Donald Trump ve Şirketokrasi’nin Ortak Emelleri! (‘Saldırgan Tutumun sebebi?’)

Donald Trump ve Şirketokrasi’nin ortak emelleri.. Amerika’nın durumu ve Trump kabinesinin dünyaya karşı olan saldırgan tutumunun sebebi.. Buyrun flooda..

  • Trump flooduna başlamadan önce, Trump’ın hangi vaadler ile başa geldiğini anlamak gerekir. Trump, “Make America Great Again!” ana sloganıyla yola çıkmıştı.
  • Peki ya neden bu sloganla yola çıktı? Amerika’da neden “Amerikan Rüyasına” inanç kayboldu. İnsanlar neden artık Amerikan rüyasını yaşamadıklarını düşünüyorlardı?
  • Amerika, kırk yılı aşkın bir süredir Şirketokrasi etkisi ile hatta bazen direkt olarak şirketokrasi ile yönetiliyordu. Bugün Amerika’nın karşılaştığı şey ise Şirketokrasi’nin kendi içindeki bir gerektirmesi ve sonucu ile karşı karşıya.
  • Şirketokrasi, yıllarca tüm dünyayı satın aldı. Devletleri, kendinden küçük şirketleri, sivil toplum kuruluşlarını, insanları.. Bunu yaparken her zaman “üret-pazarla” mantığı ile ilerleyen Şirketokrasi bir şeyin her zaman farkındaydı:
  • Tüm dünyaya hükmeden bu küreselleşme, sadece Amerikan vatandaşlarının üretimi ile karşılanamazdı. Başka ülkeler, ucuz işçiler, kısacası köleler gerekiyordu. Şirketokrasi, bunun için ‘outsource’ denilen sistemi geliştirmişti.
  • Outsource sistemini biz kısaca ‘taşeronluk, kölelik’ olarak niteleyebiliriz. Örneğin, dünya pazarına hükmeden Adidas’ın Tayvan’a saatliği 10 cent alan işçilerden oluşan fabrikalar kurması, Şirketokrasinin outsource mantığına aittir.
  • Ya da, bu taşeron işçiliğe örnek olarak nüfus yoğunluğundan kaynaklanan ucuz iş gücü imkanından dolayı Çin’e açılan iPhone fabrikalarını söyleyebiliriz.
  • iPhone, Amerikan firmasıdır ve bu firmadan gelirin %96’sını Amerika alırken sadece %4’lük bir kısmını Çin alır. Bu, yıllarca Şirketokraside böyle işler. Fabrikalar ucuz iş gücünün olduğu yere, merkez binalar ise Amerikaya kurulur.
  • Şirketokrasinin bahsettiğim gerektirmesi ve sonucu ise buradan oranla ortaya çıkar. Bu gerektirme: Şirketokrasinin bir kısım elitine göre taşeronluk yapan uluslar ve devletlerin taşeronluk yapa yapa harcama kültüründen uzak durarak biriktirme yapmasıdır.
  • Yani, dolayısıyla güçlenmesidir. Örneğin Çin, dünyanın en fakir ülkelerinden biriyken, yaklaşık 55-60 yıldır çok yoğun bir biçimde batının taşeronluğunu yaparak güçlenmeye başladı. Ek olarak, bunu yaparak batının yaptığı işin özünü de öğrenmeye başladı.
  • Az önceki örnekler üzerinden ilerleyecek olursak, Çin; yıllarca Apple ürünlerini taşeronluğunu yaparak, Apple’ın bir takım sırlarını da öğrendi ve bugün Çin’in Huawei adlı telefon markası iPhone kıyaslanır nitelikte kaliteli.
  • Ve yine bugün, Huawei adlı telefon markasının ABD’ye girişi yasaktır! Sebebi, Apple ile rekabet yüzünden Apple piyasasının düşüşüdür. Bu da yasak da şirketokrasi ürünüydü!
  • Asıl konumuza geri dönelim, bu örnekleri durumun nasıl olduğunu kavrayabilmeniz için yazdım. Şirketokrasinin bahsettiğim bu durum ile karşı karşıya kalması, Amerikan şirketlerine uluslararası alanda rakipler çıkartmaya başladı.
  • Üstelik, outsource sistemi Amerika’da bazı sorunlar da yarattı. Örneğin önceden Amerika’nın göçmen konusundaki -Trump’ın şimdi uyguladığı politikaya nazaran- yumuşak politikası, Amerikadaki iş gücünün de ucuzlamasına sebep oldu.
  • Zaten çoğu fabrikanın ‘outsorce’ sisteminden dolayı yurtdışına kurulmuş olması, Amerikaya kurulan fabrikalarda da iş gücünün ucuzlamasına, dolayısıyla göçmenlerin kabul edeceği fiyatları “hristiyan beyaz erkeklerin” kabul etmemesine yani işsizliğe sebep oldu.
  • Hatta bunun üzerine Amerika’da çok yaygın bir ‘deyim’ ortaya çıktı: “Amerika’da hakkı korunmayan tek topluluk, Hristiyan ve Beyaz erkeklerin dahil olduğu topluluktur.”
  • Fabrikaların yurt dışına kurulması, Amerikayı iş gücünün değil sadece sermayenin sahibi yapmıştı. Amerika, outsourcing yüzünden, 1998’den 2016’ya kadar imalat mesleğinde çalışacak kişi sayısında(mühendis, işçi vb.) %38 küçülmeye gitti.
  • Kısacası durum üniversite tercihlerine kadar etki etmişti. Mühendislik, yöneticilik vb. alanlarla ilgili fakültelerin tercih oranları %57’ye varan azalmaya gitti çünkü iş yoktu. Bütün fabrikalar dışarıdaydı.
  • Durum öyle bir hâl aldı ki, fabrikaların kurulu olduğu taşeron ülkelerden mühendislik, yöneticilik vb. alanlarla ilgili eğitim almak için pek çok öğrenci Amerika’ya gitmiş, en başarılıları da orada kalmıştı.
  • Örneğin, Hindistan’ın övündüğü bu tablo, her şeyi açıklar nitelikte. Yaklaşık 1 milyar nüfusu ile Hindistan, taşeronlukta Amerika’nın göz bebeklerinden biriydi. Şimdi ise uzaya bir şeyler fırlatma konusunda onunla yarışır oldu.

