15 Temmuz Sonrası Yunanistan’da Yaşanan Hukuksuz Olaylar!

Vaka-I Şer Sonrası Yunanistan’da Yaşanan Hukuksuz Olaylar: Çok önemli bulduğum Vaka-i Şer sonrası Yunanistan’da yaşanan ciddi hukuksuzluklara değineceğim.

  • Tuğg. Numan Yediyıldız darbe girişimi sırasında #NATO’da, Güneydoğu Avrupa Çok Uluslu Barış Gücü Anlaşması ile kurulan Güneydoğu Avrupa Tugayı (#SEEBRIG)’in komutanlığını deruhte ediyordu. https://t.co/xpeWc8xh22
  • Vaka-I Şer sırasında #Yunanistan’da bulunan Yediyıldız #KHK 667’de yer verilen darbeye iştirak ve terörle mücadele gerekçesiyle ile 27 Temmuz 2016 tarihinde TSK’dan atılmıştı.

  • Darbe’ye iştirak edenler daha netleşmeden, Yurtdışında görevli üst düzey görevlisi bir Türk generalin atılması doğal olarak Yunan medyasının da dikkat çekmişti. İnsana “bütün kargalar tamam, bir martılar kaldı” sözünü hatırlatıyor.
  • Türk medyası ve köşe yazarları bu generali o kadar çok sayfalarına taşımıştı ki kendisinin Türkiye’ye getirilmesi artık prestij meselesi haline gelmişti. İşte tam bu noktada MIT, 17 Nisan 2014’deki kanunla kendisine verilen yetkiye dayanarak devreye girecekti.
  • Selanik konsolosluğunda görev yapan Arif Pehlivanoğlu bu sorumluluğu üstlenecektir. Plan basit, Tuğg. Yediyıldız’ın planı öğrenilecek, uygun zamanda etkisiz hale getirilerek Başkonsolos Orhan Yalman Okan’ın zırhlı aracıyla illegal şekilde karayoluyla Türkiye’ye götürülecekti.
  • Pehlivanoğlu kurumla irtibatlı olarak mı operasyonu yönetecekti yoksa 2014’te çıkarılan kanunda yer verilen “madalya” nın peşinde miydi bilemiyorum.

  • Tuğg.Yediyıldız çocuklar, eşyaların toplanması, kira, banka ve hanımın planlı faaliyetlerinden bahsederek Türkiye’ye ne zaman gideceği veya kafasındaki plan konusunda emare vermiyordu.
  • Ataşelikten de generalin ne yapacağı konusunda haber alınmaya çalışılıyordu. Ancak Ataşelik meslekten tartların yeraldığı ilk KHK 668 tart edilen general ile irtibatını kesmiş ve faaliyetlerinden habersizdi.
  • MIT birşeyleri gözden kaçırmış ve general için yaptığı planı uygulayamadan elinden kaçırmıştı. Ataşeliği ziyaret eden Atina Büyükelçiliğinde görevli MIT personeli Serkan Macit bu başarısızlık psikolojisi ile “Numan’ın kaçacağını bilseydim, ona göre gerekli tedbirleri alır, onu Türkiye’ye götürebilirdim” diyerek kendini rahatlatan açıklama getirecekti.
  • Normalde bu tür açıklamaları bir MIT personeli yapmaz ama belli ki Çavuşoğlu’nun dediğinin aksine bir MIT personelinin güvenerek açılacağı derecede Vaka-I Şer veya herhangi birşeyle hiçbir ilgim yoktu.
  • #Turkiye ’den #Yunanistan ’a kaçması beklenen Türk mültecilere karşı alınacak tedbirler Atina Türk Büyükelçiliğinin gündemine girmişti. Yunan Sahil Güvenliği ve Deniz Kuvvetleri ile irtibattan sorumlu olan Deniz Ataşesi olarak sürece dahil edildim. https://t.co/ERR3sUJuc7

