle yazıya geçmişler.
  • 1349’da Sırp İmparatoru Stefan Duşan meşhur Kanunnamesi’nde (Code) rahiplerin mezarları açıp cesetlerin kazıklamalarını yasaklamıştır misal.
  • Asırlar sonra ilk Sırp isyanının (Ustanak) lideri Kara Yorgi’yi öldüren meşhur Prens Miloş Obrenovic 1820’de de benzeri bir yasak getirmiş.
  • İşin tarih boyutuna tekrar değineceğim ama ondan da çetrefil bir folklor boyutu var. Zira vampir inanışları açısından hayli zengin bir bölge!
  • Misal bizdeki “çuval” orada da aynı isimle geçiyor. Sırp ve Karadağ bölgesinde. Vampirlerin kurbanların parmaklarını yediğine inanılıyor.
  • Vampir musallatının kurbanı olan kişi bir parmağını kesip çuval içine atıp ağzını bağlayarak köprü üzerinden nehre atarsa kurtulur diyorlar.
  • Sırplarda vampirin birkaç türü ve beslenme biçimi, yok ediliş metodu var. Misal bunlardan biri: “Jedogonja” adıyla anılıyor.
  • Vücudu kıllarla kaplı, kırmızı gözlü, keskin dişli tasvir ediliyor.Göğüs kısmında bir delik açıp o şekilde kan içiyor. Musallatı iki şekilde anlıyorlar. Ölenlerin hortlaması veya atlarla, sığırların huzursuzlaşması. Mezarların üstünden at geçirerek arıyorlar. At geçemezse açıyorlar
  • Cesedi bulup yakıyorlar. Yine vampir türlerinden “lampir” var. Sırbistan, Bosna, Karadağ taraflarında inanılıyormuş. Veba salgınında ölenlerin lampir olarak hortlayacağına inanıyorlar. Beslenme biçimi “jedogonja” ile aynı. Dördü üstte üçü alt tarafta yedi dişi var. Öldürdüğü hortluyor.
  • Lampirlikten kişinin kurtulması için onu ısıran lampirin etini yemesi lazım. Mezarını bulup yakıyorlar ortadan kaldırmak için bu lampiri.
  • Yine “lapir” dye bir tür, “nekrštenici” diye lohusalara musallat olan bir tür, ölü bedenleri sahiplenen “tenatz”,en ürkütücüsü “veshtitza”.
  • Yaşarken büyücülük yapmış kadınların öldükten sonra vampirleşmiş olanlarına veshtitza diyorlar. Gece olunca güve veya siyah tavuk kılığında Çocuk bulunan evleri kontrol ediyor. Gündoğana dek bu kılıkta gezebiliyor. Kurbanını seçince o eve yönelip büyüyle evdekileri uyutuyor.
  • Çocuklara saldırarak onların kalpleriyle beslenip kanlarını içerler. Güçsüz ancak hızlı olduklarına inanılır. Gümüş silah etkilese de asıl güneş gerekiyor ölmesi için. Geceleri bir ağacın üzerinde diğer veshtitzalarla toplanıp çaldıkları kalpleri ve kanları paylaşıyorlar
  • En meşhur Sırp vampir türü “vulkodlak” yahut “volkoslak”. İsmen Stoker’ın Dracula romanında geçtiği için popüler kültürde biliniyor.
  • Kabul edilemeyecek bir suç işlemiş gençten biri ölürse,yahut herhangi birisi vulkodlak tarafından öldürülmüşse, vulkodlakın öldürdüğü hayvanların etinden yemişse vulkodlak olarak hortlar. Birisi öldüğünde bu tür bir durumdan şüpheleniliyorsa cesedin baş parmakları ve ayak parmakları kesilir. Boynuna çivi batırılır.
  • Öldürülmezse yedi yıl yeryüzünde dolaşabilir. Hortladıktan sonra alıç ağacından (akdiken yani) bir kazıkla midesinden kazıklanıp,tüylü vücudu katrana bulanarak bir mumla yakılmalıdır. (Sırp vampirleri kıllı tasvir ediliyor genelde)
  • Sarımsak ve gümüş haricinde eğer birinin peşine takılmışsa yere haşhaş veya havuç tohumu serpiyorlar. Sayamadan hareket edemeyeceğine inanılıyor. Bu tohum sayma metaforu birçok kültürde var. Ölünün hortlamaması için mezara koyulan bir versiyonuna Anadolu’da denk gelmiştim.
  • Vulkodlakı yok etmenin diğer bir yolu üvez ağacından kazıkla göğsünden kazıklamak, kalbini çıkarıp şarapta kaynatmak.
  • En enteresan vampir rivayetleri Sırp topraklarındaki çingene topluluklarından derlenmiştir. Daha kendine has türler var.