  • Tabi tüm bunlar, Amerikanların iş bulamaması, Ünivetsitelerin bile yabancılarla doluşması vs. huzursuz Amerikanları yarattı. İşte şirketokrasi tam bu anda devreye girdi.
  • Çünkü şirketokrasinin kurmuş olduğu imparatorluk, şirketokrasinin kurulmuş olduğu topraklarda huzursuzluğa sebebiyet veriyordu ve bu durum bu küresel imparatorluğu tehdit ediyordu.
  • Şirketokrasi, yeni başkanlık seçimlerinde Trump ayarında bir aday bulmak istiyordu. Kısacası: göçmen karşıtı, beyaz ve hristiyan, yerli, “gerçek amerikan” halka hitap eden bir aday.
  • Nitekim Trump’ı buldular ve desteklediler. Trump, seçim boyunca “Make America Great Again” sloganıyla, bu “gerçek ve huzursuz amerikanlar”a hitap edecek şekilde konuştu.
  • Örneğin çok katı bir İslam düşmanlığı güttü, çünkü gerçek ve huzursuz amerikanlar hristiyandı. Dış ülkelere artık taviz verilemeyeceğinden, göçmenlerin onların işlerini kapamayacağından da bahsetti.
  • Nitekim huzursuz Amerikanlar oylarını ona verdiler çünkü gerçekten Trump işini çok iyi biliyordu. Seçim sürecinde de pek çok Amerikan firma sahibi Trump’a bağışlarda bulundu. Entellektüeller rahatsız olsa da, Trump; Amerika’nın ‘demogoji’sini bulmuş idi.
  • Bu süreçte şirketokrasi böyle bir adayla neler yapabileceğini kararlaştırmıştı ve Trump’a gerekli ‘rica’lar çoktan ulaştırılmıştı. Zaten Trump da şirketokrasiden gelen biri ve görüşleri neredeyse tamamen uyuşuyor.
  • Şirketokrasi, bir zamanlar kendisinin taşeronu olanların kendisine baş kaldırmasından rahatsız. Kalkınma, bu yapılanma içerisindeki herkesi oldukça rahatsız ediyor.
  • Size Şirketokrasi’nin Trump’ı nasıl seçtirdiğini anlattım. Trump’ın şirketokrasi yararına işlerini anlatmadan önce, Donald Trump’ın kabinesiyle ilgili şu tabloya göz atalım.