  • Çözüm “Push back”ti. Push back, 1 ülke karasularına (anakaradaki milli hukukun geçerli olduğu sulardır) giren mültecilerin ülkelerin zorunlu olduğu iltica prosedürlerini işletmeden illegal şekilde çıkış yaptığı ülkenin (TR) karasularına çekerek, sürükleyerek bırakılmasıdır.
  • Bu konu Türkiye tarafından Yunanistan’ı suçlamak için kullanılan bir çok örneği de olan haklı bir argumandı. Bu husus #AmnestyInternational #HRW gibi bir çok uluslararası insan hakları örgütlerinin raporlarında ağır kritik maddesi olarak yer almıştır. https://t.co/bojBIsWEQr
  • Öyle ki, 2014 yılında Yunan SG’in 12 mültecinin ölümüne sebep olan vaka AB ve U/A insan hakları örgütlerinin ciddi tepkisine neden olmuş ve Yunan SG Komutanı Kora.Dimitrios BANTIAS Meclis’te kayıplar için özür dilemek zorunda kalarak 19 Şubat 2014’de emekliye sevk edilmiştir.

  • Yaptığımız telefon görüşmesinde Atina Büyükelçiliği Müsteşarı @BarisKalkavan tabi ki Büyükelçi @KerimUras onayı ile “Yunanistan Sahil Güvenlik ve Deniz Kuvvetlerine #Türkiye ’den Yunan karasularına girecek veya adalara çıkacak Türk vatandaşlarının kayıt işlemlerini yapmadan tekrar Türk karasularına bırakmaları ve mevkisini de Türk yetkililere bildirmelerini rica etmemi” istemiştir. Buna ilave olarak “Kendisinin de bu konuyu Yunanistan’ın ilgili siyasileri ile görüştüğünü” konuşmasında vurgulamıştır.
  • Bu konu u/a platformda Türkiye’yi zor duruma sokacak insan hakları yönüyle ciddi bir U/A hukuk ihlalidir. Bu ve benzeri mevcut günü kurtarmaya yönelik dış politika uygulamaları gelecekte Türkiye’nin karşısına çıkması kaçınılmazdır.

Efendiler, siz yabancı bir ülkenin gözü önünde U/A hukuku katledebiliyorsanız, içerde hukuk devletiyim iddiasını kimseye yutturamazsınız.

