Hayalet Gelin Hikayesi | Korku Hikayeleri

Flood'un Yayınlandığı Tarih:19 Ağustos 2017 @ 00:44

Trakya’da pek çok yerde anlatılan “hayalet gelin”, “ölü gelin” anlatılarının bir kısmında eşkıya baskını geçiyordur

  • Madem mevzusu açıldı mini bir flood yapayım başlamışken. Bu “hayalet gelin” anlatısı nedir, neler anlatılır(cuma gecesi korku seansı mode on)

  • Vaktiyle bununla alakalı bir flood yapmıştım ama hayli uzundu. Edirne hortlakları ile ilgili bağlantısını atarım bu daha doğrudan olacak. Korku Hikayesi ; Edirne hortlakları (eski ve uzun)
  • Doğrudan “Ölü Gelin” mevzusunu anlatayım. Bilen bilir korkulu hikayeler, anlatılar derlemeyi pek severim. Bir çoğunu tesadüfen öğrendim.
  • Bu tesadüflerden biri hem Edirne’de hem de Lüleburgaz’da anlatılan (en azından benim rastladıklarım) birkaç memorata ulaştırdı.
  • Ama bunun öncesinde de Türkiye’de, Kanal D’de yıllar önce yayınlanan “Sınır Ötesi”nde işlenip “şehir efsanesine” dönüşen bir mevzu vardı
  • Mezarlıkta gelinliğiyle dolaşan bir gelin silueti şeklinde görülen hayalet hikayesi. Bir şehirden sonra birkaç şehre yayıldı falan neyse
  • Bu benim denk geldiğim memoratların farkı, tasvirlerinin ve görünüş şekillerinin değişmesiydi ve daha eski bir inanışa dayanıyordu.
  • Daha eski inanış dediğim bu Osmanlı kaynaklarındaki cadı hortlak mevzularının mühim bir kısmının Edirne taraflarında zuhur etmesiyle ilgili
  • Hatta takribi 100 yıl öncesinde Abdülaziz İbn Cemaleddin Efendi’nin şöyle bir notu var bu inanışla alakalı:

  • “Ölü gelin” memoratlarından ilkine Lüleburgaz’da denk geldim. 2014 Mayıs’ında, Kırım’la alakalı bir konuşma için Lüleburgaz’a gitmiştim.
  • Sohbet ediyoruz yerel tarihçilerle vs. sohbet arasında korkulu anlatılar derlediğimden bahsedip bildikleri anlatılar var mı diye sordum
  • Beni davet eden yerel tarihçilerden ve koleksiyoner olan bir abi, bana eskiden anlatılan iki efsaneyi nakletti orada bu “ölü gelin”le ilgili
  • Hatta mevzuya gelmemiz çok acayipti. Lüleburgaz’da eskiden mezarlık olan bir park varmış oraya gittik gece konuşmadan sonra birlikte.
  • Kaybolan mezartaşlarını vs. anlatıyordu. Ben de orada zaman bulup sorunca orayla da alakalı olduğundan bahsettiğim iki efsaneyi anlattı
  • Parkta halen durmakta olan bir siyah taş var. Eskiden iki taneymiş. Cellat mezartaşı mıdır falan onun üzerinden dönüyor efsanelerden biri
  • Anlatılanlara göre ayın en parlak zamanlarında mı ne, belli vakitlerde mezarlıkta genç bir kadın görülürmüş, gelin elbisesiyle
  • Kadın ortaya çıkınca bu iki siyah taşın arasına gelir şafak vaktine kadar ağlarmış. Sesini duyanlar, görenler vs. varmış eskiden.
  • Bir diğer anlatı ise şehirde bir dönem gayrimüslim mezarlığı olan bir yerden. Orada ise başsız bir gelin dolaşıyor, geceleri görülüyor
  • Bunları aktaran kişi anlatırken eskiden anlatıldığını, artık belli yaşın üstünde hatırlayanın kalmadığını söylemişti.
  • Böyle deyince bölgeye özgü bir şey diye düşünüp, oraya ait bir anlatı diye kaydettim. O dönem İstanbul’daydım, ara sıra Edirne’ye uğrardım
  • Bu Lüleburgaz ziyaretimden aylar sonra Edirne’ye geldim. alakasız bir sohbet ortamında mevzu ne iş yaptığıma geldi.
  • “Korku hikayesi yazıyorum” deyince “şunu duymuştum”la başlayan mevzular anlatıldı. Ben de dinliyorum, bir tane mevzu dikkatimi çekti.
  • Aktaran bir gün işi için sabaha karşı Karaağaç’a gitmek zorunda kaldığını, “ölü gelin”i görürüm korkusuyla hayli ürperdiğini anlattı
  • Böyle deyince Lüleburgaz anlatısını hatırladım. Benzerlik var mı diye nasıl anlattıklarını, hikayesini sordum.
  • Atsız bir faytonun üzerinde görürlermiş. Tekerlek ve nal sesi gelirmiş ama kendi kendine hareket ediyor. (Karağaç)

  • Sonra farklı zamanlarda farklı derlemelerde denk geldim aynı tasvire. Ama tasviri değişiyordu anlatıdan anlatıya
  • Bir tanesinde Çarşı tarafında bir camiinin minaresinden atlarken görülüyor. Kimisinde kana bulanmış, kimisinde bembeyaz siluet
  • “Ölü gelin” anlatısı bu kadar ama Edirne’de bir dönemler neler olmuş, neler bitmiş bir-iki şeyden bahsedeyim.
  • Derken ekran görüntüsü aklıma geldi. Edirne’de Bıyıklı Ali ve Cennet Kadın vakaları, Osmanlı dönemi:

Konu dışı Karaağaç geceleri de güzeldir. Arada hikaye yazmaya giderim 🙂 Edirne’ye yolunuz düşerse uğrayın. Sürç-i lisan ettikse affola…

Yorum; Bahsi geçen gelin ve damadın mezarı.

Yazar; Mehmet Berk Yaltırık‏

Abone ol
Bildir
guest
3 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm Yorumları Göster
Anonim
Anonim
4 yıl önce

oo

GİZEMLİ OKUYUCU
GİZEMLİ OKUYUCU
4 yıl önce

HİKAYE BİR GELİNİ KAÇIRIRLAR ALTINLARINI ALIP ONA SALDIRIRLAR ÖLDÜRÜRLER…O GELİNİN HAYALETİ YILDA BİR KERE ÇIKARMIŞ AĞLAYARAK …

Anonim
Anonim
4 yıl önce

HİKAYEYİ ANLATMAMIŞSIN YAA.

mutlakaoku.com | Pdf Kitap İndir | Telecharger Livre GratuitDescargar Libros Gratis | Free pdf download | Kostenlose eBooks |
3
0
Bu konuda sen ne düşünüyorsun? Yaz Mutlaka Okunsun...x