  • Mevcut kabine böyle. Kesinlikle klasik bir “şirketokrasi kabinesi”. Pek çok enerji şirketi birleşmiş, bir finansal derecelendirme/danışmanlık kuruluşu içeriye girmiş. Yahudi kökenli bir firmadan da bakan var.
  • Peki ya Trump ve kabinesi Şirketokrasi için ne yaptılar ve ne yapmak istiyorlar? Genel olarak şirketokrasinin Trump’tan beklentisi çok yüksek.
  • Ondan görevde kaldığı her gün dünyadaki gerilimi biraz daha arttırmasını, eskinin taşeronu şimdinin rakibi olan devletleri tam anlamıyla güçlenmelerine sadece bir kaç onyıl kalan şu zamanlarda zayıflatmasını bekliyorlar.
  • Tüm bunlar olurken, huzursuz Amerikanları mutlu etmekle de görevlendirilen Trump, bunu yapmaktan asla çekinmiyor. İş gücünü ucuzlatan göçmenlere karşı acımasız tavrı tamamen ortada.
  • Çünkü iş gücünü göçmenler değil, sadece Trump’ın kabinesi -halka çaktırmadan- ucuzlatabilir:) Amerika’da olan da bu. Hatta ABD’ye sürekli yasadışı göç veren Meksika devleti ile kendi sınırına duvar çektiren Trump, huzursuzları hem ucuza çalıştırıp hem mutlu etmeye kararlı.
  • Trump’ın dış görevlerini de aslında az önce sıralamıştım. Ancak dış görevlerini daha fazla açacağım ve şirketokrasinin ondan ne beklediğini yazacağım. Aslında bu yazdıklarımı HİÇ BİR YERDE okuyamazsınız, okuyamayacaksınız.
  • Öncelikle bir kaç tanımlama yapalım. “Eskinin taşeronları” olarak tanımladığım devletler: Çin, Hindistan, Güney Kore ve İran. Biraz da Japonya ve Türkiye.
  • Şirketokrasi, eskinin taşeronlarına savaş açmış durumda. Çünkü onlar taşeron iken şirketokrasi “dünyadaki tek şirketokrasi” idi. Ancak taşeronluk yaparak güçlenen bu eski taşeronlar, kendi devletlerinde kendi şirketokrasilerini kurmaya başladılar.
  • Ve kendi şirketokrasilerini kuran bu devletler -Özellikle Çin- çevrelerindeki ülkelere nüfuz etmeye başladılar. Şirketokrasileri, çevrelerindeki basit ülkeleri de içine alarak büyümeye başladı.
  • Bu büyüme, Amerika’nın tek ve süper güç olduğu dönemin yavaş yavaş geride kalmasına sebebiyet verirken, Amerikan şirketokrasisinin de tek şirketokrasi olmasını engelledi. Rakip çıktı, rekabet arttı.
  • Bunlardan zaten bahsetmiştim. Trump; şu an dahi tamamen sindiremeyeceğini bildiği Çin ekonomisine, “yılanın başını küçükken ezme” mantığı ile ambargolarla saldırıya başladı. Çin ekonomisi demek, Çin şirketokrasisi demektir. Şirketokrasi nükleer füzelerden daha güçlü bir silahtır.
  • Çin, şu an Amerikan ambargosuna tam olarak kurban gitmese de onunla baş edecek, baş ederken de ekonomik açıdan 10-15 yıl kadar geriye gidecek bir durumda.
  • Ancak yine Çin, 2025-2030 yıllarına kadar ABD müdahalesi görmeden büyür ise, işte tam o yıllar ABD ile ekonomik potansiyeller açısından rol değiştirecek güce ulaşacak durumda. Bu yüzden Trump işini aceleye alıyor ve “yılanın başını küçükken eziyor.”
  • Trump, göreve geldiği günden bu yana Çin ekonomisine yaklaşık 380 Milyar dolarlık ambargolar ve yaptırımlar uyguladı. Kısacası ortalıkta dönen “ABD-Çin ekonomik savaşı” naraları bundan ibaret.
  • Trump, 2 Eylül 2017’de eski taşeronlardan olan Güney Kore ile olan ticaret anlaşmalarını feshetti. Yani bir diğer Asya şirketokrasisine de önemli bir darbe vurdu.
  • Yine Trump, 23 Ocak 2017’de çoğu mevcut taşeronlardan oluşan ancak gelecek 10-15-20 yıl içerisinde kendi şirketokrasisini kuracak olan 12 ülkeyle arasındaki ekonomik kalkınma ve işbirliği anlaşması olan Trans-Pasifik Ortaklığından çekildi.

  • Trump’ın mevcut rakip şirketokrasiler için tutumu gayet net iken, İran ve Türkiye gibi yarım şirketokrasiler için(yani mesela o 12 ülkenin 10-15-20 yıl sonraki hali olan) tamamen bitirebilme potansiyeli olduğu halde başka bir yol seyrettiği görüldü.
  • Amerikan Şirketokrasisinin küresel gücünün devamı için huzursuzlara iş gücü sağlamak ve bunu yaparken de bu iş gücünün -onları rahatsız etmeden- ucuza gelmesini sağlamak gerekir.
  • Yarım Şirketokrasileri(Türkiye, İran, belki Rusya) istese büyük oranda bitirebileceğini bilmesine rağmen Trump, onları huzursuz Amerikanları huzurlu kılacak bir anahtar olarak kullanabileceğini fark etti.
  • Çünkü huzursuz Amerikanlar huzurlu kılınmazlarsa, belirli bir süre sonra ayaklanarak ABD Şirketokrasisini bitirecekler ve ABD küresel gücü sona ermiş olacak.

Peki Trump bunu nasıl yapacak? Yarım şirketokrasileri kullanarak huzursuz Amerikanları nasıl edecek? Cevabı bir sonraki floodda..

Bu Konu, Karasakal Edward @bureauofeconomy Kullanıcı adıyla paylaşımlar yapan, bir Twitter hesabının, paylaşımlarından derlenerek oluşturulmuştur…

Abone ol
Bildir
guest
1 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm Yorumları Göster
mutlakaoku.com | Pdf Kitap İndir | Telecharger Livre GratuitDescargar Libros Gratis | Free pdf download | Kostenlose eBooks |
1
0
Bu konuda sen ne düşünüyorsun? Yaz Mutlaka Okunsun...x