  • Benim,Yunanistan’dan ayrılmamın hemen öncesinde gerçekleşen bu konuşmadan çok daha önemli planlarım vardı! Yardımcım Yb.Murat Bayram konuyu Yunan SG’ye telefonla iletmeye çalışsa da o dönem muhtaplarımız bir türlü telefona çıkmadı. Sonradan görüşme gerçekleşti mi bilemiyorum.
  • Atina’daki ev sahibimden ben Atina’dan ayrıldîktan sonra, Atina Türk Büyükelçiliğinde çalışan Feyaz Barutçu Yunanistan’daki ev sahibimi arayarak, hukuktan nasibini almamış şekilde hakkımda hiçbir hukuki karar olmamasına rağmen şahsımı terörist olarak tanımladığını,  ve yine kendini Türkiye’deymiş gibi hissederek pervasızca hiçbir hukuki dayanağı olmaksızın “bu terörist, diplomatik personel olduğu için evini aramamız gerekiyor.” gerekçesi sunarak aramak Yunanistan’daki evimi aramak için ev sahibime uzun süre baskı uygulandığını, ancak ev sahibemin avukatı ile yaptığı görüşme sonrasında “Arama İzni ve Yunanlı polisler eşliğinde olması durumunda seve seve” şeklinde hukuk çerçevesinde her defasında hayır cevabını verdiğini öğrendim.
  • Tecrübeli diplomat ve diplomatların Vienna Convention’a göre görev yaptıkları ülkenin kanunlarına hangi oranda tabi olduklarını çok iyi bildiğini düşündüğüm Barutçu bu hukuki gereklilikleri yerine getirememiş olacak ki belli bir süre sonra bu talebinden vazgeçmiştir.
  • Diplomatların evi ve arabası da kendileri gibi dokunulmazlığa sahiptir. Ancak bir ülkede işlenen suç varsa o ülkenin kanuni prosedürlerine tabidir.
  • Ev sahibim ile her görüşmemde, Büyükelçiliğin kendisine ve kızına baskı yaptığını belirterek düşüncemi soruyordu. Ben, şuan orada olmadığımı,evime kontrolsüz girecek kişilerin 1$ gibi TR’de terörist olmanın yeterli delilini teşkil eden suç unsurlarını yerleştirebilecekleri ciddi riski nedeniyle, Yunanlı kolluk kuvvetlerinin nezaretinde girmelerini istediyimi belirtiyordum. TR’deki hukuku Yunanistan’da uygulamak kolay değil ve nihayetinde çok zorlasalar da giremediler.
  • Peki neden tecrübeli, ingilizcesi çok iyi Feyza Barutçu ismini önemsiyorum derseniz, Vaka-i Şer günü whatsapp yoluyla bana ulaşan tek isim olmasıdır. Bu da mesleki anlamda deniz ve göç konusundaki ortak çalışmalarımız nedeniyle oluşan samimi ilişkimiz nedeniyle doğaldı.
  • Ama, Evet ama-sı var. Vaka-i Şer televizyonlara yansıdıktan biraz sonra ve ilerleyen günlerde whatsapp yazışmalarımız nelerdi de beni “terörist” ilan edebilmişti. Belki de inanmaya inanmaya kendisi de baskı altında tüm bunları yapmıştı. Neydi peki aramızdaki bu yazışmalar?
  • Feyza Barutçu-Halis Tunç Whatsapp Yazışmaları (23:00’dan sonra): -Komutanım yine sizinkiler (asker kastediliyor) ne hatlar karıştırıyor:) -Genelkurmay Darbe yapmış. -Bu ne biçim darbe bu CB,BB önüne gelen konuşuyor. -Bildiğim bu kadar. -Gelişmeler olursa bilgi verirsiniz.
  • Normalde bu Büyükelçi veya o izinde ise 1.Müsteşarla yapılması gereken bir görüşme, fakat onlar mezar kadar sessiz bekleyişteler sanırım. Bu nedenle Ataşelik birşey karıştırıyor mu diye Feyza’yı aratmış olabilirler.
  •  Bu yazışmaları ve müteakiben yaptığımız görüşmelerin içeriğini Feyza ve “Dışişlerinden gelen emir gereği cctv kameraları dahil inceleme yaptırarak Ataşelerin darbe ile ilgisi olmadığı”na dair gönderilen resmi yazıyı ise @KerimUras paylaşarak daha aydınlatıcı olabilirler.
  • Aracımla ilgili Hukuk Gaspı: Ismimin karalanması sonrasında Büyükelçi @KerimUras ın direktifi ile Yunan kolluk kuvvetlerine bilgi vermeksizin Ataşelik sözleşmeli çalışanı Ergin Ibram’a aracımın plakaları söktürülmüştür.
  • Evime yapamadıklarını evimin önünde açıkta duran arabama yapabilmişlerdi. Diyebilirsiniz ki, kardeşim Türkiye’de 100 binlercesi mesleğinden, aşından ve sağlık güvencesinden yoksun bırakılarak ailecek ölüme terk ediliyor, sen kalkmış araç diyorsun?
  • Haklısınız ama Hayatımın silindiyi, insanlara hain olarak ilan edildiğim bir ortamda araba hiç mi hiç umurumda değil. Ama hukuksuzluk o kadar pervasız hale getirilmiş ki yurtiçi gibi yurtdışında da fırsatını bulduklarında aynı keyfilikle uygulayabildiklerini dikkatinize sunmak istiyorum.
  • Aracımın evrakları da şuan Ataşelikte gasp edilmiş durumda. Ataşelikten sanırım personel eksikliği nedeniyle çok genç yaşta Deniz Ataşesi olarak atanan Bnb.Ünsal Başak ile aracımın evraklarını alabilmek için bir görüşmemiz oldu.
  • Kendisi “Arif Albay” arıyor anladığı için “Buyrun Arif albayım” diye telefonu açtı. Müteakiben ben “Halis Albay” diye düzeltince şaşkınlığını “bizim Halis Tunç albay mı?” deyişinden anlamamak mümkün değildi. – Evet ben Halis albay! – Buyrun efenim.
  • -Ünsal nasılsın, yeni görevin hayırlı olsun. -Teşekkür ederim, buyurun efenim (denizciler komutanım yerine konuşma dilinde ingilizce “Sir”den gelen efendim hitabını kullanır. Bunu da efenim olarak kısaltılır) -Ünsal benim orada aracımın evrakları var onları aldırmak istiyorum.

Devam etmeden 10 yıla aşkın birlikte çalıştığımız Ünsal bnb. ile olan bir anımı paylaşayım.