Misal “mullo” veya “mulli” var. Uygun cenaze merasimi yapılmayan ölülerin bu şekilde hortlayacağına inanıyorlar. Tasviri şu şekilde:

  • Beyaz giysilere bürünmüş, yanan ateşe benzeyen kızıl saçları var ayaklarına dek uzanıyor. Parmaklarından biri yok ya da hayvan uzvu şeklinde.
  • Gündüz insanların arasında insan görünümünde.Gece olunca önce kurbanını boğar, ardından kanını içer. Görünmez olabilir yahut koç veya at kılığına girebilir. Öldürmek için ortalık bir yere kırılmış tavuk yumurtası bırakılır.
  • Görünmez bir şekilde yaklaşan mullo Yumurtayı kaptığı an yumurta görünmeyeceğinden o bölge gözlenerek hemen ateş edilmelidir. Yaralı vampir takip edildikten sonra yakalanır.ayak parmakları kesilir ve öldürmek için boynuna çivi çakılır.

Sırp çingenelerinde en ilginç vampir türü ise hayli tuhaftır

  • Evde belli bir süreliğine unutulup pörsüyen yahut Noel Gecesi’ne dek evde bırakılan balkabaklarının vampire dönüştüğüne inanırlarmış!
  • Fiziksel olarak kimseye bir zarar veremeyip olduğu yerde dönüp kan sızdırarak tuhaf sesler çıkardığına inanılırmış. Yok etme metodu da ayrı.
  • Önce kaynatılmış suya atılır, daha sonra küçük bir süpürgeyle fırçalandıktan sonra atılır. Kullanılan süpürge bu işlemin ardından yakılır.

Folklorla ilgili son anekdot. Malum bölge Semendire Sancağı. Bizden bir mevzu var mı diye sorulabilir. Bir halk hikayesi var.

  • Sırbistan’da İbar vadisinde, 19.yy’a ait bu hikayede bir adam bölgenin subaşısı Ali Ağa’ya başvurur.Karısının vampirleştiğini anlatır.
  • Adamı vampirden Subaşı Ali Ağa kurtarır. Cadıcılar yani vampir avcıları Balkan folklorunda ayrı bir husus.(Makedonya Mesarif Defterleri’nden

  • Ancak Sırp vampirleri asıl olarak Osmanlı hakimiyetinden sonraki dönemlerde meşhur olmuşlardır. Nasıl mı?

