Bermuda Şeytan Üçgeni ve Sırları (‘Kaybolan Uçaklar ve Gemiler!’)

Bermuda Şeytan Üçgeni yıllardan beri pek çok bilinmeyeni içerisinde barındıran bir olay. Pek çok insan Bermuda Şeytan Üçgeni diye bir şey olmadığını savunurken bazı bilim adamları da yaptıkları analizler sonucunda bu bölgenin sırrını bilimsel olarak ortaya çıkarmaya çalışmışlardır.

• Bermuda Şeytan Üçgeni Karayip Denizi’nde Florida açıklarında bulunan ve bir üçgen şeklinde olan alandır. Yıllardan beri bu üçgen içerisine giren çok sayıda gemi ve uçak ya kaybolmuş ya da başka bir yerde ortaya çıkmıştır.
• Ancak kaybolma hikayeleri başka yerde ortaya çıkma hikayelerine göre çok fazladır. Yakın zamana kadar kaybolan gemiler ve düşen uçaklarla ilgili bilimsel bir açıklama yapma gereği duyulmamıştır. Çünkü Bermuda Şeytan Üçgeni’nin varlığı bilinmesine karşın konunun gerçekliği hep tartışılmıştır.
• Elbette Bermuda Şeytan Üçgeni sınırları içerisine girip sağ salim çıkmayı başaran uçak ve gemiler de olmuştur. Özellikle savaş pilotları bu bölgeye girdikleri zaman uçağın tüm göstergelerinin çalışmaz bir duruma geldiğinden bahsetmektedirler.
• Hatta bazıları eğer etrafta sis varsa pilotun kolaylıkla nereye doğru uçtuğunu şaşırabileceğini ve denize çakılabileceğini de anlatmışlardır. Bununla birlikte uçağın motorlarının da normal olarak çalışmadığı ve güç üretmekte zorlandığı da pilotlar tarafından söylenmiştir.
• Benzer durumları gemi kaptanları da anlatmışlardır. Bermuda Şeytan Üçgeni sınırları içine giren gemilerin pusulaları deli gibi dönmeye başlıyor ve gemi kaptanları bu bölgenin dışına çıkana kadar ne yöne doğru gittiklerini anlayamıyorlar.
• Anlatılana göre burası bulut yüksekliğinin çok düşük ve görüş mesafesinin de sis yüzünden sadece birkaç metre olduğu bir yer. Hal böyle olunca pusula ve diğer ekipmanları çalışmayan gemi ve uçaklar için güneş, ay ya da yıldızları baz alarak kurtulabilme imkânı da oldukça düşük.
• Bermuda Şeytan Üçgeni’nin gizemini çözmeye kararlı olan birkaç bilim adamı bu konu üzerinde ciddi bir çalışma yapmak için geçtiğimiz yıllarda bir araya geldiler. Bu çalışma öncesinde bölgenin sınırları içerisinden değişik zamanlarda deniz suyu alınarak laboratuvar ortamında test edildiler.
• Bu testler sırasında bilim adamlarının dikkatini bir nokta çekti. Aynı yerden değişik zamanlarda alınan deniz örnekleri birbirlerinden farklılık gösteriyordu. Bir örnekte sudan ve havadan çok çok hafif olan ve deniz tabanından yukarı doğru yükselme olasılığı bulunan bir gaz tespit edildi. Aslında bu gaz her şeyi açıklıyordu.
• Deniz suyundan ve havadan çok hafif olan bu gaz belli dönemlerde okyanus tabanından yükseliyordu. Bu gaz o kadar hafif ve yoğundu ki, yukarı doğru yükselirken deniz suyunun kaldırma kuvvetini ortadan kaldırıyordu.
• Bu da denizin üzerindeki gemilerin suyun kaldırma kuvvetinin ortadan kalkmasıyla aniden batmasına yol açıyordu. Tabi ki bu olaydan etkilenen sadece gemiler değildi.
• Zira bu gaz havadan da hafifti ve bir anda uçakların motorlarının çalışması için gerekli olan havanın yerini alıyordu. Yeterli havayı yakamayan uçakların motorları ya duruyor ya da zor çalışmaya başlıyordu.
• Bu durum tamamen o anda havada bulunan gazın miktarı ile ilgiliydi. Bu gazın yeterli olmadığı zamanlarda orada bulunan uçak ve gemiler ucuz atlatıyorlardı. Ancak gazın yoğun olduğu zamanlarda oradan geçenler ise bir anda ortadan kayboluyorlardı.

Bermuda Şeytan Üçgeni’nde bu durumla karşılaşan uçak ya da gemi sayısının ne kadar olduğu şu anda bilinmiyor. Bu bölgede okyanusun tabanı çok derin olduğundan dipte bulunan enkaz sayısı da bilinmemekte. Ancak şu ana kadar yapılan bilimsel araştırmalar Bermuda Şeytan Üçgeni’nin sırrını da mantıklı bir şekilde ortaya çıkarıyor. Bilim adamları tarafından bu açıklamanın yapılmasıyla bu bölgede meydana gelen olaylarda da ciddi bir azalma olduğu ortada. Görünen o ki Bermuda Şeytan Üçgeni cazibesini kaybetmeye başlamış.