  • Ataşelik görevim sürecinde Gnkur.İsth.Bşk.lığında çalışan Ünsal ile iş kaynaklı irtibatımız devam etti. Sıklıkla arar hal hatır sorardı. Ben de kendisini severdim.
  • Kendisi başarılı bir subay olmam ve çalışmalarımı her fırsatta taktir ederek dillendiren -(E) Dz.K.K Ora.E.Murat Bilgel, -(E) Donanma K.Ora.Veysel Kösele -(E) Kora.Serdar Dülger -Gnkur.II.Bşk Org.Yaşar Güler -Gnkur.İsth.Bşk.Kora.Mehmet Daysal -Org.İ.Metin Temel -Tuğa.Yankı Bağcıoğlu -Tuğa.Mustafa Kaya -Tüma.Aydın Şirin gibi isimler nedeniyle sanırım nazım geçer düşüncesiyle bir isteğini iletmişti.
  • Bu istek 2013 yılında Ataşelik görevine başladığımda, daha önceden de yoğun üzerinde çalıştığım için “TR’den Yunanistan’a Göçün artacağı değerlendirmesi ile birlikte doğacak iş yükünü karşılamak ve uluslararası arenada Türkiye’nin göçle mücadelede Yunanistan ile işbirliğine istekli olduğunu göstermek maksadıyla; Sahil Güvenlik sınıfı Dz.Ataşe yardımcı kadrosunun açılması yönündeki teklifim doğrultusunda açılan kadroya” atanmak için yardımımı istemişti.
  • Teklifimle açılan ve Sahil Güvenlik Komutanlığına tahsis edilen Deniz Ataşe Yardımcısı SG.Yb.Murat Bayram göreve geldikten sonra @KerimUras toplantılar yapıp Türkiye’nin göçle mücadeledeki istekliliğine örnek olarak bu arkadaşı yabancılarla tanıştıracaktı.
  • Ünsal, 2014’te atanan Yb.Bayram’ın yerine 2016’da atanmak için yardımımı istemişti. Kendisine “Bu görev SG’ye tahsisli ve görevin niteliği itibarıyla da öyle olması gerek, ancak Yunancan olduğu için Yb rütbesinde Dz.Ataşesi olarak atanacağına inanıyorum.” demiştim.
  • Kaderin cilvesi olarak Ünsal, tahmin ettiğimden çok önce tarihde ilk defa Bnb rütbesinde bir subay olarak (sanırım Deniz Kuvvetlerinin yaşadığı personel sıkıntısı nedeniyle) Yardımcılık yerine Atina Deniz Ataşesi olarak atanmıştı. Başarılar diliyorum.

Bnb Ünsal ile telefon görüşmesine dönelim;

  • -Efenim ben yeni geldim, dosyalar ben de değil. Araştırayım ararsanız bilgi vereyim. -Olur tşk. diyerek kapattım ama(aramadan önce beni kendisine bağlayan Ergin İbram evrakların orada olduğunu teyit etmişti)
  • Ertesi gün Bnb Ünsal telefona çıkmayacak ve telefonu açan yeni Idari Ataşe; -Burada size verilecek evrak yok, TR’de ilgili mercilere başvurunuz. -(Ben) Peki olsun ama evrak ve aracım Yunan kanunlarına tabi, gaspınız da öyle, neresi bu ilgili merci söylerseniz arayayım.
  • Telefondaki şahıs 10 saniye sessiz kaldıktan sonra yine “burada size. TR’de ilgili mercileri arayınız.” sözünü 3-4 defa tekrarladı. Sanırım Gnkur’dan böyle direktif almışlardı.

Ha araba ne oldu? Yunanistan’da Avukat tuttum ve Yunanistan’da beni temsilen aracın plaka ve evraklarının teslimi için hukuki süreci sürdürüyor. Umarım hukuk simsarları Türkiye’yi Yunanistan’da rezil etmez. YAZIK deyip bitireyim.

Yazar; Halis Tunç

Abone ol
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm Yorumları Göster
mutlakaoku.com | Pdf Kitap İndir | Telecharger Livre GratuitDescargar Libros Gratis | Free pdf download | Kostenlose eBooks |
0
Bu konuda sen ne düşünüyorsun? Yaz Mutlaka Okunsun...x