Amerikalı bir seyyahın gözünden Eski İstanbul kahvehaneleri!

İstanbul’un kahvehane kültürü ve Amerikalı bir seyyahın gözünden İstanbul kahvehaneleri. 1913 New York baskılı İstanbul konulu bir kitaptan alınan fotoğraflarla birlikte oluşturulan bir flood.

  • Kahvehaneler 16.yy başında Mekke, Kahire ve Şam’da 16.yy ortalarında Osmanlı’da görülmeye başlanmıştır. 17. YY’da ucu Osmanlı vatandaşlarına değinecek şekilde Avrupa’da açılmıştır.
  • 1652’de İzmir’den İngiltere’ye göçen Osmanlı Rum’u Londra’da ilk kahvehaneyi açtı. 1669’da 4. Mehmet gönderdiği bir elçi vasıtasıyla 14. Louis’i kahveyle tanıştırdı. Çok geçmeden 1672’de bir Osmanlı Ermeni’si St. Germain’de ilk kahvehaneyi açtı.
  • Kahvehaneler 4. Mustafa’nın da deyimiyle lakırdıların yapıldığı yerdi. Devlet aleyhine konuşmaların bilgi sahibi olunmadan fikir sahibi olunan yerlerdi. Günümüzde de öyle değil mi? Kahvehanelerde hiç siyaset konuşan kişilere rastlamadık mı?

  • Kahvehane kültürü geliştikçe İstanbul kahvehaneleri mahalle, esnaf, yeniçeri( yeniçeri kahveleri ocak kapatılınca yıkılmıştır), aşık, semai, meddah, esrarkeş kahveleri olmak üzere müdavimlerine göre şekil almaya başladı.

  • Kahvehaneler lakırdılardan ziyade aynı zamanda bilim, sanat, edebiyat ve sosyalleşme merkezleriydi. Aşık kahvelerinde aşıklar saz çalar şiirlerini söylerdi. Meddah kahvelerinde Karagöz oynatılırdı. Semai kahvelerinde müzik yapılırdı.19. Yy sonu ve 20. Yy başlarında ise gizli toplantıların merkezi halindeydi. Kahvehaneler ordudan atılan ihtilalci subayların toplantı ve uğrak merkeziydi.
  • Amerikalı H. G. Dwight 1913’de İstanbul kahvelerini her yönüyle tasvir etmiştir. İstanbul k.hanelerinin Avrupa ve Amerika kafelerinden çok daha samimi olduğu beyanında bulunmuştur. Kahvelerin bir bardak su ve Türk lokumuyla birlikte geldiğini söyler.

  • Kahvehanelerde yoğun tütün ve nargile içildiğini söyler. Kendisi de ilk defa nargile içtiğinde, nargilenin rahatlatıcı ama fazlasının öldürücü olduğunu yazmıştır. Amerikalı seyyahın kahvehanede etkilenip tabiri caizse yere göğe sığdıramadığı iki olay vardır.

  • Bunlardan ilki kahveye giren kişilerin sağ elini kalbine koyarak (kendi deyimiyle?) merhaba demesi ve iyi dileklerde bulunması.( Muhtemelen Selamunaleyküm:) Bu olayı samimiyet göstergesi olarak belirtir. Etkilendiğini gizleyemez.
  • İkinci ve en çok etkilendiği olay ise yabancı olduğundan dolayı sen misafirsin denilip kendisinden kahvehanecinin para almaması 🙂 Fotoğraf: Çengelköy.

Bu Konu, İsmailpehlivan @PehlivanOgluuu Kullanıcı adıyla paylaşımlar yapan, bir Twitter hesabının, paylaşımlarından derlenerek oluşturulmuştur…

Abone ol
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm Yorumları Göster
mutlakaoku.com | Pdf Kitap İndir | Telecharger Livre GratuitDescargar Libros Gratis | Free pdf download | Kostenlose eBooks |
0
Bu konuda sen ne düşünüyorsun? Yaz Mutlaka Okunsun...x