  • 1730-35 arasında batı literatüründe ufak çaplı bir vampir krizi göze çarpar. Balkanlardaki mezar kazıklama hadiseleri kitaplara konu olmuş, hayli tartışılmış. Ta Sırp topraklarındaki hadiseler nasıl olup da dünya gündemine girmiş o dönemler?
  • Konunun şöhreti tamamen Petar Blagojevich ve Hajduk (haydut) Arnaut Pavle adlı Sırp tebaasından iki şahısla alakalı. Kısaca değineyim.
  • Şimdi bir dönem 1718-Pasarofça Antlaşması ile 1739 Belgrad arasında bu toprakların bir kısmı Avusturya’ya geçiyor.
  • Balkan topraklarıyla doğrudan temasa giriyorlar. Film de orada kopuyor.1725’te bir köylü (Petar Blagojevich) öldükten sonra sekiz kişiye saldırmakla suçlanıyor. Söylentiler toplumsal histeriye dönüyor malum. Avus. hükümeti mecburen müfettiş yolluyor bölgeye. Ceset kazıklanmış tabi.
  • Olayın raporu batı dünyasında bazı tartışmalara yol açıyor, yankı uyandırıyor. Ama Avusturya hükümeti olaya el koyuyor. Kraliçe Maria Theresia kazıklama, kafa kopartma ve yakma gibi gelenekleri yasaklıyor.
  • Kiliseden önce devlete başvurun şikayetiniz varsa deniyor. Ardından Papa XIV. Benedictus da bu tür batıl inanışlara kafayı takan rahiplerin görevden alınmalarını piskoposlara öneriyor.
  • Tartışmaları büyüten bu olaydan daha önce yaşanan Sırp hajduklardan Arnaut Pavle’nin vampirlik hadisesine ilişkin belgelerin yayımlanmasıyla gerçekleşiyor.
  • Belgeler de şu: Arnaut Pavle vampir oldu, onun saldırdıkları da vampir olacak. Halk neredeyse isyan edecek raddede. Hükümet görevli gönderiyor
  • Vampirin öldürdüğü köylülerde vampir alameti görüldüğü ve cesetlerin geleneklere göre halledilmesi resmi rapora kaydediliyor. Mevzu bundan patlak veriyor. Ancak yasaklamalar ve kitaplara geçip kanıtların çürütülmesi Sırp inanışlarını etkilemiyor tabi.
  • Bram Stoker’ın Dracula’sından 17 yıl önce 1880’de Sırbistan’da “After ninety years” (Posle devedeset godina) adında bir öykü kitabı çıkıyor
  • Yazarı Milovan Glišic. Lakabı Sırp Gogol’ü. Gogol nasıl Ukrayna folklorundan meşhur Vij öyküsünü çıkarıyor, Gilišic de bir Sırp halk hikayesi var, “Sava Savanovic” adlı bir vampirle alakalı. Onun halk hikayesini öyküleştiriyor. Sırplar arasında hala inanılan bir efsane.
  • Konudan ayrı hikaye Leptirica (Güve) adıyla filme çekilmiş olup Sırp folkloruna uygun bir şekilde işlenmiştir. Biz efsaneye inanışa dönelim
  • Zarozje köyü Rogacica Nehri’nin üzerindeki eski bir su değirmeninde yaşadığına inanıyorlar Savanovic’in. Değirmen kısmen ayakta, sağlam hali:

  • 2012 yılında bakımsızlıktan çöküp, tamamen metruk hale gelince ortalık karışıyor. Sırbistan’da Sırp Bölgesel Konseyi’nden bir duyuru geliyor
  • Zarozje köyü ahalisi uyarılıyor evlerine sarımsak assınlar diye. bölgenin belediye başkanı da ahaliye evlerini haçlarla donatmalarını söylüyor. Neden? Vampirin evi harap oldu, yeni musallat olacağı bir yer arıyor. Bu tek hadise mi değil tabi. Son bir vaka daha var.
  • 2007’de iki Sırp genç, gece vakti Sırp diktatör Miloseviç’in mezarın açıyorlar. Tabutun üstünden kazık çakıyorlar. Yeniden dirileceğine inandığını söylüyor. Asıl bomba: Tabutun üzerindeyken mezardan çıkmadan polisi arayıp suçunu söylüyor, gelin beni teslim alın diyor.
  • Polis cevaben gelip alacağını ama kazık çaksa bile ne olur ne olmaz ölünün eli çekmesin diye mezarın içinden çıkmasını söylüyor.
  • Son olarak Sırp folkloruyla alakalı, Murat Başekim’in Demir Dövme Öyküleri’nde şahane bir öykü var, okumanızı tavsiye ederim.

Flood bitti. Başka bir gece yine korkulu bir flood’da görüşmek üzere. Her ne kadar sürç-i lisan ettikse affola… Kaynaklı, dipnotlu teferruat isteyenler için de şu çalışma mevcut: https://t.co/ArU2cqCMPD

Bu Konu, Mehmet Berk Yaltırık @SonGulyabani  Kullanıcı adıyla paylaşımlar yapan, bir Twitter hesabının, paylaşımlarından derlenerek oluşturulmuştur…

Abone ol
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm Yorumları Göster
mutlakaoku.com | Pdf Kitap İndir | Telecharger Livre GratuitDescargar Libros Gratis | Free pdf download | Kostenlose eBooks |
0
Bu konuda sen ne düşünüyorsun? Yaz Mutlaka Okunsun...x