Flood'un Yayınlandığı Tarih:13 Ocak 2020 @ 01:34
Büyülü Gerçekçilik: Doğaüstünün Doğaya İndiği Yer; @Mbbdiplomasi
- Akılla çözümleyemediğimiz büyülü olarak adlandırıp geçiştirdiğimiz olayları kapsayacak şekilde kurgusal gerçekçiliği genişleten bir tür edebi gerçekçiliktir.
- Kübalı yazar Alejo Carpentier’a göre bu sanat akımı, sıradan bir kıta gibi gözüken ancak tuhaf olan şeyleri tam anlamıyla Latin Amerika sanatçılarının yansıtabileceğini “Bu Dünya’nın Krallığı” kitabının önsözünde yazmıştı.
- Büyülü Gerçekçilik fantastik unsurlara bolca yer veren akımdır. Alışılmış ve alışmamış olanı bir arada kullanır ve eser büyülü bir hale bürünür böylece büyülü gerçekçilik, gerçek ve fantastiğin bileşimi olarak algılanır.
- Eserlerde doğa üstü varlıklara, perilere, hayaletlere, destanlara, mitolojik varlıklara yer verilmektedir.
- Bu eserlerde anlatıcı, okuyucunun tuhaf olan şeydeki mantıksızlığı fark etmemesi amacıyla okuyucu ile eser arasında bir uzaklık duygusu yaratmaya çalışılır.
- Uzaklık ve uzaklaşma duyguları yaratıldığı için eserdeki olayın oluş sırası göze çarpar ve okuyucu kendini büyülü gerçeklikten uzak tutmuş olur.
- İroninin kullanılması ve anlatıcının ketumluğundan dolayı eserdeki karakterlerin duygusal durumlarına karşı bir tahminde bulunmak okuyucu için zordur bu yüzden karakterlerin ruhsal psikolojik ve ahlaki özellikleri açıklanmamaktadır.
- Türkiye’deki ilk örnekleri ise Peyami Safa’nın Matmazel Noraliya’nın Koltuğu eseri ve Latife Tekin ve İhsan Oktay Anar’ın eserleri de gösterilebilir. Aynı zamanda Hüseyin Rahmi Gürpınar tarafından kaleme alınan “Gülyabani” de örnek olarak gösterilebilir.
I don’t think the title of your article matches the content lol. Just kidding, mainly because I had some doubts after reading the article.